Modern balıkçılığın yol açtığı aşırı avlanma ile iklim değişikliği kaynaklı ısınan deniz suyu nedeniyle deniz mahsullerinin miktarı düşüyor.
Bu durum, Doğu Asya ülkesi Japonya'da yüzlerce yıl öncesine dayanan geleneksel mesleği devam ettiren ve ana gelir kaynakları azalan "ama" dalgıçlarının geçim şartlarını olumsuz etkiliyor. Gelir kaybı, yeni dalgıçların mesleğe girişini de önlüyor.
Ailelerinin geçimi için dalış sanatını öğrenen "ama" adı verilen dalgıç kadınlar, deniz mahsulleri avlıyor.
Derin sularda nefeslerini tutarak avlanan ama dalgıçları, avladıkları istiridye, deniz hıyarı, ıstakoz dahil deniz mahsullerini bölgenin balık tüccarlarına ulaştırıyor.
Ekseriyetle beyaz elbiseleri, başörtüleri ve av kovalarıyla tanınan ve yüzyıllardır bu meslekle ailelerinin geçimine katkı sunan kadın dalgıçlar, bugün yeni sorunlarla karşı karşıya.
20 metreye oksijen tüpü olmadan dalabiliyorlar
Ama dalgıçları, inci, kabuklu deniz hayvanları, deniz yosunu gibi su altı ekosistemindeki zenginlikleri avlamak için basit bir teçhizatla ve yalnız başına dalış yapıyor.
Denizde nereye dalış yapacağına karar verirken akıntıları okuyabilen ama dalgıçları, avlarının yerini belirlerken deniz tabanındaki çatlaklarda oluşan değişiklikleri de fark edebiliyor.
20 metreye oksijen tüpü olmadan dalabilen ama dalgıçları, modern balıkçılara kıyasla çok miktarda avlanmayı tercih etmiyor. Böylelikle geleneksel dalgıçlar hem geçimlerini sağlıyor hem de su altı kaynaklarının aşırı düzeyde tüketilmesinin önüne geçiyor.
Ama dalgıçları her gün avlandıkları bölgedeki su altı hareketlerini gözlemleyebildikleri için deniz mahsullerinin ekosistemindeki farklılıkları da ilk elden deneyimleyebiliyor.
Deniz mahsullerinin av sezonu farklılık gösteriyor. Deniz kulağı nisan-eylül aylarında, deniz salyangozu ve deniz hıyarı kasımda, deniz yosunu ise martta avlanabiliyor.
"Demir ciğerleri" sayesinde "doğal dalgıçlar" olarak tanınıyorlar
Tabiat ile uyum içinde yaşayan ama dalgıçları zamanlama, bölge ve sıklık gibi katı avlanma ritüelleri sayesinde hem geçim hem deniz kaynaklarının sürdürebilirliğine katkı sunuyor.
Deneyimli kadın dalgıçların kılavuzluğunda 10'lu yaşlarda dalış öğrenen genç amalar, korudukları sağlık ve meslek disiplini sayesinde 70'li yaşlara kadar dalgıçlığı sürdürebiliyor.
"Ama" tarihi araştırıldığında, kadınların deri altı (subkütanöz) yağlarının, erkeklere kıyasla daha fazla olması dolayısıyla, ama dalgıçlarının kadınlardan oluştuğuna inanılıyor.
Ama dalgıçları, "demir ciğerleri" sayesinde "doğal dalgıçlar" olarak tanınıyor ve suyun derinliklerinde nefeslerini rahatlıkla tutabiliyor.
Ama dalgıçlarının sayısında büyük düşüş
Japonya'da, Pasifik Okyanusu'na nazır Mie eyaleti, kuzeyden güneye 1000 kilometreyi aşkın kıyı hattına ve gelişen su ürünleri "akvakültür" endüstrisine sahip.
Deniz mahsulleri toplamak üzere serbest dalış yapan ama dalgıçlarının, Mie eyaletinin İse-Şima bölgesinde yüzyıllardır faaliyet gösterdiği söyleniyor.
Son yıllarda ise küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği nedeniyle okyanus suyu ısınıyor. Isınan suyun etkisiyle ama dalgıçları, kıyılarda daha önce rastlamadıkları sıcak su mahsulleri gördüklerini belirtiyor.
Diğer yandan aşırı avlanmaya bağlı olarak deniz mahsullerinin azalması ama dalgıçlarının gelir düzeyini olumsuz etkiliyor.
Geleneksel dalış mesleğinin sağladığı ekonomik kazancın gerilemesiyle genç ama dalgıçlarını mesleğe kazandırmak ciddi bir sorun haline geliyor. Böylelikle ama dalgıçlarının yaş ortalaması yükseliyor.
