Kanal İstanbul Projesi ABD’nin Karadeniz’e açılabilmesi için mi yapılıyor?

Kanal İstanbul Projesi hakkında tartışmalar giderek farklı bir boyuta geçti. Bazı Çevreci ve bilim insanlarının karşı çıktığı ve bazılarının desteklediği Kanal İstanbul Projesi hakkında yeni bir uyarı yapıldı

Emekli Tümgeneral Cem Gürdeniz, Kanal İstanbul Projesinin, Montrö Boğazlar Sözleşmesini devre dışı bırakabileceğini ve bu şekilde ABD’nin tek hakim olamadığı Karadeniz’e savaş gemilerini sokabileceği konusunda ki endişelerini dile getirdi. ABD’nin, Kanal İstanbul projesi ile Montrö’yü delebileceği ve 83 yıldır giremediği Karadeniz’e tonlarca ağırlığında ki cephane yüklü gemilerini sokabileceği ve bu şekilde de Türkiye’nin güvenliğini büyük ölçüde tehlike atabileceğini söyledi. Emekli Tümamiral, yaptığı açıklamalarda bugüne kadar konu hakkında tartışılmamış çok çarpıcı bilgiler verdi.

İşte o açıklamalar…

Cumhurbaşkanı Erdoğan çılgın proje olarak nitelediği Kanal İstanbul projesi konuşulmaya devam ediyor. Erdoğan, çıktığı bir televizyon programında, yap-işlet-devret modeli ile herhangi bir şirkete yaptırmazsak milli bütçeden yaptırırız dedi. Erdoğan’ın 75 milyar TL’lik dev bir bütçeye sahip bir projenin hayata geçirilmesi sonrasında, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin ABD tarafından delinebileceği, ABD’nin bu yolla tek hakim olamadığı Karadeniz’e de girmek isteyebileceği konusu tartışmaya açıldı.

Kanal İstanbul Projesi Montrö anlaşmasını nasıl delebilir? Proje en çok kimin yararına olur? Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye için ne kadar önemli? Sorularına cevap veren Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Kanal İstanbul Projesinin, Türkiye’yi nasıl bir güvenlik riski altına sokabileceğini, Montrö’den en fazla rahatsız olan ABD’nin niçin Kanal İstanbul Projesinin yapılmasını isteyebileceğini, tüm çıplaklıkları ile gözler önüne serdi.

MONTRÖ TÜRKİYENİN OMURGASIDIR

Emekli tümamiral Cem Gürdeniz şöyle konuştu;

‘’Türkiye Cumhuriyetin iki omurgası varsa biri Lozan Antlaşmasıdır diğeri ise Montrö’dür. Varlığımızı bir yönde Karadeniz’in boş tutulmasına borçluyuz. Kanal İstanbul’un Karadeniz’de ki dengeleri değiştirebilecek, Montrö sözleşmesini ruhuna bir meydan okuma yaratabilecek bir süreci başlatabilir diye endişemiz var’’ dedi.

Kanal İstanbul, Montrö Boğazlar Sözleşmesine yani Türkiye’nin bel kemiğine zarar verebilir endişesini dile getiren, NATO’da 7 yıl görev yapmış Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ‘’Çünkü Kanal İstanbul Montrö Sözleşmesini etkisiz hale getirebilir, 83 yıldır boğazlardan geçemeyen cephane yüklü onlarca savaş gemisi Karadeniz’e kadar ilerleyebilir. Özellikle Amerika, Rusya ve Türkiye hattında şiddetli bir gerilime neden olabilir’’ dedi.

KANAL İSTANBUL EN ÇOK KİMİN İŞİNE GELİR?

‘’Böyle bir kanalın yapılması tabii ki de Rusya’nın çıkarına değildir’’ diyen Cem Gürdeniz şöyle dedi; ‘’Montrö’den kayıtsız şartsız en çok rahatsız olacak olan Amerika Birleşik Devletleri’dir. Çok hassas olmamız lazım. ABD şu an dünyanın bütün okyanusların bütün önemli düğüm noktalarını kontrol ediyor ama Karadeniz’e Montrö anlaşmasından dolayı giremedi. Karadeniz ABD’nin kısıtlı olduğu tek alandır. ABD Karadeniz’e istediği zaman istediği şekilde giremiyor. Bunu da bir süper güç olarak asla ve asla kabullenemiyor. ABD hemen hemen her 6 ayda bir Türkiye’de ya Dışişlerine ya da başka bir yere Montrö ile ilgili bir teklifle gelirler. İmzacı değildirler ama tetikçi bulmaları kolaydır. Yani bugün Romanya’yı, Bulgaristan’ı kullanabilirler’’ dedi.

Emekli Tümamiral Gürdeniz ‘’Türkiye Mavi Deniz’’ isminin yaratıcısı. Türkiye’yi uluslararası temsil etmiş, NATO’da görev almış, FETÖ kumpası ile 3,5 yıl cezaevinde kalmış başarılı ve önemli bir isim. Kanal İstanbul ile birlikte tartışmaya açılan Montrö Boğazlar Sözleşmesinin, Türkiye için öneminin altını çizdi.

Montrö ile biz Türk boğazlarını geri aldık diyen Gürdeniz, konu ile ilgili şöyle devam etti konuşmasına;

TÜRK VATANININ BÜTÜNLÜĞÜ MONTRÖ İLE SAĞLANMIŞTIR

‘’ Montrö ile Türk Boğazlarının egemenliğini aldık çünkü 1936’ya kadar maalesef boğazlarda herhangi bir askeri tesis kuramıyorduk, donanma bulunduramıyorduk, tersane kuramıyorduk… Yani Türk vatanının bütünlüğü Montrö ile sağlanmıştır. O yüzden ben o döneme ‘’birinci mavi vatan savaşı’’ diyorum dedi.

Cem Gürdeniz’e göre Montrö sözleşmesinin devre dışı kalması başta Türkiye ve Rusya olmak üzere tüm dünya için yeni bir tehlike anlamına geliyor. Gürdeniz;

KANAL İSTANBUL PROJESİNİ GÜNDEME BİLE GETİRMEMESİ LAZIM

‘’Rusya için Montrö sözleşmesi kendi güvenlikleri açısından bir kaledir. Bir vidanın sökülerek sistemin çökmesine izin vermemek lazım. Montrö sözleşmesi çok hassas bir konu. Şu an emperyalizmin giremediği tek alan burası. Türkiye kendi çıkarları için, Karadeniz’i boş tutması gerekiyor. Karadeniz’i boş tutmak için ise Kanal İstanbul projesini gündeme bile getirmemesi lazım’’ dedi.

Gürdeniz’e göre Kanal İstanbul’dan edilecek hiçbir maddi kaynak, ortaya çıkaracak güvenlik sorunundan daha önemli değildir.

‘’Kalkıp da 3 kuruş 4 kuruş için Kanal İstanbul’u gündeme getirirseniz, gelecek kuşaklarını, torunlarımızın emniyetini, güvenliğini tehlikeye atarsınız’’ diyen Emekli Tümamiralin açıklamaları büyük bir tartışmanın önünü açtı.

ABD, BİRTAKIM STRATEJİK HESAPLAR İÇİNE GİRECEK

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, yaptığı açıklamada 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin, Türkiye’nin ve Karadeniz’e kıyıdaş diğer ülkelerin çıkarına olduğunu vurgulayarak “Montrö’den rahatsız olanların başında ABD gelmektedir. Montrö’yle oynanırsa ABD, birtakım stratejik hesaplar içine girecek, Türkiye büyük bir uluslararası baskı altında kalacaktır” dedi.

Projenin güvenlik ve askeri boyutlarını değerlendiren emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, ise Kanal İstanbul’u “tamamen bir rant projesi” olarak nitelendirerek projenin güvenlik açısından yeni riskler yaratacağını belirtti. “Kanalla İstanbul’un Avrupa yakasının bir ada olacağına dikkat çeken Gürdeniz, “Yarın bir tahliyeyi gerektirecek büyük bir felaket olursa bu adadan insanlar nasıl tahliye edilecek? Biz daha bir futbol maçı olduğunda 30 bin kişiyi yönetemiyoruz.

İSTANBUL VE TRAKYA’NIN SAVUNMASI DA ZORLAŞACAK

Şimdi kalkıp Batı İstanbul adasına 8 milyon insan konuluyor. Olaya jeopolitik perspektiften bakıldığında bu kadar yoğun nüfuslu küçük bir ada yaratılmaması gerektiğini savunuyorum. Yaratacağı çevre, ekoloji, demografi sorunları bir yana jeopolitik perspektiften bakıldığında İstanbul gibi Türkiye’nin ekonomi, sanayi, kültür gibi sinir uçlarının birleştiği bir alana böylesine bir ada devletçiği kurulması büyük bir risktir” ifadelerini kullandı. Gürdeniz, Kanalın, İstanbul’un ve Trakya’nın savunmasını da zorlaştıracağını vurguladı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri