Kalite kavramı, hayatımızın her aşamasında karşımıza çıkan bir kavram. Kaliteli ürünlere, işlere, ortamlara, hizmetlere, yemeklere, sinema filmlerine, müziklere ve hatta kişilere ve daha bir çok unsura yönelik algı ve öngörülerimiz bulunmakta. Kaliteye ulaşmak, kaliteye en kısa ve en ekonomik yoldan ulaşmak gibi amaçlarımız da bulunmaktadır. Kalite, kimi zaman lüks, kimi zaman pahalı fiyat, kimi zaman da erişilmesindeki zorluk ile derecelendirilmeye çalışılsa da aslında kelite bir standartlaşma ve “olması gerektiği gibi yapma” faaliyetidir. Ve kalite somut ya da soyut her türlü konuda bizleri kuşatan koşulların bir ifadesidir.
Türkiye, kurumsal bazda Kalite Yönetimi konusundaki çalışmalara 2000’li yıllar itibarıyla hızlı bir giriş yapmıştır. ISO 9000-ISO 9001 sistemi ile başlayan kuruluşların kalite belgelendirme serüvenleri ve bu konuya çeşitli devlet kurumlarının zorunluluk getirmesi, genel olarak kalite kavramına bakışı da geliştirmiş ve değiştirmiştir. Türkiye’nin Kailte Yönetimi konusunda hızlı yol alma amacında AB üyeliğine giriş çalışmaları ve AB müktesabatı ile uyum çabaları da etkili olmuştur.
Kalite yönetimine en geniş ve kapsamlı bakış Toplam Kalite Yönetimi sistemi ile ele alınır ve kalitenin tüm iş yapış, ürün, insan kaynağı ve iletişim süreçlerinin sürekli iyileştirme adımları ile planlama, kontrol etme, gözden geçirme ve yeniden yapılanma süreçleriyle dizaynını kapsar ve inceler. Toplam Kalite Yönetiminde iletişim, tam olarak yazılı iletişimi anlatır ki bu da kurumsallaşmanın temeli olan kuruluşun yazılı kültüre geçişinin ifadesidir. Toplam Kalite Yönetimi standartlaşmanın önündeki iletişim engellerini ortadan kaldıran bir sistemdir. Toplam Kalite Yönetimi bir iş yerinde “ortak hedefleri, misyon ve vizyonunu, iş üretimi için yapılması gerekenleri, uyulması gereken kuralları, görev ve amaçları, birimler arasında sağlıklı iletişimi, planlı, standart, objektif, şeffaf kurallar bütünüyle yazarak, tüm çalışanlar tarafından benimsenmesini sağlayan bir rehber” niteliğindedir.
Toplam Kalite Yönetiminin ele aldığı iletişim, ağırlıklı olarak kurum içi iletişimin doğru koordine edilmesi yönündedir. Kurum içi iletişimi sağlıklı olamayan bir kuruluşun da Toplam Kalite Yönetimini tam olarak gerçekleştirmediği düşünülürse, zaten sistem amacına ulaşmamış demektir. Bu durumda da dış hedef kitlelere kendisini tam olarak ifade edebilmesi çok rahat olmamaktadır. Çünkü iletişimin altın kuralı “açık ve doğru mesaj” kavramı,öncelikle kuruluş iç iletişiminde başlar ve sonra dışarıya çeşitli kanallarla yayılır. Diğer bir deyişle, eğer kuruluşun ürünü veya iş süreçleri gerçekten sorunluysa ve üretim süreçlerinde gereken titizlik, kalite ve diğer önemli unsurlar dikkate alınmamışsa, yapılan reklam, halkla ilişkiler ve diğer dış hedef kitlelere yönelik çalışmalar günün birinde mutlaka kalitesiz ürün yüzünden olumsuz bir iletişime sebep olacaktır.
Öte yandan, ürün ne kadar kaliteli, başarılı, standartlarının en üst seviyesinde olursa olsun, kuruluşun iletişiminde sorunlar varsa, o ürünün hedef kitlelere ulaşmasında sorunlar olacaktır. Diğer bir deyişle, ürün çok kaliteli üretilse de eğer reklam, halkla ilişkiler gibi pazarlama iletişimi çalışmaları kaliteli ve gerektiği gibi yapılmazsa, bu takdirde, ürünün hedef kitlelerine ulaşmasında ciddi sorunlar doğup, satış ve pazarlamasında sıkıntılar olabilecektir; ürün, hedef kitlesine kendisini doğru ifade edip, pazarlama amaçlarını gerçekleştiremeyecektir.
