Bir deli, kuyuya bir taş attı; kırk akıllı çıkaramıyor. Ülke tv’ de esip gürleyen Sevda Noyan’ ın sözlerini ciddiye almak doğru değil. Muhtemelen kendisine veya Engin Noyan’ a bir fayda sağlamak için çıktığı programda freni tutmadı. Hepi topu bu!
Allah aşkına Sevda Noyan’ a ve Esra Elönü’ ye bir bakın! Darbe gecesi dışarı çıkıp direnecek tipler mi? Böyleleri, bastırılmış darbenin direnişçileri olurlar ancak. Medyada, 15 Temmuz gecesi kimin kazanacağını klavye başında bekleyen o kadar çok ikiyüzlü var ki! Sevda Noyan, Cüneyt Özdemir’ e verdiği röportajda, “O gece Cumhurbaşkanımızdan haber bekledik.” diyor. Darbeye gerçekten karşıysan haber beklemek neyin nesi? “O gece oturup kimin kazanacağını bekledik.” dese daha doğru olur. Dedim ya ciddiye alınacak biri değil. Kurtlar Vâdisi’ ni de çok seyretmiş.
“15 Temmuz’ da şöyle öldüm, böyle öldüm.” hikâyesi uyduran çok yazar var. Ankara’ da böyle bir yazar biliyorum. 15 Temmuz öncesinde iktidara küfrediyordu. Müjdesini aldığı darbe başarısız olunca sanki o gece tankların önüne çıkmış gibi, sigarasından derin derin çekip ikide bir, “O gece nasıldık ama!“ deyip duruyordu. En sonunda dayanamadım. “O gece neredeydiniz?” diye sordum. Kem küm.. Bayburt’ taymış.
Benim şaşırdığım, Esra Elönü’ nün, kabahatini örtmek için Bülent Arınç’ a sarması. “Bunlar yüzünden millet başörtüsünden nefret edecek.” diyen Arınç, eksik söyledi. “Edecek” değil, “ediyor” demeliydi.
Elönü’ nün şu sözlerini, buyrun okuyun:
“Konuşan maklube tepsisi Arınç’ ın canlı istifrasını gördüm. Pensilvanya ceketiyle yamadığı avukatlık cübbesini giysin kendi adamlığını yargılasın... Bakalım ilâhî mahkemede kimin cübbesini giyeceksiniz? Zavallıca gündeme tutunma çabalarınızla eğlenmeye devam edin. Daha yazacak çok şey var, lakin sizin seviyenizin olduğu yerlerde tel çekmiyor mazur görünüz.”
İlâhî mahkemeden bahseden Elönü’ nün arşivini merak ettim. Nasıl etmeyeyim? Haber7 arşivindeki cemaatçi yazarların sayısı kayıp. Cem Küçük, 2011’ de cemaatin yapacağı darbenin müjdesini, Haber7’ de vermişti. Şimdi kanlı bıçaklılar.
Maalesef, Esra Elönü’ nün 2014 mayısındanönceki yazıları, Haber7 arşivinde yok. Başka yazarların var, onunkiler yok. Daha da meraklandım. İnternette araya araya dershâneleri savunduğu 3 Aralık 2013 târihli bir yazısını buldum. Hepsine ulaşsak kimbilir neler vardır. Okumanız için aşağıya aldım.
Elönü’ ye göre dershâneler, dindar gençliğin modern mescidiymiş. Dershânelere vefâdan yanaymış. Dürüstlükte arafta kalamazmış.
Yazıyı okuyun ve Elönü’ nün tellerinin hangi seviyeyi çektiğine karar verin.
Dürüstlükte arafta kalan Esra için daha fazla yorum yapmayacağım. Geçmişi ortaya dökülen Sevda Noyan ile nerede nasıl tanıştıklarını, niye program yapıp koltuk çıktığını da bilemem. Her ikisine de kendi üslûbuyla sesleniyorum:
Alın o başörtülerinizi, çenenizi kapatın!
................
“3 Aralık 2013
Dindar gençliğin modern mescidi dershaneler!
Feride'nin Günlüğü - Esra Elönü
Aynı mahallenin çocuklarını birbirine düşürüp kapı aralığından kıs kıs gülen adam senaryosu yazmak için cazip bir ortam yaratıldı farkında mısınız?
Test kitabı ve cevşen...
Uhud platosu ve naylon okçular eşliğinde kovulmuş şeytanın şerrini fitnenin ekmeğine sıvıyoruz.
Hava muhalefeti yaşayabiliriz lakin dava muhalefeti niye? Postalın altından nice sular geçti diyebileceğimiz bir süreçte omuzlar ayrılmadı da şimdi nöbetçi nifak ustalarının ayırdığı mı olacağız?
Kendimize gelelim. Bu olay ne cemaat ne de iktidar kavgası. Bu olaylar tetikçilerin kardeşliğe tam isabet olacak kin kurşunu. En sevdiğim cemaatin cami cemaati olduğunu vicdanın iktidar olduğu yerde durduğumu söyledim. İki hırsın arasında bir derede yaşamak.
Şimdi olayı al sosyolojik boyutunu eğitim sistemine beze, ordan eğitim zaafiyetinden nemalan, üzerine yazılar yaz, zorla taraf kıl, savunmak zorunda olduğun plastik duvarlar ör.. Geç bunları azizim. Ben başka bir yerdeyim. Ben sekiz yıllık kesintisiz eğitim faşizminin kafa beyin patlattığı zamanlarda, besmele turisti olmuş gençliği seven, Allah'a yabancı kendi tanrılarına yerli beyinler yetiştiren vesayet kuklalarına rağmen dik duran bu dershanelere vefadan yanayım.
Sadece bu vefa.. Dürüstlükte arafta olmak bana yakışmaz. Kabul edelim biz bu çocukları bu dershanelere sadece dünyadaki sınavı geçsinler diye yollamadık diğer sınav da umrumuzdaydı. Bırak cemaati şunu bunu test kitapları arasında cevşen görmek hangimizi rahatsız etti. Hiçbirimizi. Bu çocuklar için bu kurumların modern bir tekke olduğu gerçeğini kim yadsıyabilir Allah aşkına. Vefa diyorum sadece vefa.
Lakin bu gündemi alıp ajitatif söylemler eşliğinde taraf savaşı haline dönüştürmek komik. Ortada resmi bir düzenleme yokken çakalların nemalanacağı gündem otağıdır bu.
Kapatılsın ya da kapatılmasın kavga olsun da nefretimizin göbeğini büyütelim diyen ara nifak sıcaklarında bu kadar kolay terlemek de acı.
Bu dershanelerin gençliğin beynindeki manevî organizasyonlarını yok saymak adaletsizlik olur lakin bu kurumlardan yola çıkıp eğitim zaafiyetinden iktidarı acımasızca vurmak da adaletsizlik. Üzüm de bizden bağcı da dövmek isteyenlere bahane salkım salkım hay Allah!
Esra Elönü - Haber 7”