Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İktidar tarafından, Suriye ile ilişkilerin yeniden tesis edilmesi gerekliliğine dair kurulan cümleleri olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Fakat keşke ‘Bad’el harâb’ül-Şam’ (Şam harab olduktan sonra…) dedirtmeden önce bizlere kulak verselerdi” dedi.
Sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu şöyle devam etti:
“Keşke bunca dram yaşanmadan, bunca insan hayatını kaybetmeden, bunca aile parçalanmadan ve bunca insan memleketlerini terk etmek zorunda kalmadan bu akl-ı selimle hareket edebilselerdi.
“Katil Esad’la görüşme teklifinde bulunanlar akıllarını başlarına alsın” diyen iktidar ortağı Bahçeli bile, şimdi bu çağrıyı “çözüm arayışlarına güçlü bir nefes” olarak nitelendiriyor. İnsanlar öyle laflar ediyor ki, bir gün geliyor bunu yalamak mecburiyetinde kalıyorlar!
Tarih, enteresan. Bildiğiniz üzere, Suriye iç savaşının henüz başlarında biz Saadet Partisi olarak, bir heyetle Suriye’ye gitmiştik. Beşşar Esad ile de görüşmüştük. Düşüncelerimizi, fikirlerimizi ve Suriye’nin ne yapması gerektiğiyle alakalı tavsiyelerimizi onlara iletmiştik.
“Eğer siz Suriye’yi demokratik bir ülke haline getirmek istiyorsanız; mutlaka muhalefete imkan tanıyacaksınız, parti kuracaklar, yayın organları olacak ve Meclis’te temsil edilecekler.” demiştik ve hiçbirisine de itiraz etmediler.
Hatta aksine; “Biz, zaten Türkiye’yi kendimize örnek almıştık.” dediler. Biz de bunları, ülkemizde iktidarda bulunanlara gelip anlattığımız zaman; “siz bilmezsiniz, bunları biz iyi biliriz.” dediler.
Ve bu söyledikleri söz 500-600 bin insanın hayatını kaybetmesine, 15 milyon ailenin oturdukları yeri tek etmelerine ve bunların yarısının Suriye’yi terk etmesine sebep oldu; o yarısının da en az 4-5 milyonu ülkemize geldi. Eğer mantık doğru işletilmiş olsaydı, bunlar yaşanmazdı.
Ama şimdi, en azından bu ifadelerin kullanılmış olmasını ve geri planda da Suriye ile siyasi bir irtibat kurulmuş olmasını önemsiyoruz. Bu, bir adım. Sürecin nereye evrileceği ise henüz belli değil; biz Saadet Partisi olarak, süreci yakından takip ediyoruz.”
DAVUTOĞLU MUHALİF
Öte yandan altılı masanın diğer ortaklarından Gelecek Partili lideri Ahmet Davutoğlu ise Suriye ile temas kurulmasına karşı çıkmıştı.
Dönemin Dışişleri Bakanı olarak, Türkiye’nin yanlış Suriye politikasında büyük payı olan Davutoğlu, “Rusya, Esad rejimini meşrulaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı ve ilişkilerin yeniden başlatılmasına karşı çıktı.
Altılı masanın büyük ortağı CHP ise Esad’la görüşülmesi ve Şam yönetimiyle temas kurulması gerektiğini uzun zamandır dillendiriyordu.
Altılı masa içinde, kendisini muhalefetin dış politikasını yönetmeni misyonu çizen Davutoğlu’nun bu konuda diğer ortaklarıyla hangi çizgide buluşacağı merak konusu oldu.