İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu’ndan Çarpıcı ‘Erdoğan’ Çıkışı!

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya ilişkin "Bahçeli’nin konuşmalarında özneyi seçemezsiniz.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya ilişkin "Bahçeli’nin konuşmalarında özneyi seçemezsiniz. ‘Abdullah Öcalan TBMM’ye gelsin, DEM Parti grubunun kürsüsünde konuşsun, terörün bittiğini açıklasın’ dedi. Ama gerçek özne Meclis kürsüsü değil, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır" ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'nin açılışında DEM Partili vekillerle tokalaşması ve sonrasında terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan için yaptığı "Gelsin Meclis'te konuşsun" çağrısı gündemdeki yerini koruyor.

Bahçeli'nin Öcalan çağrısına en sert tepkiyi, 'ip' atarak gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhuriyet'e konuşan Dervişoğlu, Bahçeli'nin Öcalan çağrısına yönelik sert eleştirilerde bulundu.

"GERÇEK ÖZNE ÖCALAN'IN SERBEST BIRAKILMASIDIR"

Bahçeli'nin zaman zaman ideolojik geçmişiyle ilgisi olmayan çıkışlar yaptığını belirten Dervişoğlu, "Bahçeli'nin konuşmalarında özneyi seçemezsiniz" diyerek şunları kaydetti:

"1999 seçimlerinden sonra der ki ‘Fazilet ve DYP dinlensin’. Cümlenin öznesini ‘Fazilet ve DYP’ zannedersiniz. Gerçek özne Ecevit başbakan olsundur. Cumhurbaşkanı seçimi olur 2017’de. ‘Demokrasi, hukuk, adalet ve anayasanın gereklerini yerine getireceğiz ve bu sebeple TBMM’ye gireceğiz’. Özneyi hukuk, adalet, anayasa zannedersiniz ama özne ‘Abdullah Gül cumhurbaşkanı olsun’dur.

Burada da özne Meclis kürsüsü olarak gösterildi. ‘Abdullah Öcalan TBMM’ye gelsin, DEM Parti grubunun kürsüsünde konuşsun, terörün bittiğini açıklasın’ dedi. Ama gerçek özne Meclis kürsüsü değil, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasıdır.”

Partisinin grup toplantısındaki sözlerini hatırlatan Dervişoğlu, “Abdullah Öcalan, Aşağı Ayrancı’da oturmuyor. TBMM’ye gelmesi için önce İmralı’daki mahpushaneden çıkması lazım. Ama bu özneleri saklayarak tefsire muhtaç konuşmalar yapıyor. Türk siyasi hayatına çıktığı andan itibaren de buna benzer işleri yaşama geçiriyor” ifadelerini kullandı.

"ÖCALAN 25 YIL SONRA ÇIKARILMAK ÜZERE TÜRKİYE'YE TESLİM EDİLDİ"

Dervişoğlu, “Tabii ben bunun önceden planlanmış projelere ve belki de önceden verilmiş taahhütlere bağlı olduğuna hükmedebilirim. Abdullah Öcalan teslim edildiğinde o dönem konuşuluyordu. Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edildi ve 25 yıldan bahsedilmişti. Yani 25 yıl sonra çıkarılmak üzere Türkiye’ye teslim edildi” ifadelerini kullandı.

Söz konusu 25 yılın sonuna gelindiğine işaret eden Dervişoğlu, “Dolayısıyla bir taahhüdü yaşama geçirmek adına atılması icap eden bir adım da gerekebilir. Buna en çok tepki göstermesi muhtemel alanı, tepkileri yönüyle bloket etmek üzere de Türk milliyetçiliği markasının kendisini sahibi zannettiği yani sahibi zannettiği bir kişiye bu telaffuz ettirilebilir. Buna benzer hamleler yapıldığında kendi partisine zarar veren birçok hamle yaptı. Siyaseten partisinin göreceği zararı nazar itibari almak yerine belki de bir taahhüdün yerine getirilmesi noktasında kendisini vazifeli adletmiş olabilir” değerlendirmesini yaptı.

"O ELİN GERÇEK SAHİBİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR"

Dervişoğlu, Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasına yönelik de “Devlet Bey el sıkışmadı, el uzattı. Çünkü el sıkışmayı çok yaşadı Türkiye. Sayın Bahçeli, TBMM’de o yasama yılı açılışında Tayyip Bey’in yaptığı konuşmaya istinaden, durumdan vazife çıkararak DEM’e el uzattığını söyledi. Dolayısıyla Cumhur İttifakı adına el uzattığını da ifade etti. O elin gerçek sahibi Recep Tayyip Erdoğan” değerlendirmesinde bulundu.

Kayyum atamalarını Bahçeli’nin sözleriyle ilişkilendirmediğinin altını çizen Dervişoğlu, “Geçmişe baktığınızda birbirleriyle ilgili neler söylediler. Dolayısıyla onların söylemlerini merkeze alarak bir değerlendirme yapmanın faydası olduğunu düşünüyorum” dedi. Dervişoğlu, “Türkiye’deki gerginliğin sebebinin esas itibarıyla Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasını temin edecek altyapı çalışmalarından kaynaklandığına inanıyorum. Sayın cumhurbaşkanına öncelikle bir daha aday olamayacağının bütün siyasiler tarafından hatırlatılması lazım. Anayasanın kendisine iki defa cumhurbaşkanı olabilir hakkı tanıdığı Erdoğan 22 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Anayasada bir takım imkânlar kendisine sunulmuş diye bunun arkasından dolanmaya çalışmanın bir anlamı yok” diye konuştu.

"ANAYASAYA GÖRE ERDOĞAN 2 KEZ ADAY OLAMAZ"

Dervişoğlu, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin de konuştu. Anayasaya göre Erdoğan'ın iki kez aday olamayacağının altını çizen Dervişoğlu, “Aday olmasının bir şartı var. TBMM, beşte üçlük bir çoğunlukla yani nitelikli çoğunlukla erken seçim kararı alırsa Recep Tayyip Erdoğan bir kere daha aday olabilme hakkına sahip oluyor. Şimdi bunu muhalefete telaffuz ettirdiler. Ben diyorum ki muhalefet çıksın ‘Recep Tayyip Erdoğan aday olamaz’ desin” dedi.

Dervişoğlu, “Bir de şu tarafı var ama yani Erdoğan bunu temin edebilmek ve siyaseti tanzim edebilmek adına gerginlik üzerinden strateji geliştirmeye elverişli bir siyasi karaktere sahip. Muhalefet, kapılarını anayasa değişikliğine, erken seçime ve Erdoğan’ın stratejilerine kapattığı andan itibaren Türkiye’de sosyal gerginlik yaratmak adına bir gerekçede kalmayacak” açıklamasını yaptı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri