Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın vetosuyla 2.5 yıl daha ülkeyi zehirlemelerine izin verilmeyen 14 kömür santraline şimdi de sürpriz bir şekilde atık muafiyeti getirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yaptığı yönetmelikle, atıkları çevre mevzuatına uymadığı için kapanması gereken çok sayıda termik santralin yeni yılda çalışmaya devam edebileceği bildirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın termik santral atıklarına yeni muafiyet getiren “Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik” değişikliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Çevre mevzuatı yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için bu yılın sonunda kapanmaları gereken termik santralleri ilgilendiren yönetmelikle, santrallerin depolamaları gereken atıklar için uymak zorunda oldukları sınır değerler değiştirildi. Kurumsal akademik rapor alan tesislere, düzenli depolama tesisi onay belgesi ve il müdürlüğü onayı olmaksızın “düzenli depolama” için çevre izin lisans başvurusu yapma hakkı verildi.
“ACİLEN İPTAL EDİLMELİ”
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, muafiyetin acilen iptal edilmesini istedi. Bozoğlu, baca arıtma sorunu olmayan ancak atık sahası çevre mevzuatına uymadığı için 31 Aralık 2019'da kapatılması gereken termik santrallerin bu yönetmelik sayesinde kapanmaktan kurtulabileceğini söyledi. Bozoğlu, yönetmeliğin baca arıtma sistemi çevre mevzuatına uymadığı için kapanması gereken termik santralleri ise etkilemeyeceğini belirtti.
Ümraniye Çöplüğü'nden bile daha tehlikeli
ÇMO Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, ‘'Yayımlanan yönetmelik değişikliği termik santrallerin toksik atık da barındırdığı bilinen, vahşi, kontrolsüz, yeraltı sularını, tarım alanlarını, yüzey sularını riske atan atık sahalarını meşrulaştırma endişesi yaratmaktadır. Bu düzenleme ile içeriğinin ne olacağı dahi belirlenmemiş “akademik” bir rapor ile bu atık sahaları izinli hale getirilebilecektir. Geçirimsiz zemini olmayan, vahşi depolama alanları, bu yöntem ile çevre izni alabilecek” dedi ve şu uyarıda bulundu:
“Endişelerimiz ne yazık ki bir kat daha arttı. Bu düzenleme ile geçmişte felaketler yaşatan Ümraniye Çöplüğü'nden daha da tehlikeli olan bu atık sahalarının 20-30 yıl daha doğayı, yeraltı sularımızı, tarım alanlarımızı, yüzey sularımızı kirletmeleri riski ile karşı karşıyayız. ”