"Çocuklarımızın LGBT Dayatmasından Korunması İçin Yürüyoruz" sloganlı etkinlik için duyurulan vakitten saatler önce Saraçhane Parkı vatandaşlarca dolduruldu. Binlerce kişi Fatih Camisi, Aksaray ve Unkapanı çevresinde beklemek zorunda kaldı.
Buluşmaya gelenler, ellerinde Türk bayraklarının yanı sıra "Manevi Kalkınma Şart", "Manevi ve Ahlaki Kalkınma Yasası", "Sapkınlığa Dur De", "Cinsiyetsiz Toplum Projesine Dur De", "Aileye Savaş Açanlara Geçit Vermeyeceğiz", "Sapkınlığa Hayır", "Aile Hedefte Başını Çevirme" ile "Küresel Çeteden Aileni ve Neslini Koru" yazılı dövizler taşıdı.
Saraçhane Parkı'nda sanat, medya ve akademi camiasından tanınmış isimler vatandaşlara hitap ederken sonrasında Beyazıt Meydanı'na yüründü.
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Genel Başkanı Kürşat Mican, burada yaptığı açıklamada, çocuklara ve gençlere yapılan LGBT dayatmasına karşı bir araya geldiklerini söyledi.
Mican, bu tehdidin bireysel özgürlük ve hak kılıfıyla sunulduğunu belirterek, "İnsan neslini tüketecek bu propaganda ve dayatma en temel insan hakkı olan var olma hakkını elimizden almaya kastetmiş durumdadır. Bugün biz hiçbir nefret söyleminde bulunmadık. Kişileri hedef almadık. Haklı talebimizi nefret söylemi diye çarpıtmaya çalıştılar. Üstüne basa basa 'LGBT dayatmasına karşıyız' dememize rağmen bizi LGBT bireylerle karşı karşıya getirmeye çalıştılar. Daha da ileri gittiler. Provoke etmeye çalıştılar. İnsanımızın sağduyusu, kara propaganda ve provokasyonlara galip geldi. Başaramadılar, başaramayacaklar." diye konuştu.
Duruşlarının LGBT dayatmasına karşı olduğunu vurgulayan Mican, şöyle devam etti:
"Tek bir insanın kılına zarar gelsin istemeyiz. LGBT propagandasına kapılanlar şiddetten, nefretten dem vuruyorlar. Bu propagandaya kapılanlara diyoruz ki; Sizin tercihiniz yüzünden yaşam hakkı elinden alınan, hiç doğmayacak bebeklerin hayat hakkı için buradayız. Bu varoluşsal şiddete dur denmeli. Tek isteğimiz insan neslinin var oluşunu tehdit eden bu propagandaya ve dayatmaya dur denmesi. Tehlikenin farkında mıyız? Okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar çizgi filmler üzerinden hedef alınıyor. Gençlerin zihinleri dizilerdeki LGBT propagandasıyla bulandırılıyor. Moda dünyası cinsiyetsizlik propagandası yapıyor. On yaşında cinsiyeti değiştirilmiş çocuk mankenler podyumlara çıkartılıyor. Daha 10 yaşında ama cinsiyet değiştirmiş. Bu dayatmacılar 10 yaşındaki çocuğun cinsiyetini değiştirmesini normal buluyor ama 'pişman olup tedavi olmak isteyenlerin tedavi olmaları kabul edilemez' diyorlar."
"Milletin iradesinin önünde hiçbir güç, hiçbir lobi tanımıyoruz"
Mican, farklı görüşlerden çok sayıda insanın bir araya geldiğini anlatarak, "Aile bizim ortak paydamız. TBMM'de grubu bulunan tüm partileri ziyaret edeceğiz. Bu dilekçelerdeki milletin talebini kendilerine ileteceğiz. TBMM'deki milletin vekillerince kanunlaştırılacağına, LGBT propaganda dayatmasına yasayla dur denileceğine inanıyoruz. Milletin iradesinin önünde hiçbir güç, hiçbir lobi tanımıyoruz." dedi.
Buluşmanın Saraçhane Parkı'ndaki bölümde ise oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu, Ali Nuri Türkoğlu, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Meltem Ayvalı, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Dilek Çınar, Cumhuriyet Kadınları Derneği adına Elif Keskin, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefa Saygılı, gazeteci yazar Mustafa Sabri Beşer, Ersin Çelik, Tuğçe Kazaz ile İstanbul Aile Vakfı Başkanı Sami Yılmaz olmak üzere çok sayıda kişi konuştu.
"Gençlerimiz ve çocuklarımız tehlike altında"
Prof. Dr. Sefa Saygılı, buradaki konuşmasında, cinsel sapkınlığın doğuştan ve genetik olduğunun söylendiğini dile getirdi.
Bunların kesinlikle yalan olduğunu kaydeden Saygılı, "Bu cinsel sapkınlıklar sonradan oluşuyor. Kesinlikle genetik değil. Baktığımızda kromozomlarında, hormonlarında problem yok, genetiğinde problem yok. Bunlar sonradan olma. Bu akımlarla maalesef bunlar ülkemizde yaygınlaştırılmak isteniyor. Ateş, yuvalarımıza kadar geldi. Gençlerimiz ve çocuklarımız tehlike altında. Biz eşcinsel zavallı insanlarımıza karşı değiliz. Onlara yardım etmek istiyoruz. Bizim karşı olduğumuz LGBT'nin dayatmasıdır, yaygınlaştırılmasıdır." ifadelerini kullandı.
Gazeteci Çelik ise sağanağa rağmen kimsenin alandan ayrılmadığını dile getirdi.
Gelenlere teşekkür eden Çelik, "Siz buraya gelmeyin diye dünden beri tuşlarına basılmış bir şekilde ortalığı ayağa kaldırdılar. Niye? Çünkü siz buraya geldiniz ve çok büyük bir adım attınız. Bundan sonra atılacak devasa adımların ilki buydu. Bugün bu yürüyüş bir başlangıç. Bu yürüyüş bütün ülkeye dalga dalga yayılacak. Sadece Türkiye sınırları içerisinde kalmayacak. Bakın Amerika'da Cumhuriyetçiler LGBT ideolojisinden ve dayatmasından artık isyan ediyorlar. Bütün toplumları diz çökerttiler. Gözlerini Türkiye'ye diktiler. Siz buraya geldiniz, bu yürüyüş bütün toplumlara sirayet edecek. Asıl ondan korkuyorlar." değerlendirmelerinde bulundu.
Tuğçe Kazaz ise dünyanın ahir zamandan geçtiğini belirterek, Müslüman için sadece ibadet etme dönemi olmadığını dile getirdi.
Hiçbir şekilde LGBT'li bireyleri ve onların tercihlerini hedef almayacaklarının altını çizen Kazaz, "Allah yeryüzünde bir duruma müdahale ettiyse bu mutlaka bir mükafat içindir. Allah, neden Lut kavmini yok etti? Çünkü neslin devamlılığın biteceğini bildiği için. Allah bize 'LGBT'li bireyleri siz cezalandırın' demedi. Allah 'Bunu tebliğ edin, uyarın, kınayın.' dedi." şeklinde konuştu.