Kurum içi iletişim, ast-üst ve kuruluşun çalışmalarını gerçekleştiren işletme ekosisteminin sağlıklı işelemesini sağlayan tüm birimlerinin birbiriyle olan iletişim süreçlerini kapsar. Günümüde, ağırlıklı olarak kitle iletişimi ve dijital iletişim ile yüz yüze kalan çalışan kesim, aslında iş hayatında tamamen kuruluşların iç iletişim sistemleri ile muhatap olmakta, iç iletişimi ne kadar başarılı ise kuruluş o derece kalite ve itibar yönetimi sistemlerine erişmekte önemli adımlar kat etmektedir. Bu nedenle Toplam Kakite Yönetimi, özellikle amaç ve hedef birliği için tüm çalışanların ortak bir iletişim ağına sahip olarak, kuruluşaki tüm gelişmelerden haberdar olması gerektiğini savunur. Öte yandan motivasyon arttırıcı uygulamaları da kurum içi iletişimin bir unsuru sayar. Günümüzde İtibar Yönetimi ve Toplam Kalite Yönetimi yapan kuruluşlar bu konuyu daha da geliştirerek, sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde uluslararası standartlara getirme çabasındadırlar. Çünkü gelinen noktada Toplam Kalite Yönetimine bakış, nasıl bir kuruluşun tüm üretim ve yönetim süreçlerini kapsıyorsa, ele aldığı iletişim kavramı da kuruluşun tüm iletişim süreçlerini kapsamaktadır.
İletişim kanal ve yöntemlerinin bu derece geliştiği günümüz ortamında kuruluşların iç iletişimlerinde de farklı pek çok uygulama, yöntem ve kanal kullanılmaktadır. İç iletişim, tıpkı pazarlama iletişiminde olduğu gibi hedef kitlenin (çalışanlar) ilgi ve beklentileri yönünde tasarlanan içeriklere yönelik yapılmaktadır. Kurum içi iletişim, yalnızca kurum içinde kalmamakta, kuruluşun tüm iletişim süreçlerinin bir yansıması ve göstergesi olarak da ele alınmaktadır.
Günümüzde Toplam Kalite Yönetimi ne kadar geniş çerçevede ele alınıp değerlendirirliyorsa, kurum içi iletişim de o derece geniş ve kapsamlı şekilde ele almak gerekmektedir. İletişimi iç-dış diye ayırmak yalnızca iş yapış süreçleri ile ilgili konulara yönelik olup olmaması ile ilintilidir aslında. Günümüzde iç hedef kitleler ile dış hedef kitlelerin iletişimden beklentileri ve anladıkları da benzer özellikleri barındırmaktadır. Çünkü Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarının temel prensibi olan “kalite bir bütündür” söylemi gibi “iletişim de bir bütündür”. Kalite yönetimi çalışmalarını iletişimden, iletişimi de kaliteden ayrı değerlendirmek artık mümkün değildir.
Her konuda kaliteli ve neşeli günler dileklerimle…
Gündemde Dikkatimi Çekenler
- Hayvanlara yapılan eziyet, işkence, tedbirsizlik veya barınaklardaki olumsuz şartlarla ilgili haberlerin olmadığı bir gün yaşayamaz olduk. Doğa katliamları ve küresel ısınma ile nesli tükenen hayvanları saymıyorum bile…Mükemmel kâinat düzeninde her canlının birbiriyle ilişkisi ve görevi varken, bu ilintiyi göz ardı ederek dünyanın ilerlemesini ya da var olmasını düşünmek gafleti nasıl oluyor da oluyor anlamak mümkün değil! İletişim açısından konuya dikkat ettiğimizde, hayvan hakları ile ilgili platformların, Sivil Toplum Kuruluşlarının veya diğer kuruluşların yaptıkları çalışmaların farkındalık uyandırması için kendilerine gündemde yer bulabilmeleri ve etkili olabilmeleri ise başlıbaşına incelenmesi gereken bir konu. Bu anlamda TV dizilerinde veya reklamlarda bir evcil ya da evcil olmayan hayvanın pozitif mesajlarla kullanılması ne çok işe yarar aslında…Buradan konuyla ilgili STK’lara ve tüm reklam ve film-dizi yapımcılarına öneri ve hatırlatmada bulunmak isterim.