İsrail siyasetini etkisi altına alan belirsizlik, Başsavcı Avichai Mandelblit’in dün, hakkındaki 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Başbakan Binyamin Netanyahu aleyhinde dava açmaya karar vermesiyle daha da derinleşti.
Ülkenin son bir yılına damga vuran koalisyon krizi, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne Kasım 2018'de düzenlediği ve iki gün süren saldırının ardından Hamas ile varılan ateşkesle patlak verdi.
Ateşkese tepki gösteren Netanyahu liderliğindeki koalisyonun ortağı İsrail Evimiz Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Liberman 14 Kasım 2018’de istifa ederek hükümetten ayrıldı.
Liberman’ın partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin sandalye sayısı güvenoyu için sınır kabul edilen Meclis salt çoğunluk sayısı 61’e düştü.
Netanyahu hükümeti, Liberman’ın istifasından sonra 24 Aralık 2018’de erken seçim kararı aldı.
Seçimler 9 Nisan 2019’da yapılırken, siyasete yeni atılan eski İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ve eski gazeteci Yair Lapid’in kurduğu Mavi-Beyaz İttifakı, kuruluşunun üzerinden aylar geçmesine rağmen Netanyahu’ya rakip oldu.
Ancak seçimlerde, hiçbir parti tek başına iktidara gelebilmek için gerekli 61 milletvekilini, 120 sandalyeli Meclise gönderemedi.
Netanyahu’nun partisi Likud’un başını çektiği sağ blok ile Gantz’ın lideri olduğu Mavi-Beyaz’ın önderliğindeki sol blok da 61 milletvekiline ulaşamadı.
Liberman intikam mı alıyor?
Netanyahu’nun Gazze politikasını eleştirerek Savunma Bakanlığından istifa eden Liberman’ın partisi beklentilerin aksine 5 milletvekiliyle Meclise girmeyi başardı.
Likud’un öncülüğündeki sağ ittifakın milletvekili sayısının 60’ta kalması nedeniyle Netanyahu istemeyerek de olsa hükümetinin yıkılmasına neden olan eski ortağı Liberman’ın kapısını çalmak zorunda kaldı.
Liberman, koalisyona katılmak için sağ blokta yer alan Ultra-Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat partilerinin karşı çıktığı zorunlu askerlik yasa tasarısının Meclisten geçmesini şart koştu.
Netanyahu deyim yerindeyse iki arada bir derede kaldı.
Zorunlu askerlik yasası Meclise gelirse, Şas ve Birleşik Tevrat koalisyona destek vermeyeceğini açıklarken, Liberman da söz konusu tasarı kabul edilmeden hükümette yer almayacağını ifade etti.
Sonunda Netanyahu kendisine tanınan sürede hükümeti kurma konusunda başarısız oldu ve koalisyonu oluşturma görevinin rakibi Gantz’a verilmesine engel olmak için 30 Mayıs’ta Meclisten erken seçim kararı çıkarttı.
17 Eylül’deki seçimde de sonuç değişmedi
Meclisin kararının ardından İsrail’deki seçmenler yaklaşık altı ay içinde ikinci kez düzenlenen erken seçimde sandık başına gitti. Önceki seçimde olduğu gibi 17 Eylül’dekinde de yarış, Netanyahu ile Gantz arasında geçti.
Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı seçimi az farkla da olsa önde tamamlarken, Netanyahu’nun partisi Likud ikinci sıraya düştü. Liberman’ın partisi ise seçim kampanyası süresince Netanyahu’nun hedef almasına rağmen oylarını artırarak beşinci oldu.
Bu seçimde de sağ ve sol blok koalisyon hükümetinin güven oyu için gerekli 61 milletvekiline ulaşamadı.
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, 25 Eylül’de partisi ikinci olsa da Meclise giren 3 sağ partinin desteğini alan Netanyahu’ya hükümeti kurma görevini verdi. Ancak Netanyahu nisandaki seçimlerin ardından olduğu gibi yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümetini kuramadı.
Cumhurbaşkanı Rivlin, 23 Ekim'de bu kez hükümeti kurma görevini Mavi-Beyaz'ın lideri Gantz’a verdi.
Gantz da Netanyahu gibi gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için kendisine tanınan dört haftalık sürenin dolmasına saatler kala hükümeti kurma görevini Rivlin’e iade etti.
Dönüşümlü başbakanlık ve dindar partiler konusunda anlaşamadılar
Ülkede 17 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından beklenti, Netanyahu ve Gantz’ın birlik hükümeti kuracağı yönündeydi.
Seçimlerin ardından Netanyahu ve Gantz, birlik hükümeti kurmak için birçok kez bir araya geldi. İki lider, dönüşümlü başbakanlıkta görevi ilk yıl kimin yapacağı ve Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden partilerin koalisyonda yer alıp almayacağı konusunda anlaşamadı. Bu nedenle görüşmelerde ilerleme sağlanamadı.
İsrail basınına göre, her iki lider de hükümetin ilk görev yılında başbakanlık görevinin kendisinde olması konusunda ısrar etti. Netanyahu ayrıca Ultra-Ortodoks Yahudilerin partileri Şas ve Birleşik Tevrat’ın olası koalisyonda yer almasında ısrar ederken, Gantz buna karşı çıktı.
Erken seçim ihtimali ağır basıyor
Hem Netanyahu hem Gantz’ın hükümeti kurmakta başarısız olmasının ardından Rivlin yasalar gereği hükümeti kurma görevini dün Meclise verdi.
