Cumhurbaşkanlığı Arşivi Daire Başkanı Muhammed Sâfi'nin bir sosyal medya paylaşımı daha tepki topladı. “Her şey çok güzel olacak” cümlesini etiketleyen sanatçıları, kareli kâğıda listelemiş. Hem de el yazısıyla! Yetmemiş, twitter hesabından yayınlamış.
Sâfi, tepkiler üzerine listeyi korumaya aldı. Nerede sakladığını bilemem. Belki cebinde, belki arşivde. Ama şundan eminim ki yukarıdan, esaslı bir zılgıt yedi. Zîrâ daha evvel sosyal medyaya girmemesi konusunda uyarılmış. Girdi mi kendisini tutamıyor. Dilinin kemiği yok! Üslûb, fikir vs. yerlerde sürünüyor.
Sol elle yemek yemekten tutun da evlendikten sonra kızlık soyadını değiştirmeyen kadınlara kadar dehşet fikirleri var. Bunlara girecek değilim. Eminim devlet, hepsini kaydetmiştir.
Ben, twitterda savaşmaya pek meraklı olan Muhammed Sâfi’nin, yayınladığı listeyi geri çekmesine takıldım. Üstelik, listedeki sanatçılar savaşı kabul etmişken. Üstelik, listede olmayanlar, “Beni niye almadın?” diye gücenmişken..
Aklıma, Çinlilere savaş açan Temel geldi.
Rize’de canı sıkılan Temel, Çinlilere savaş açmış. Çinliler kabul edince vazgeçmiş. “Niye?” diye soranlara, “O kadar cesedi nereye koyacağız da!” diye bağırmış.
Açıkçası, savaşa pek meraklı olan Muhammed Sâfi’nin nerede askerlik yaptığını, 15 Temmuz gecesi Külliye bombalanırken ne yaptığını gerçekten çok merak ettim.
Bu kadar Erdoğan aşkıyla yanıp tutuşan bir arşivcinin, Sultan Hamid’in kütüphânesini isyancılardan korumak için kütüphânenin eşiğine yatıp, “Ölümü çiğnersiniz!” diyen Kalkandelenli Sabri Bey misâli, 15 Temmuz gecesi Külliye’nin arşivinde nöbette olmasını beklerim.
Muhammed Sâfi gibi büyük bir bürokrata akıl vermek haddim değil ama ya sosyal medyaya girmemeli veya yazdığı mesajların arkasında durmalı!
En iyisi ben susayım, Ziyâ Paşa söylesin:
Noksanını bil, bir işe ya başlama evvel
Ya başladığın kâr-ı pezîrâyı hıtâm et