İsviçre'nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler öncülüğünde gerçekleştirilen üç günlük Kıbrıs Zirvesi hayal kırıklığı ile bitti.
5+1 formatındaki görüşmelere garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de katıldı ama görünen kısımda çözüm yok, ilerleme yok, yeni randevu ise belki bir başka bahara!!!.
Bir önceki yazımda belirttiğim gibi , dünya pandemi ile kapatılırken kapalı dünyanın öteki yüzünde yeni paylaşımlar, yeni ittifak ve ortaklıklar, belki yeni harita çizilme hayalleri durmaksızın devam ediyor. Herkes kendi plan ve hayalleri için kıyasıya yarış içinde..Ve kendi yolunda ilerliyor.
Toplantılara başkanlık eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, görüşmelerin oldukça zorlu geçtiğini itiraf edip, “Tahmin edebileceğiniz üzere bu kolay bir toplantı değildi. Henüz müzakereler için ortak bir zemin bulamadık” demekle yetindi.
Türkiye Kıbrıs için ‘Hatay Modeli’ni benimserken , KKTC’yi garantör ülkeler dışında çevreleyen bir dördüncü ülke var ki, o kontrolü çoktan eline almış durumda. O ülke, İsrail. Maalesef Kıbrıs, uzun zamandır İsrail’ in kontrolünde.
Belki medyada yeterince yer almıyor ama İsrail’in Karpaz Bölgesini (bu bölgede büyük toprak alması) çok önemli ama bir o kadar da herkes umursamaz. Üniversiteler ve ekonomi üzerinden zaten Kıbrıs üzerinde büyük etkisi olan İsrail , aslında karşı kıyısını da güvenceye alıyor.
Tarihte Romalılar’ın Kıbrıs’a gelip yerleştikten sonra karşı kıyıya geçmeleri gibi, bugünde İsrail kendi karşı kıyısı olan Kıbrıs’a çoktan geçmiş durumda.
Birinci Dünya Savaşı’ndan önce 1878 ‘de Rusya’nın güneye indiği tarihte ise İngilizler, Abdülhamit’ e baskı yapıp geçici kontrol altına aldıkları Kıbrıs Adası’ndan hiç gitmediler.
Kıbrıs önemli. Kıbrıs’a sahip olan Doğu Akdeniz’in kontrolüne sahip oluyor.
Bugün görünen ise, Kıbrıs ‘ın artık çok kalabalık olduğu. Amerika, Fransa , İngiltere, İsrail, Rusya, herkes orada.
Yani?
Kıbrıs’ta kavga büyüyecek.
Ve yakın zamanda plan; Türkleri Anadolu’ ya, Rumları Yunan Adalarına göndermek olacak. Kısa zamanda çıkarılabilecek bir Türk-Rum çatışması ile bu plan pekala çok kolay devreye girebilir...
O nedenle dikkat!
Makedonya’ya gelen Amerikan Yahudileri Kıbrıs’a geliyor. Küçük İsrail, Kıbrıs üzerinden Büyük İsrail planını bölgeye yayacak. Bundan bir süre önce Azerbaycan’da üs kuran , KKTC’de oteller , üniversiteler alan İsrail, aynı zamanda kumar organizasyonunu da burada kurmadı mı? Yahudilik inancına göre yasak olan kumar organizasyonu için de Kıbrıs seçimi , gelecek yatırımlarına atılan önemli bir adımdı. Önce Kuzey Irak’a gelen İsrail , şimdi de Kıbrıs’ta.
Yani ikinci İsrail’i Kuzey Irak’ta kuran İsrail, şimdi Kıbrıs’ta üçüncü İsrail’i kurmak için kolları sıvamış durumda.
Günün sonunda gerçeğimiz; Doğu Akdeniz meselesi de , KKTC de halen çözümsüz.
Peki ne yapacağız?
Elbette kazanılmış hakları koruyacağız. Londra ve Zürih anlaşmalarından vazgeçmeyeceğiz. Yunanistan ile eşit koşullarda, yola devam edeceğiz. Bu anlaşmalar var olduğu sürece , mevcudiyeti korumak mümkün olabilecek.
Ancak görünen planlara göre; önce bir çatışma yaratıp sonra da Akdeniz’de Amerika’yı ada-kara ve Ege’ ye yayma planları da açıkça ortada. Girit Yunanistan hattı üzerinde de yeni yapılanmaya zorlamalar varken…Perşembenin gelişi çarşambadan belli.
Yani?
Yani, Kıbrıs yakın bir gelecekte üçüncü bir İsrail olup olmayacağına karar verecek.
Sorun da bu.
Cenevre görüşmeleri sonuçsuz kalan Kıbrıs, Doğu Akdeniz kavgasında bir patlama noktası olma yolunda ilerliyor.
Hepinizin , ‘Kıbrıs sorunu kangrene dönüştü ‘ dediğinizi duyar gibiyim ….Ya da bazıları bunu bilerek kangrene çevirmeye çalışıyor.
Ama onların bilmedikleri ya da bilemedikleri ; Kıbrıs Türkiye’nin kalbi! Hangi kangrende kalp kesilip atılabilir? Ya da hangi ana yavrusunu bırakır. O bizim yavru vatanımız! Bilmeyen ve anlamayanlara duyurulur!