Manavgat ilçesinde kontrol altına alınan, Muğla'da devam eden orman yangınlarıyla mücadelede, Türkiye'nin dört bir yanından gelen orman işçileri en ön safta yer alıyor.
Alevlere cansiparane müdahale eden "alev savaşçıları", telefonun çekmediği bölgelerde, günlerce bazen yemek yemeye bile fırsat bulamadan çalıştı.
Botlarını, hortumları yastık yaparak birkaç saat dinlenebilen, yemeklerini kısa sürede alevler arasında yiyen işçiler, bu süreçte en fazla ailelerine özlem duyuyor.
"Eve dönünce aileme sarılacağım"
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Atık Su İdaresinden Muzaffer Aydın, AA muhabirine, bir haftadır alanda görev yaptığını söyledi.
Tankerle sürekli su takviyesi yaptığını aktaran Aydın, "Ailemizden uzak olsak da bu bizim görevimiz. Dönünce aileme sarılacağım, hasretimi gidereceğim. İnşallah bir daha böyle felaketler yaşanmaz." dedi.
Antalya'dan Manavgat ilçesindeki çalışmalara katılan Mehmet Uysal, soğutma çalışmalarına ağırlık verdiklerini dile getirdi.
Yangında gördüğü manzaraları hiçbir zaman unutmayacağına değinen Uysal, "Mahalleler, evler, ahırlar yandı. Türk milletinin desteğini her zaman arkamızda hissettik. Duaları hep hissettik. Eve dönünce evlatlarıma, eşime sarılacağım. Onları çok özledim. Tabii sıcak bir yatağı da özledim diyebilirim." diye konuştu.
"Hepsinin gözlerinden, ellerinden öpeceğim"
Afyonkarahisar'dan gelen orman işçisi İbrahim Demircan da yangının ilk gününden bu yana Manavgat'ta görev yaptığını söyledi.
Bütün yorgunluğa rağmen hiçbir zaman yılmadıklarını, yangını söndürdüklerini anlatan Demircan, "Binlerce kez şükür. Biz Türk'üz, yılmayız. Gerekirse bir ay gece gündüz çalışır ama yaptığımız işin hakkını veririz. Daha nicelerini atlattığımız gibi bunu da atlattık. En çok evlatlarımı, eşimi, annemi ve babamı özledim. Hepsinin gözlerinden, ellerinden öpeceğim, hasretimi gidereceğim." ifadelerini kullandı.
"Oğlum bana 'kahraman babam' diye seslenir"
Afyonkarahisar'dan kente gelen Mehmet Taşpınar da 28 Temmuz akşamından bu yana gece gündüz görev yaptığını söyledi.
Yangınla orman teşkilatı ile Türk halkının iç içe omuz omuza mücadele ettiğine dikkati çeken Taşpınar, "Herkes birbirine gece gündüz destek oldu. Arazide en büyük ihtiyacımız soğuk suydu. Antalyalılara minnettarız. Bizi bir an olsun soğuk susuz bırakmadılar. Gece gündüz hizmet ettiler. Bu birliktelikle yangını söndürdük. Ailemin yanına artık dönebilirim. Oğlum bana 'kahraman babam' diye seslenir. Eve döner dönmez çocuklarıma sarılacağım." diye konuştu.
"Biz devlet için varız"
Muğla'nın Milas ilçesindeki yangınlarda görev alanlardan 3 çocuk babası orman işçisi Resul Gerçek de tek isteğinin ailesiyle buluşmak olduğunu dile getirdi.
Orman işçisi Mehmet Kahraman da bir haftadır hiç uyumadan, durmadan alevlerle mücadele ettiklerini, ailesiyle zaman geçirmek için sabırsızlandığını söyledi.
İşçilerden Yahya Gelman ise çok özlediği çocuklarını eve dönünce doyasıya öpmek istediğini kaydetti.
Balıkesir'den gelen İsmail Karadağ da başka bir yangından bölgeye sevk edildiklerini belirterek, "8 gündür bölgedeyiz. Dönünce bir iki gün dinleneceğim. Oğlum askere gidecekti ama gittiğini göremedim. Yapacak bir şeyimiz yok. İşimiz yangın söndürmek. Oğlum da ben de vatanı koruyoruz. İnşallah 6 ay sonra çocuğumu görürüm." ifadesini kullandı.
Orman işçisi Hüseyin Özbek de oğlunun kendisine "Benim babam ateş savaşçısıdır, söndürmeden geriye dönmez" dediğini aktararak, "Biz devlet için vatan için varız. Çalışırız terimizin son damlasına kadar. 7 gün 24 saat nöbetteyiz. " diye konuştu.