İsrail’in kurulduğu 1948’den bu yana "ilk kez" hükümetin kurulamaması nedeniyle bu görev Meclise verilmiş oldu.
Meclisin 21 gün içinde hükümeti kurması için bir milletvekili üzerinde uzlaşıp, 61 milletvekilinin imzasıyla Cumhurbaşkanı Rivlin’e başvurması gerekiyor. Aksi halde ülke bir yıl içinde 3. kez erken seçime gitmek zorunda kalacak.
Netanyahu ile Gantz’ın dönüşümlü başbakanlıkta ilk kimin koltuğa oturacağı konusundaki anlaşmazlığı ve Ultra-Ortodoks partilerin koalisyonda yer alıp almayacağı konusundaki uyuşmazlık, Likud ile Mavi-Beyaz arasında birlik hükümetinin kurulmasını zorlaştırıyor.
Kilit roldeki Liberman ise Ultra-Ortodoks partilerin yerine Likud ve Mavi-Beyaz’ın birlik hükümeti kurmasını istiyor aksi halde Netanyahu ve Gantz'a destek vermeyeceğini ifade ediyor.
Netanyahu hakkında dava açılması kararı belirsizliği daha da artırdı
"Ülke yeniden erken seçime mi gidiyor?" sorusu gündemdeki yerini korurken, dün akşam Başsavcı Avichai Mandelblit’in, 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Başbakan Netanyahu hakkında dava açmaya karar verdiğini açıklaması, İsrail siyasetinde bomba etkisi yarattı.
Mandelblit, Netanyahu hakkında 4000 numaralı dosyada rüşvet, 1000 ve 2000 numaralı dosyalarda ise sahtekarlık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla iddianame hazırlanacağını açıkladı.
Netanyahu, Mandelblit’in kararını kendisine karşı yapılmış "darbe girişimi" şeklinde nitelerken, Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz, Başsavcının kararına destek vererek İsrail Başbakanını eleştirdi.
Netanyahu için zorlu süreç başlıyor
Başsavcının dün akşamki kararının ardından Netanyahu’nun dokunulmazlık talebiyle 30 gün içinde İsrail Meclisine başvurması gerekiyor.
Başvurması halinde, Meclisin Netanyahu'nun dokunulmazlık talebine ilişkin kararının, ülkede koalisyonun kurulamaması ve erken seçim ihtimali nedeniyle uzun zaman alacağı belirtiliyor.
Zira hükümetin kurulamaması nedeniyle Meclis'te, Netanyahu’nun dokunulmazlık talebini görüşecek İçişleri Komisyonu da oluşturulamıyor. Söz konusu Komisyonun oluşturulabilmesi için ülkede önce hükümetin kurulması gerekiyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Netanyahu ve Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz’ın başarısız olması üzerine hükümeti kurma görevini dün Meclis’e vermişti.
Meclis, 21 gün içinde hükümeti kurması için bir milletvekili üzerinde anlaşamazsa ülke 3. kez seçime gidecek. Seçim kararı alınırsa, bunun en geç 90 gün içinde yapılması gerekiyor. Böylelikle seçmenlerin, Mart 2020’de sandık başına gitmesi bekleniyor.
Bu muhtemel seçimin ardından hükümet kurulursa, Meclis veya oluşturulacak İçişleri Komisyonu Netanyahu'nun dokunulmazlık başvurusuna ilişkin kararını verecek. Meclis dokunulmazlık kararı verirse Netanyahu hakkında dava açılamayacak.
Ancak, Netanyahu'nun dokunulmazlık talebi geri çevrilse dahi İsrail Başbakanı hakkındaki davanın en erken Mayıs 2020’de açılabileceği öngörülüyor.
Netanyahu başbakanlık görevini sürdürecek
İsrail’deki yasalar gereği hakkında dava açılsa bile başbakan suçlu bulunana kadar görevinde kalma hakkına sahip. Bu nedenle Netanyahu'nun Başbakanlık görevini şu an için bırakmasını gerektirecek bir durum bulunmuyor.
Meclisin olası dokunulmazlık başvurusunu geri çevirmesi halinde Netanyahu, görevdeyken hakkında ceza davası açılacak ilk İsrail Başbakanı olarak tarihe geçebilir.
Netanyahu hakkındaki dosyalar
İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında üç ayrı dosya bulunuyor.
Bunlardan "4000 numaralı" telekomünikasyon yolsuzluğu soruşturması kapsamında Başbakan Netanyahu, Shaul Elovictch'in sahibi olduğu "Bezeq" medya şirketine ait "Walla News" adlı internet sitesinde, ailesi lehine haberlere yer verilmesi karşılığında söz konusu şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamakla suçlanıyor.
"1000 numaralı" dosyada ise Netanyahu'nun 2007 ile 2016 yılları arasında iş adamlarından "hediye" adı altında 283 bin dolar değerinde puro, şampanya, mücevher ve uçak bileti aldığı iddia ediliyor.
"2000 numaralı dosyada da Netanyahu hakkında, "rüşvet aldığı, yolsuzluk yaptığı ve görevini kötüye kullandığı" yönünde suçlamalar yer alıyor.
Mandelblit, söz konusu dosyalara ilişkin kararını vermeden önce geçen ay başında dört gün boyunca Netanyahu'nun avukatlarını dinlemişti.