İstanbul Müftülüğü 3 Bin Personelle Koronavirüsün Etkileriyle Mücadele İçin Sahada

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, "İstanbul'da yaklaşık 11 bin personelimiz var ve bunun 3 bini şu an alanda aktif bir şekilde çalışmalara katkı sunuyor." dedi

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkileriyle mücadele için yaklaşık 3 bin personellerinin Vefa Sosyal Destek Grubu, 112 Acil Çağrı Merkezi ve diğer alanlarda aktif hizmet verdiğini söyledi.

Maşalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın ve Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini ifade ederek, Kovid-19 salgınına karşı Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Diyanet İşleri Başkanlığının direktifleri doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Salgın sebebiyle İçişleri Bakanlığınca, 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı bulunan vatandaşların evden dışarı çıkmalarının yasaklanması sonrasında, Bakanlığın genelgeleri doğrultusunda İstanbul'da da Vefa Sosyal Destek Grubu oluşturulduğunu hatırlatan Maşalı, İstanbul Müftülüğünün de bu gruplara personel desteği sağladığını dile getirdi.

Birçok müftülük personelinin salgına bağlı oluşan sosyal problemlerle mücadelede çalıştığını belirten Maşalı, şu bilgileri verdi:

"Şu an 1700 personelimiz İstanbul'un 39 ilçesinde Valiliğimizin ve kaymakamlıkların maiyetinde bu çalışmalara destek veriyorlar. Bunun dışında yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımızın ihtiyaçları, 112 Acil Yardım Hattı üzerinden tespit ediliyor. Oluşan yoğunluk sebebiyle İstanbul Müftülüğüne bağlı muhtelif ilçelerden 30 yaş altı ve daha ziyade bekar olan 120 arkadaşımız 60 kişilik iki grup halinde 09.00- 21.00 arası 112 biriminde çalışıyor. Bu arkadaşlarımız için de tedbir aldık, mümkün mertebe toplu ulaşımı kullanmadan müftülüklerimizin temin ettiği araçlarla ulaşımlarını sağlıyoruz."

Maşalı, 112 çağrı merkezleri dışında İstanbul Valiliğinin ihtiyaç duyduğu bazı hizmet alanlarında acil personel ihtiyacı ortaya çıktığını ve bu alanlarda çalışmak için de 1000 personelin görevlendirildiğini kaydetti.

Yaşanan gelişmeler neticesinde camilerde vakit namazlarının cemaatle kılınamadığını ve Kur'an kurslarının da eğitim öğretime geçici olarak ara vermek durumunda kaldığını aktaran Maşalı, şunları kaydetti:

"Aktif görevde olmayan, sağlığı yerinde olan, risk taşımayan durumdaki arkadaşlarımızı devletimizin aldığı kararları hayata geçirmek, insanlarımıza yardımcı olmak için sahaya kanalize ettik. Sağ olsunlar çalışmalara çok ciddi katkı sunuyor bu arkadaşlarımız. Eskisinden daha yoğun bir mesai ile çalışıyorlar. Vefa Sosyal Destek Grubu ve 112 çağrı merkezi 24 saat hizmet sunuyor, faaliyet gösteriyor. İstanbul'da 11 bin personelimiz var ve personelimiz içinden alt yaş grubunda olan ve kronik bir rahatsızlığı bulunmayanlardan 3 bini alanda aktif bir şekilde çalışmalara katkı sunuyor."

Koronavirüs tedbirleri kapsamında İstanbul Müftülüğünde mesainin Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı kararnameleri doğrultusunda sürdürüldüğünü ifade eden Maşalı, esnek, dönüşümlü çalışma modellerini de uyguladıklarını kaydetti.

"Camilerimiz eski neşeli, güzel günlerine dönecektir"

Salgınla mücadele için camilerde vakit ve cuma namazlarının kılınamamasının insanları hüzünlendirdiğini ifade eden Maşalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hakikaten çok zor bir süreçten geçiyoruz. Tarihin muhtelif dönemlerinde de bu tarz salgınlar oldu. İslam tarihinde de de örnekleri var. Peygamber Efendimiz bir yerde veba çıktığını duyanların oraya girmemelerini, bu hastalığın bulundukları yerde zuhur etmesi halinde ise oradan çıkmamalarını emretmiştir. Hazreti Ömer Efendimiz de Şam bölgesinde bir veba salgını gerçekleştiği zaman yoldan dönüp oraya gitmemiştir. Evet, cemaatle namaz kılmak faziletlidir, cuma namazı bizim dinimizin temel rükunlarından biridir. Ancak ortada bir zaruret durumu varsa ona riayet etmek gerekir. Ayrıca cumanın şartları var ve şu an itibarıyla cuma namazının şartları tam olarak tahakkuk etmiyor. Şu süreci atlattıktan sonra camilerimiz eski neşeli, güzel günlerine dönecektir inşallah."

"Kurallara uymak kulluk görevi"

İstanbul Müftüsü Mehmet Emin Maşalı, vatandaşların salgının yayılmaması için alınan önlem ve kurallara uymasının önemine vurgu yaparak, bunun aynı zamanda kulluk görevi olduğunu söyledi.

İslam ahlakının en temel prensiplerinden birinin atılan adımın geleceğe dönük oluşturacağı sonuçları dikkate almak olduğunu anlatan Maşalı, şu ifadeleri kullandı:

"O sebeple sokağa çıkacak vatandaşımız bunun doğuracağı olumsuzlukları dikkate almalı. Bir başkasının zararına yol açacak nitelikte bir tasarrufumuz gerçekleşiyorsa orada kul hakkı devreye girer. İslam ahlakının en temel prensiplerinden bir tanesi attığımız adımın sadece bize dönük değil dünyanın neresinde olursa olsun başkalarına da dönük sonuçlarını da dikkate almaktır."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri