Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı arasında söz düellosuna neden olan Kanal İstanbul Projesi Arap yatırımcıların da iştahını kabarttı.
Sözcü'den İsmail Şahin'in haberi şöyle: Ortadoğu'nun sayılı zenginlerinin yüz binlerce metrekare arazi topladığı Kanal İstanbul güzergahında, Katar Kraliyet Ailesi üyelerinin de arsa aldığı ortaya çıktı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani'nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned, Türkiye'de şirket kurup İstanbul Arnavutköy'de 44 dönüm arazi satın aldı.
Bir önceki Katar Emiri Hamad bin Halife el Sani'nin eşi Şeyha Moza, Triple M Gayrimenkul Turizm Ticaret Anonim Şirketi'ni 8 Kasım 2018 günü 100 bin lira sermaye ile Başakşehir'de kurdu.
100 bin paya bölünen şirket hisselerinin yüzde 45.45'ini Şeyha Moza alırken, Eski Katar Başbakan Yardımcısı Abdullah bin Hamad el Attiyah'ın eşi olan Munira bint Nasır el Misnad yüzde 31.82'sini, Shanna Nasır el-Misned ise yüzde 22.73'ünü aldı.
Şeyha Monza şirket kurulduktan 1.5 ay sonra Kanal İstanbul güzergahında 44 bin 702 metrekare arazi satın aldı.
Arazi, imar planlarında ‘tarla' olarak görünüyor.
Haberde aktarıldığına göre Arnavutköy ilçesi Baklalı Köyü'nde 136 ada 39 parselde bulunan taşınmazın devir işlemi 27 Aralık 2018'de gerçekleşti.
Emlakçılar o tarihte bölgede metrekare birim fiyatının 300 lira seviyesinde olduğuna dikkat çekerek arazinin 12-13 milyon lira bedelle satın alınmış olabileceğini ifade etti.
Arnavutköy ilçesi, Baklalı Köyü’nde 136 ada 39 parselde bulunan taşınmazın devir işlemi 27 Aralık 2018’de yapıldı.
Arazinin şu anki değerinin 20-25 milyon lira civarında olduğunu kaydeden gayrimenkul danışmanları, Kanal İstanbul projesi sonrasında yapılacak yeni imar planlarıyla arazinin değerinin birkaç kat artabileceğine işaret etti.
Kanal İstanbul güzergahında kimlere arazi satışı yapıldığının açıklanması gerektiğini ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi CHP'li Nadir Ataman, “İmar planlarında tarla olarak görünen araziler hangi bedelle kimlere satıldı? Aracılar, komisyoncular kimlerdi? Araziler için plan tadilatı sözü verildi mi? Bu soruların cevabı verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kanal İstanbul projesinin bir rant projesi olduğuna dikkat çeken Ataman, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na 'Sen işine bak' diyerek Kanal İstanbul'u savunanlar başta Katar olmak üzere hangi ülke liderlerine ve ailelerine sözler verdi, açıklamalı” dedi.
SÜREÇ NEDEN HIZLANDI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Nisan 2011'de duyurulan ancak bugüne kadar kazma vurulmayan Kanal İstanbul için 8 yıldır neden beklendiğini soran Ataman, “Ekonomik koşullar daha uygunken neden hayata geçirmediniz çılgın projenizi? Yüz binlerce metrekare yer alan Arap ve Ortadoğulu yatırımcılar serzenişte bulunduğu için mi süreç hızlandı” diye sordu. Kanal İstanbul'u televizyonlarda savunan bilim insanlarının, gazetecilerin olduğuna dikkat çeken Ataman, “Bu projenin sadece, bölgedeki tarlaları ucuza kapatan bir avuç rantçıya faydası var. Bu kentin insanına, doğaya hiçbir faydası yok” dedi.