Kerime Yıldız Yazdı ; “ANNE KAFAMDA BİT VAR” / TÂRIK AKAN’IN MÜJDAT VE UĞUR’U

“ANNE KAFAMDA BİT VAR” / TÂRIK AKAN’IN MÜJDAT VE UĞUR’U

31 Mart yerel seçimlerinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu ile Uğur Dündar arasında ilginç bir polemik yaşandı. Dündar, Kılıçdaroğlu’nu, “Kendi adaylığını dayattı ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti.” diye eleştirince CHP eski lideri de sosyal medya hesâbından, "Sağdan soldan vatan evlatlarının îdamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin 'Bizim Uğur'u, TRT Genel Müdürü…" cevâbını verdi.

Bunun üzerine Uğur Dündar, “TRT Genel Müdürü demişsiniz! Ne 12 Eylül döneminde ne de öncesi ve sonrasında TRT Genel Müdürü olmak, aklımın ucundan dahî geçmedi.” karşılığını verdi.

Sosyal medyada, “Târık Akan’ı, Uğur Dündar tutuklattı.” lafları dolanınca tartışmaya Cumhuriyet gazetesi yazarı Müjdat Gezen de katıldı:

“Yıllar önce Almanya’da konserdeyiz. Târık Akan sahnede. Hemen sahne arkasında Perran Kutman’la ben sıramızı bekliyoruz. Târık inecek, biz çıkacağız. Târık Akan dedi ki: ‘Yılmaz Güney önemli bir sanatçıdır.’ Tercüman gazetesi Türkiye’de bunu manşet yapmış, Târık Akan’ın tutuklanmasını istiyor. Uçakta yan yana geldik. Polis memurlarıyla benim eve indik, çay içtik. Târık, bavulunu benim eve bıraktı, polislerle birlikte 1. Şûbe’ye gitti. ‘Tarık Akan’ı Uğur Dündar tutuklattı’ lafı tamâmen yalandır. Uğur, 1. Şûbe Müdürü Tayyar Bey’e gidip Târık’ı ziyâret etmiş ve Târık’a herhangi bir şey yapılmamasını ricâ etmiştir. Olay bundan ibârettir. Birinci dereceden tanığı olarak gerçeklerin su yüzüne çıkmasını istedim. Bu polemiğin de artık sürdürülmemesi daha doğru olur kanısındayım. (15 Nisan 2024)

Ayıptır ya!

Târık Akan öldüyse “Anne Kafamda Bit Var” kitabı duruyor. Müjdat Gezen ve Uğur Dündarla ilgili kısımlar, kitapta apaçık yazıyor. Yazmasına yazıyor da sağcılar okumuyorlar, solcular ise solun nâmusunu kurtarmak adına gerçekler açığa çıkmasın istiyorlar. Müjdat Gezen’in “su yüzüne çıkmasını istediği gerçekleri” buyurun kitaptan okuyalım.

“Müjdat’a döndüm. ‘Beni götürürlerse bavulumu sen al’ dedim. ‘Bavulla şûbeye gitmek istemiyorum. Yan ceplerinden birinde telefon defteri var, onu yok et!” (Sayfa 11-12)

Araya girip özet geçeyim. Târık Akan, 1. Şûbe’ye götürülüyor. Müjdat Gezen de bavulunu alıp kendi evine götürüyor. Sonra Şûbe’de bavulun olmadığını fark eden Müdür, Târık Akan’ı polislerle birlikte Müjdat Gezen’in evine gönderiyor. Bundan sonra Târık Akan devam etsin:

“Kapıyı çaldık. Müjdat’ın sesi duyuldu.

‘Kim o?’

Yanıt, kesin ve netti:

‘Polis!’

‘Bir dakika!’ dedi Müjdat Gezen içeriden. Uzun bir süre bekledik. Neden sonra kapı açıldı. Müjdat, üstünde gecelikle kapıda dikiliyordu.

‘Hayırdır bir şey mi var?’

‘Müjdat, bavulumu almaya geldik.’ dedim.”

Polisleri ve Târık Akan’ı kapıda bekleten Müjdat Gezen’in içeride telefon defterini hâllettiğini zanneden romantik devrimciler için devam etsin Târık Akan:

“Bavulum salonun bir köşesinde duruyordu. Müjdat, polislerle konuşmaya başladı. Ben, hemen bavulu açtım. Telefon defterim yerinde duruyordu. Müjdat, bu işi hâlledememişti anlaşılan. Polislere, belli belirsiz bir bakış attım. Defteri, halının altına sokuverdim. Bavulu kapattım.”

Peki Müjdat Gezen, yol ve dâvâ arkadaşı Târık Akan’ın bu hayâtî isteğini niçin hâlledememişti?

“Dışarı çıkmak üzere ilerlerken yatak odasının kapısından bir kızın yatakta oturduğunu gördüm.” (Sayfa 24-25)

Yâni arkadaşı 1. Şûbe’ye çekilen Müjdat Gezen, bavulu salonun bir köşesine atıp keyfine bakmış.

Bakalım Târık Akan, Uğur Dündar meselesini nasıl anlatıyor?

“Müdür T. masada oturuyordu. Tam karşısında Uğur Dündar duruyordu. Onu Bakırköy’den tanıyordum. Kapının yanında ayakta dikildim ama hiç hâlim yoktu. Sırtımı duvara yaslamıştım. Uğur bana döndü:

‘Geçmiş olsun Târık!”

.
.
.

Ben, Uğurla odada yalnız kaldım. Yıllar sonra ilk kez karşılaşıyorduk. Aramızda bir dostluk arkadaşlık olmadığı gibi gençliğimizde yumruk yumruğa kavga etmişliğimiz bile vardı. Soğuk bir hava ve yapmacık jestler aramızda dolandı.

‘Târık, benden istediğin bir şey var mı?’

‘Yok sağol’

‘Ben, TRT Genel Müdürü olacağım. Nezâket ziyâretine geldim. Dışarıda herhangi birisine söylemek istediğin bir şey varsa yardımcı olabilirim.’

‘Yok teşekkür ederim.’(Sayfa 78)

Kılıçdaroğlu’nu yalanlayan Uğur Dündar ve gerçeklerin su yüzüne çıkmasını isteyen Müjdat Gezen, Târık Akan’ın yazdıklarına ne diyorlar acaba?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri