Nemrut Dağı tur güzergahında bulunan ve üç önemli medeniyetin izlerini taşıyan kale, Kahta ilçesi Kocahisar köyü yakınlarında bulunuyor.
Kommage Uygarlığı döneminde yazlık başkent olan Arsameia Antik Kenti ile birlikte önemli bir idare merkezi şeklinde kullanılan kale, 1260'larda Memlüklerin bölgeye hakim olmasıyla restore edilerek bugünkü son haline kavuştu.
Kale içinde mescit, hapishane ve zindan, posta güvercinlerinin yetiştirildiği kule, sarnıçlar, kitabeler, hamam ve Kahta Çayı'na (Nymphaios) inen gizli su yolu yer alıyor.
"Muhteşem bir savunma mimarisi örneği"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının hazırladığı restorasyon projesinin üç etapta uygulandığını söyledi.
Projenin birinci ve ikinci etabının tamamlandığını ifade eden Ekinci, şöyle konuştu:
"Üçüncü ve son aşamasını da İpekyolu Kalkınma Ajansına hazırladığımız proje ve Bakanlığımız finansal destekleriyle yaptık. 25 güne kadar restorasyonu bitiriyoruz. Hemen ardından kaleyi ziyaretçilere açacağız. Son etapta yaklaşık 3,5 milyon lira harcamamız oldu. Kalenin restorasyonuna bugüne kadar yaklaşık 10 milyon lira harcandı."
Kaleye Roma, Selçuklu ve Memlükler tarafından eklemeler yapıldığını anlatan Ekinci, şunları kaydetti:
"Kale muhteşem bir sanat eseridir. Kalede paganizm, Hristiyanlık ve İslami öğretilerin kalıntılarını çok net ve rahat şekilde görebiliriz. Burada muhteşem bir savunma mimarisi örneği var. Türkiye'de eşine az rastlanır, tek parça ana kaya üzerine inşa edilmiş 300-350 metre yüksekliğinde bir kale. Bu kale aynı zamanda Kommagene Uygarlığı'nın başkenti Arsemia ile arasında gizli bir yol yapılmak suretiyle, kraliyet ailesinin tehlike anında gelebildiği bir sığınak halinde inşa edilmiş."
Ekinci, Nemrut Dağı'nı görmeye geleceklere Kahta Kalesi'ni ziyaret etmeden dönmemeleri tavsiyesinde bulundu.