Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde yaklaşık 20 yıl önce kurulumuna başlanan, TÜBİTAK gibi birçok kuruluştan destek alan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG), 2018'de Türkiye'nin ilk dört tematik araştırma merkezinden biri oldu.
Bir taraftan orijinal ilaç geliştirmek için çalışma yürüten İBG, diğer yandan da firmaların geliştirdiği ilaç adaylarının klinik öncesi testlerden geçmesi için gerekli GLP (İyi Laboratuvar Uygulamaları) sertifikasını alarak klinik öncesi test hizmeti sunmaya başladı.
Bünyesinde Türkiye'de ilk defa GLP regülasyonlarına uyumlu İlaç Analiz ve Kontrol Laboratuvarını kuran İBG, Türkiye Akreditasyon Kurumundan geçen martta GLP sertifikasını almaya hak kazandı.
Merkezde ilaç geliştirme çalışmaları kapsamında Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar öncülüğünde, Prof. Dr. Mehmet İnan, Dr. Soner Gündemir ve Dr. Gülçin Çakan Akdoğan ve onların laboratuvar üyelerinin bulunduğu bir araştırma grubu oluşturuldu. Bu kapsamda, protein bazlı orijinal biyoteknolojik ilacını geliştirmek amacıyla başlayan çalışmalar devam ediyor.
İBG araştırmacıları ve VSY Biyoteknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş'ın insiyatifi ile kurulan bu bilimsel ortaklıkla, bir göz hastalığının tedavisi için ilaç geliştirilmesi hedefleniyor.
"Türkiye'nin ilk protein bazlı orijinal ilacı olacak"
Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar, AA muhabirine, Türkiye'de, yurt dışında geliştirilen orijinal ilaçların muadilinin başarıyla üretildiğini belirtti.
İBG'nin almaya hak kazandığı GLP sertifikası sayesinde, VSY Biyoteknoloji firmasıyla protein bazlı orijinal ilaç geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Uzunlar, şöyle dedi:
"Üzerine çalıştığımız ilaç Türkiye'nin ilk protein bazlı orijinal ilacı olacak. Orijinal ilaç geliştirmek uzun soluklu bir çalışma. Bu, araştırma aşamasından hastaya ulaşana kadar 10 ila 15 yıl arasında bir süreyi kapsayabiliyor. Biz ilacın oluşması için gerekli tasarlama çalışmalarını İBG'de yürüteceğiz. Geliştirdiğimiz molekülün hedeflediğimiz göz hastalığını tedavi ettiğini hayvan modellerinde belirlememizin ardından bunu endüstrideki ortağımız firmaya aktaracağız."
Protein temelli ilaçların, eczanelerde satılan küçük molekül ilaçlar gibi olmadığını anlatan Uzunlar, bu ilaçların özellikle kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan karmaşık yapılı moleküller olduğunu anlattı.
Çalışmalarının çok kapsamlı olduğunu belirten Uzunlar, şöyle konuştu:
"Bakteri ve mayalarda bu proteini ürettireceğiz, ardından saflaştırıp karakterize edeceğiz. Daha sonra zebra balığı deneylerinde bunların yararlı ve zararlı etkilerine bakacağız. Tasarladığımız bir molekülün gerçek bir biyolojik organizmada nasıl etki gösterdiğini zebra balığı testinde görebiliriz. Daha sonra İBG'nin sahip olduğu iyi laboratuvar uygulaması sertifikası sayesinde çalışmaların klinik aşamaya geçmesine köprü olacağız. Klinik çalışmalar, ilacın hastalar üzerinde denenmesi anlamına geliyor."
Prof. Dr. Mehmet İnan da orijinal ilaç çalışmalarına katkı sunmak amacıyla 17 yıl sonra ABD'den Türkiye'ye döndüğünü söyledi.
İBG'nin çok önemli bir çalışmaya imza attığını vurgulayan İnan, "Türkiye'nin önemli bir hayali olan kendi ilacını yapma çalışmaları gerçeğe dönüşecek. Çalışmaların olumlu sonuçlanması durumunda Türk bilim insanlarının bir göz hastalığına karşı geliştirdiği ilaç tüm dünyada kullanılmaya başlanacak." şeklinde konuştu.
Dr. Gülçin Çakan Akdoğan da geliştirilen ilaç moleküllerini, iki günlük zebra balığı larvalarına mikro enjeksiyon yöntemiyle verdiklerini, zebra balığı çalışmalarının çok kısa bir sürede sonuç verdiği için bu yöntemi seçtiklerini bildirdi.
İBG Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk ise "Sağlıkta, ilaçta ve aşıda dışa bağımlıysanız, ulus olarak hayatınız güvende değildir. İBG'nin ulusal misyonu işte bu manada çok önemlidir. İlaç ve aşıda Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarmak. İBG olarak, VSY Biyoteknoloji firması için geliştirdiğimiz oftalmolojik bir orijinal biyoteknolojik ilaçla ilgili Ar-Ge çalışmalarımız hızla ilerlemektedir." ifadelerini kullandı.