Ocakta Hazine’ye kâr payı ve ihtiyat akçesi olarak toplamda 40,5 milyar TL aktaran Merkez Bankası (TCMB), yıl başından bu yana ikincil piyasadan 1.9 milyar TL’lik devlet tahvili (devlet iç borçlanma senedi) satın alarak Hazine’ye bir destek daha sundu. Bu rakam, 2018’in tamamındaki toplam tahvil alımlarının üçte birine denk.
9 Şubat 2018’de yüzde 22.8 olan devlet tahvillerindeki yabancı payı 17 Ocak 2020 itibarıyla yüzde 11.3 ile rekor düşük oranda olduğuna ve son bir yılda tahvil piyasasından 3.3 milyar dolarlık yabancı çıkışı kaydedildiğine dikkat çeken Bloomberg, 1.9 milyar TL’lik alımın son 10 yılda TCMB’nin imza attığı en büyük tahvil geri alımı olduğunu, yabancıların kaçışıyla ortaya çıkan boşluğu TCMB’nin oldurduğunu vurguladı.
Merkez’in tahvil alımlarının da katkısıyla bu dönemde 2 yıllık gösterge tahvil faizleri, yaklaşık 200 baz puan geriledi ve emsal ülkelerin tahvil faizlerindeki ortalama düşüş oranını dörde katladı.
HAZİNE’YE 16 MİLYAR TL’LİK DESTEK
2018 için ikincil piyasan satın aldığı devlet tahvili miktarını 18.9 milyar TL olarak belirleyen TCMB, 2020 yılı için bu rakamı TCMB analitik bilanço büyüklüğünün azami yüzde 5'i olarak belirlemişti. Bilanço büyüklüğünün yüzde 5’i mevcut durumda 33.3 milyar TL’ye denk geliyor. Bu durumda 2019’un Aralık başı itibarıyla elinde 18.7 milyar TL’lik devlet tahvili tutan banka, bu yıl toplamda en az 16.6 milyar TL daha alım yapabilecek.
Bloomberg’e konuşan QNB Finansbank başekonomisti Erkin Işık, TCMB’nin tahvil alımlarının parasal gevşemeye benzer bir etkisi olacağını dile getirdi. Işık, Merkez’in tahvil alımları yoluyla bankalara kredi hacmi artışı için alan açtığına işaret etti.
TCMB’nin beş toplantıda faizleri 12.75 puan indirerek ve artan enflasyonla birlikte reel faizi sıfırın altına çekerek duruşunu gevşetme riskiyle ilgili endişeleri artırdığına dikkat çeken Bloomberg, Berlin merkezli varlık yönetim şirketi Capitulum’un yatırım şefi Lutz Roehmeyer’in “Tahvildeki bu ralli sürdürülebilir değil. Yabancıların Türkiye ile ilgili ekonomik ve politik büyük şüpheleri devam ediyor. ABD’nin tahvil alımlarına engelleme getirebileceği ve TL’nin konvertibilitesine dair korku da var” görüşüne yer verdi.
Kâr transferinin öne çekilmesi, ihtiyat akçesinin aktarılması, değerleme hesabında kur farkı kaynaklı artışın da kâra eklenip gönderilmesinin ardından, bu yıl yaklaşık 16 milyar TL’lik tahvil alımıyla da Hazine desteklenecek.