Son yapılan araştırmaya göre, ama dalgıçlarının yaş ortalaması 60'a çıktı.
Resmi olmayan verilerde, Japonya genelinde 1935-1940 yıllarında 70 bin aktif dalış yapan ama dalgıcının bulunduğu kaydediliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında 20 binlere gerileyen ama dalgıcı sayısının 2018'deki bir araştırmaya göre 2 bine düştüğü ifade ediliyor. 50 yıl öncesine kıyasla ama dalgıcı sayısının yüzde 90 azaldığı belirtiliyor.
2023'te yapılan bir araştırmaya göre, Mie eyaletindeki Şima ve Toba bölgelerinde ama dalgıcı sayısı 514 olarak kaydedildi. Bu, ama dalgıçlarıyla ünlü söz konusu iki kent için, şimdiye kadar kayda geçen en düşük sayı oldu.
"Sato-umi-an" projesi
Geleneksel mesleğin sorunları karşısında, Mie Eyalet Valiliğinin desteğiyle yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisini artırmak amacıyla "Sato-umi-an" kulübe restoran projesi geliştirildi.
Proje sayesinde Şima sahiline kurulan kulübe restoranlara, ülke içinden ve dışından turistler geliyor. Turistler burada buluştukları ama dalgıçlarının yaşamlarını yakından izleyebiliyor ve özgün hikayelerini dinleyebiliyor.
Dalgıçların avladığı ıstakoz, deniz salyangozu, istiridye dahil deniz mahsullerini yere gömülü "irori" tip ocakta, yerel usulle ve misafirlerin huzurunda pişiren ama dalgıçları, yerel konukseverliğin simgesi olarak görülüyor.
Kulübelerin bitişiğindeki müzede ise başörtüleri ve beyaz elbiseleri ile başlarındaki ahşap "isooke" sepetleri dahil ama dalgıçlarının dünya genelinde tanınan geleneksel kıyafet ve eşyaları yakından görülebiliyor.
Müzede, su altı hareketi hızlandıran "aşihire" paletleri, av için kullanılan "nomi" ıskarpelası, su altı gözlemi artıran "isomegane" gözlükleri ve "sukari" av ağları dahil çeşitli dalış ekipmanı sergileniyor.
Amalar çoğunlukla "isogi" ismi verilen beyaz ve geleneksel kıyafet giyiyor. Beyaz renk saflığı temsil ediyor. Gömlek, peştemal ve eldivenleri de beyaz renkte. Amaların, soğuk su dalışı içinse kauçuk dalış kıyafetleri bulunuyor.
"Yeni dalgıçlar kazandırabilmek için mesleğin gelir seviyesinin artırılması gerek"
Ama dalgıcı Hayaşi Kimiyo, "Sağlık olsun da kaç yaşa kadar yaptığımız önemli değil." dedi.
Ama dalgıçlarının ortalama yaşının 60 olduğunu kaydeden Hayaşi, beyaz renk kıyafetleri, kötülükleri uzaklaştırdığına inandıkları için tercih ettiklerini kaydetti.
Gençlerin sektöre kazandırılmaması nedeniyle ama dalgıçlarının yaş ortalamasının giderek arttığını söyleyen Hayaşi, geleneksel mesleğin geleceğine yönelik endişe taşıdıklarını belirtti.
Genç yaştaki ama dalgıcı İsova Satomi de "yeni dalgıçlar kazandırabilmek için mesleğin gelir seviyesinin artırılması gerektiğini" dile getirdi.
Mesleği sevmenin önemli olduğunu kaydeden İsova, geçen yıl dalışa alıştırdığı kız çocuğunun, her gün denize girmek için can attığını anlattı.
İsova, gelir garantisi olmamasına rağmen ama dalgıçlığı geleneğini miras bırakacakları yeni dalgıçların, mesleğe katılmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Yerel idare desteği
Şima Belediye Başkanı Masayoşi Haşizume, geleneksel ama dalgıçlığının, av oranlarındaki düşüş nedeniyle zor bir dönemden geçtiğini belirterek yerel idare olarak bu konuda dalgıçlara destek olmayı hedeflediklerini belirtti.
Masayoşi, Şima kenti olarak geleneksel dalgıçlık kültürünün hem Japonya içinde hem de ülke dışında tanınırlığının mümkün olduğunca artırılmasını hedeflediklerini kaydetti.
Japonya'ya has kültürler arasından gösterilen ama dalgıçlığı, deniz kaynaklarının "rastgele" merhametine bağlı. Ama dalgıçları, geleneksel mesleklerinin nefesini, gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.