ABD merkezli Al-Monitor tarafından bugün yayımlanan analiz yazısında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığının yanı sıra Katar ve Mısır ile ilişkileri de ele alındı.
Al Monitor, Katar’ın, bölgede deniz sınırları ve arama hakları konusunda gerilimin yüksek olduğu bir dönemde, petrol ve gaz rezervleri açısından zengin Doğu Akdeniz’deki varlığını güçlendirdiğine dikkat çekerken, Türkiye ile son dönemde iyileşen ikili ilişkilere değindi. Analiz yazısında, “Türkiye Katar’ın güçlü bir müttefiki ve ilişkileri, Haziran 2017’deki Körfez krizinden bu yana büyük ölçüde güçlendi.” ifadeleri kullanıldı.
KIBRIS RUM KESİMİ VE YUNANİSTAN FAKTÖRÜ
Al Monitor, Türkiye ile bölgesel rakiplerinden biri olan Mısır’ın ilişkilerine de değindi. Yazıda, “Mısır, Cumhurbaşkanı Abdel Fattah al-Sisi’nin 2014’te iktidara gelmesinden bu yana Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile yakın ilişkilere sahip. Üç ülke enerji, gaz arama, terörle mücadele ve sınır çizme konularında, Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki politikalarını hiçe sayan ve çoğu zaman saldıran birçok üçlü zirve düzenledi.” ifadeleri yer aldı.
İngiltere merkezli Orta Doğu analisti Andreas Krieg, Al-Monitor’a Güney Kıbrıs Rum Yönerimi ile imzalanan sözleşmenin birkaç yıldır yapılmakta olduğunu ve bölgesel gerilimi azaltma ikliminde “fiilen uygulanabilir” hale geldiğini söyledi.
Krieg, “Katar, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin GNA-Ankara anlaşmalarına dayanan iddialarını destekleyen oldukça tarafsız bir oyuncu olmaya devam ederken, aynı zamanda şimdi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte çalışıyor.” dedi.
‘KATAR ARABULUCU ROLÜ ÜSTLENECEK’
Ağustos 2020’de Mısır ve Yunanistan, aralarındaki deniz sınırlarını belirlemek için bir anlaşma imzalamış ve bu, Türkiye’nin Kasım 2019’da Trablus’taki görevi sırasında Libya Ulusal Anlaşma Hükümeti (GNA) ile deniz sınırlarını belirlemek için imzaladığı bir anlaşmanın geçersiz hale gelmesini sağlamıştı.
Mısır ve Yunanistan, Türkiye’nin Libya ile anlaşmasını “yasadışı ve uluslararası hukuka aykırı olarak” nitelendirirken, Yunanistan, anlaşmayı kıta sahanlığında, özellikle Girit adasının dışında bir ihlal olarak gördüğünü açıkladı.
Al-Monitor’a konuşan uzmanlar, Katar’ın Doğu Akdeniz’deki artan etkisinin Mısır ile daha geniş bir siyasi işbirliği için bir başlangıç noktası olabileceğine ve bunun Doha’nın Türkiye ile Mısır arasındaki yakınlaşmayı ilerletmek için arabulucu rolü oynamasına olanak sağlayacağına inanıyor.
KATAR VE MISIR YAKINLAŞMASI
Ortadoğu Enstitüsü akademisyeni Mohammed Soliman, Al-Monitor’a Mısır’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Qatar Energy ve ExxonMobil arasındaki açık deniz doğalgaz arama anlaşmasına olumlu bakacağını söyledi.
Soliman, “Doğu Akdeniz ticari ve siyasi fırsatlarla dolu ve bu, Mısır ve Katar için başka bir işbirliği fırsatı olabilir” dedi.
Sisi ve Katar emiri Şeyh Tamim bin Hamad, aralarında üç yıldan fazla süredir devam eden çekişmeye son veren Al-Ula anlaşmasından bu yana ilk kez Ağustos 2021’in sonunda Bağdat’ta bir araya gelmişti. Mısır ve Katar, ilişkilerin düzeldiğinin bir göstergesi olarak birbirlerinin ülkesine büyükelçiler atadı.
Krieg, “Katar ile Mısır arasındaki ilişkiler son dönemde oldukça yakın hale geldi. Mısır ve Katar, hiçbir koşula bağlı olmaksızın ve herhangi bir ön koşul olmaksızın yeniden angaje oldu ve bu, normal bir çalışma ilişkisine geri dönmeyi kolaylaştırdı.” dedi. Sözlerini, “Katar ve Mısır, Filistin dosyasındaki yakın işbirliğinin yanı sıra, özellikle enerji, lojistik ve altyapı alanında, karşılıklı yarar sağlayan ve sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi getiriler de sağlayan yatırımlar üzerinde anlaştı” ifadeleriyle sürdürdü.
‘KATAR’IN GÖREVİ KOLAY DEĞİL’
Al-Monitor, buna rağmen, Katar’ın Mısır ile Türkiye arasında arabuluculuk yapma konusundaki görevinin kolay olmadığını öne sürdü. Yazıda, “İki ülke rakip bölgesel güçler ve Mısır ordusunun eski Müslüman Kardeşler Başkanı Muhammed Mursi’yi devirmesinin ardından ilişkiler kötüleşti. Kasım 2013’te hem Mısır hem de Türkiye büyükelçilerini geri çekti ve ilişkilerini dondurdu.” denildi.
“O zamandan beri Kahire ve Ankara, siyasi İslam üzerinde daha geniş bir bölgesel mücadeleye dönüşen bir anlaşmazlığın içinde kilitlendi. Mısır’daki yetkililer Müslüman Kardeşler’i terörist bir grup olarak tanımlarken, Türkiye, AKP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle Kahire’den kaçan grubun yüzlerce üyesine ve liderine sığınak sağladı.” ifadeleri kullanıldı.
İki ülkenin Libya’da da karşı karşıya geldiği vurgulanan yazıda, “Mısır defalarca yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan çekilmesini talep etti. Ancak Türkiye, Libya’daki güçlerinin varlığının, doğu ve batı Libya arasındaki şiddetli bir iç savaşın ortasında GNA ile imzalanan askeri işbirliği anlaşmasının bir parçası olduğunu söyledi” ifadeleri yer aldı.
TÜRKİYE’YE KARŞI BİRLİKTELİK
Buna karşılık Mısır, Doğu Akdeniz’deki ittifaklar çatışmasında Türkiye’yi bölgesel olarak izole etmeye çalıştı, çünkü Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın yanı sıra İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin Yönetimi Ocak 2019’da Kahire merkezli Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu kurdu. Al Monitor, bu oluşumun Türkiye’ye karşı da ticari ve siyasi hedefleri olan bir devlet kuruluşu olduğunu öne sürdü.
“Buna göre, bu yılın başlarında Türkiye, yıllar sonra ABD ile müttefik ülkelerle işbirliği köprüleri kurma girişiminin bir parçası olarak İsrail’le birlikte Mısır, Suudi Arabistan ve BAE ile bölgesel ittifaklarını yeniden formüle etmede daha esnek bir yaklaşım benimsedi.” denildi.
“TÜRKİYE MISIR İLE NORMALLEŞMEYE DAHA ÇOK İSTEKLİ”
Krieg, Katar’ın şimdiye kadar Ankara ile normalleşmeyle Kahire’den daha fazla ilgilendiğini gören Türkiye ile Mısır arasındaki yakınlaşmada arabulucu rolü oynama fırsatına sahip olduğunu söyledi.
“En azından, Katar, diğer Doğu Akdeniz aktörlerinden daha az jeostratejik öneme sahip olsa da, bölgede de bir çıkarı olduğu için ortaya çıktığında gerilimlerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak yine de bu, Katar’ın çatışmayı körüklemek yerine burada gerilimi düşürmeye çalışmasının bir başka nedeni olabilir” dedi.
‘MÜZAKERE KONUSUNDA ANLAŞILDI’
Mart ayı başlarında, Mısırlı ve Türk yetkililer, aralarında diplomatik temasların yeniden başladığını duyurulmuştu. İki ülke, 8 Eylül’de yaptıkları ortak açıklamada, farklılıkları çözmeyi amaçlayan ikinci tur görüşmeleri tamamladıktan sonra “ilişkileri onarmak ve nihayetinde normalleştirmek” için müzakerelere devam etme konusunda anlaştıklarını söyledi.
İki ülkenin yetkilileri şimdiye kadar Mayıs ve Eylül aylarında iki tur ikili görüşme gerçekleştirdi. Ancak iki ülke arasındaki görüşmeler o zamandan beri aniden donduruldu ve Kahire Ankara’nın henüz ilişkileri düzeltme konusunda ciddi olmadığını düşünüyor.
Krieg, “ExxonMobil ve Qatar Energy ile Kıbrıs’taki açık deniz gaz arama anlaşması, Erdoğan’ın [Aralık] Doha ziyareti sırasında Türkiye ile daha önce açıkça tartışılmıştı. Türkiye, Katar’ın Mısır’la yakınlaşmaya yardımcı olabileceği umuduyla bunu kabul etti” dedi.