Boğaziçili genç girişimciler Duygu Esenkar ve Onur Tahmaz tarafından kurulan Locksbridge ile viyolonsel sanatçısı Nil Kocamangil ve eğitmen Aycan Altungül'ün çalışmaları sonucu hayata geçen festivalde grup, Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda sahne aldı.
Uluslararası bir dinleyici kitlesine sahip olan ve 1993 yılında kurulan topluluk, konserin ilk bölümünde Wolfgang Amadeus Mozart ve Erich Wolfgang Korngold'ın eserlerini yorumladı.
Konserin ikinci bölümünde ise 6'lı olarak sahne çıkan Jerusalem Quartet, Johannes Brahm'ın "Yaylı Çalgılar Altılısı No.1 Si bemol Majör, Op.18 36"dan parçalarını seslendirdi.
"Müzik, gerçekten uluslararası bir dil olarak kullanılmalı"
Konser sonrası AA muhabirine açıklamada bulunan grup üyelerinden Fransız ve İsviçreli viyola sanatçısı Miguel da Silva, topluluktaki herkesin farklı yerlerden geldiğini, fakat müziğin uluslararası bir dil olarak herkesi bir noktada buluşturduğunu söyledi.
Silva, festivalle İsrail'deki ve Türkiye'deki müzisyenler arasındaki ilişkilerin gelişmesi temennisinde bulunarak, "Müzik, gerçekten uluslararası bir dil olarak kullanılmalı ve tüm dünyanın sorunlarına bu şekilde çözüm bulabileceğimize inanıyorum." dedi.
İsveçli viyolonsel sanatçısı Frans Helmerson da "Bu grupta olmak, cennette olmak gibi. Biz birlikte birçok projede bulunduk ve bu altılıyla her yapacağım projeyi heyecanla bekliyorum. Sahnede onlarla birlikte olmaktan dolayı mutluluk duyuyorum." ifadelerini kullandı.
"Türk yemeklerini çok sevdim"
Viyola sanatçısı Kyril Zlotnikov, daha önce Ankara'da topluluk olarak bir festivale katıldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye geldiğimizde 2, 3 günümüz oluyor ve maalesef gezecek vaktimiz yok. Fakat Türk yemeklerini özellikle çok sevdim. Bu festival ve iş birliği de daha sonraki konserler için, özellikle Türk ve İsrailli müzisyenler arasındaki ilişkilerin gelişmesi adına umarım bir adım olur. Müzikle birlikte bu tarz bağlantıların kurulması gerçekten önemli."
Keman sanatçısı Alexander Pavlovsky, topluluktaki isimlerle yaklaşık 30 yıldır birlikte çaldıklarını söyleyerek, bu süre içerisinde birbirlerinin enstrümanları çalma stillerini öğrendiklerini ve kurdukları bağı anlattı.
Grup olarak Joseph Haydn'dan başlayarak, modern müziğe kadar çok farklı stilleri yorumladıklarını aktaran Pavlovsky, "Özellikle bugünkü program bizim için çok önemliydi. Önce Mozart'la başladık. Daha sonra dinleme şansı bulmadığımız Korngold'tan bir eser icra ettik ve Brahms'la sonlandırdık. Birlikte çalmaktan inanılmaz mutluluk duyuyoruz. 30 yıllık süren bu birlikteliğin de devam edeceğini düşünüyoruz." dedi.
"Türkiye'nin her yanını gezmek ve konserler vermek isteriz"
Keman sanatçısı Ori Kam da Türkiye'ye gelmekten memnuniyet duyduğunu dile getirerek, "Mümkün olduğunca da buraya gelmek istiyorum. İzmir ve Ankara'da arkadaşlarım var. Burada ağırlanma şeklim kendimi evimde hissettiriyor. Türkiye'nin Doğu bölgesinin de çok fazla güzellikler barındırdığını öğrendim. Aslında Türkiye'nin her yanını gezmek ve konserler vermek isteriz." diye konuştu.
Konserde Ukrayna bayrağının renklerinin yer aldığı bir broş takarak sahneye çıkan kemanist Sergei Bresler ise grup olarak Ukrayna'yı desteklediklerini ve kalplerinin ülkeyle birlikte olduğunu söyledi.
Yaklaşık 2 saat süren konsere, konservatuvar öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.