Doğaya, ağaca verdiği önem nedeniyle kırmızı yapraklı, sarı çiçekli Poinsettia bitkisi, Atatürk çiçeği olarak Mustafa Kemal Atatürk'e atfedildi
Milli Mücadele’yi kazanarak ülkemizin tam bağımsız olmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk, savaş sonrasında kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni bilim, sanat, teknoloji üzerine inşa etmek için çok çaba harcadı.
Cumhuriyet’imizin kurucusu, pek çok alanda getirdiği çeşitli yeniliklerin yanı sıra, üzerinde yaşadığımız toprağa da, toprak üzerinde yaşayan ağaca da, ağacın üzerindeki tek bir yaprağa da çok değer verdi.
BOZKIR ANKARA'YI YEŞİLLENDİRDİ
Atatürk, Orman Çiftliği'nde at arabasında. (14.07.1929)
Başkent ilan edilen bozkır Ankara’nın ağaçlandırılması için çalıştı. Çınar ağacının tek bir dalının dahi zarar görmemesi için Yalova’daki köşkü raylarla yürüttü.
Çevre için "Burası vatan toprağıdır ve kaderine terk edilemez", "Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya değer", "Çevreyi korumak aklın gereğidir", "Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir. Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur", "Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir" ve daha nice sözler sarf etti.
Atatürk, manevi kızı Ülkü ile Florya'da (12.09.1936)
Öyle ki doğaya duyduğu sevgi nedeniyle kırmızı yapraklı, sarı çiçekli Poinsettia bitkisi, Atatürk çiçeği olarak Mustafa Kemal Atatürk’e atfedildi.
Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Herbaryum Uygulama Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan, Habertürk’ten Bilge Akan’a Mustafa Kemal Atatürk’ün doğaya olan sevgisini ve Atatürk çiçeğini anlattı...
"ATATÜRK’ÜN DOĞAYLA İLGİLİ EYLEMLERİNİN İZLERİ ANKARA’DA GÖRÜLÜYOR"
Atatürk, Orman Çiftliği'nde motosiklet sepetinde. (14.07.1929)
Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan bir ulusun kurtuluşunu topyekûn düşünen Atatürk’ün doğaya, ağaca olan sevgisiyle ilgili şöyle konuştu:
"Mustafa Kemal Atatürk ülkenin iktisadi ve idari olarak kalkınmasına ek olarak sanatsal, bilimsel ve doğa konularında da çağın ilerisinde olması gerektiğine inandı, bununla ilgili çalışmalarda bulundu. Atatürk’ün doğayla ilgili düşünce ve eylemlerinin derin izleri, ilk olarak Ankara’nın imarında karşımıza çıkıyor. Bozkırın ortasında bir vaha düşleyen Atatürk, bunu Atatürk Orman Çiftliği, Gençlik Parkı, Hipodrom ve Ankara caddelerinin ağaçlandırma çalışmalarıyla ortaya koydu. Mustafa Kemal Paşa’nın örnek çalışmalarını Gazi Orman Çiftliği’nde, Yalova Baltacı ve Millet Çiftliği’nde, Tarsus Piloğlu Çiftliği’nde, Dörtyol Portakal Çiftliği’nde, Karabasmak Çiftliği’nde, Sarıkamış’ta, Trabzon’da ve ülkenin birçok bölge ve şehrinde görüyoruz."
YÜRÜYEN KÖŞK, AĞACA VERDİĞİ DEĞERİN EN ÖNEMLİ ÖRNEKLERİNDEN
Yürüyen Köşk ve Atatürk.
Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1929’da 22 günde inşa edilen ve çınar ağacının dalının zarar görmemesi için raylar üzerinden taşınan Yürüyen Köşk’ü de hatırlamak gerekiyor. Bununla ilgili Pirhan "Bu hadise, Atatürk’ün hem bitkilere ve doğaya olan sevgisini göstermesi hem de ülkemizin o günkü şartları içerisinde bir ağacın hayatına ne ölçüde değer verdiğinin bilinmesi açısından çok önemli" dedi.
DOĞAYI KANUNLARLA KORUMAYA ÇALIŞTI
Atatürk, Florya'da yapımı süren Deniz Köşkü inşaatını ve plajı gezmişti. (28.061935)
Atatürk’ün, çevre ve doğa konularındaki hassasiyetine TBMM'de kanunlar çıkartarak yer verdiğine değinen Pirhan, şöyle devam etti:
"Atatürk 01 Mart 1922’de, TBMM’nin 1. Dönem, 3. Yasama Yılı konuşmalarında "Gerek tarım, gerek memleketin varlık ve genel sağlık konularında önemi kesin olan ormanlarımızı modern ve bilimsel yöntemlerle iyi duruma getirmek, genişletmek ve en yüksek faydayı sağlamak da önemli kurallarımızdan biridir" dedi. Bu kanun maddesi anayasamızın 56. maddesinde; "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir" şeklinde ifade ediliyor."
ATATÜRK'E ATFEDİLEN BİTKİ
Anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan Noel yıldızı veya Poinsettia’nın, ülkemizde Atatürk çiçeği olarak anılmasına değinen Pirhan, "Poinsettia çiçeği, ismini bitkiyi ilk olarak ABD’ye getiren, ABD’nin ilk Meksika elçisi Joel Roberts Poinsett’ten aldı. Varderbilt Üniversitesi profesörlerinden Dr. Kirkland, laboratuvarında bitkiyle ilgili incelemelerde bulundu. Bitkinin Atatürk ismiyle anılması, Britannica ansiklopedisine ve 8 Temmuz 1935 tarihli şu gazete haberine dayandırılıyor:
"Profesör Dr. Kirkland bu çiçeğe bir isim ararken, Kayseri’de Amerikan Koleji’ni ziyareti esnasında Atatürk’ü gören diğer bir profesör, yeni elde edilen, sütleğen familyasından Latince adı olan 'Euphorbia pulcherrima' olan bu çiçeğe 'Gazi Atatürk' adının verilmesini teklif etti. Bu teklif memnunlukla kabul edildi ve çiçek bu isimle tescil edildi."
ATATÜRK'ÜN DOĞAYA OLAN SEVGİSİNİ VURGULUYOR
Atatürk, manevi kızı Ülkü ile İstanbul'da. (12.09.1936)
Pirhan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bitkinin çiçekleri ortada yer alıyor ve rengi sarı. Genellikle kırmızı göz alıcı yaprakları çiçekle karıştırılıyor. Oysa kırmızı olanlar tepeye yakın olan yapraklar. Bu yapraklar ışık periyotlarının düzenlenmesiyle başka renklerde de olabiliyor. Atatürk’ün doğaya olan sevgisini vurgulamak amacıyla çiçeğe bu ismin verildiği bilgisi bulunuyor. Atatürk çiçeği, dünyada bir devlet liderine atfedilen ilk bitki olması sebebiyle önem arz ediyor."