Kılıçdaroğlu: 5 kuruş almadan herkesin anahtarını teslim edeceğiz

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, depremlerde evini kaybeden yurttaşların yeni konutlar için 20 yıl ödeme yapmak zorunda bırakılacak olmasına tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu, "Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var" diye konuştu.
Millet İttifakı'nın 13. Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından 20 Şubat'ta Defne merkezli 6,4 büyüklüğündeki deprem ile yıkılan afet bölgesi Hatay'a gitti. Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde aynı zamanda Millet İttifakı'nun cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşlik ediyor.

Cumhurbaşkanı adayı olmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsüne veda eden Kemaş Kılıçdaroğlu, seslenişlerini Türkiye'nin dört bir yanında kentlere yaptığı ziyaretlerde gerçekleştirilecek. Kılıçdaroğlu bugün ise Hatay EXPO'da kurulan çadırda yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, toplantıya katılanlardan slogan atmamalarını ve pankart açmamalarını istedi.

Kemal Kılıçdaroğlu evini kaybeden depremzedelerin yeni konutlar için iktidar tarafından borçlandırıldığını ifade ederek yurttaşlara anahtar tesliminde para alınmayacağına dair söz verdi. Kılıçdaroğlu, "Şimdi diyorlar ki 'Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.' Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Eğer bir helalleşme olacaksa, anahtarı teslim edeceksiniz, özür dileyeceksiniz. Eve ruhsat veriyorsun, herkes geliyor, bakıyor. 'Sana ev yapacağım, bana parasını ver.' Kimin kusuru varsa, kusuru giderecek olan odur. Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğu'nun açıklamaları şöyle oldu:

DOĞRULARI ANLATMAK BENİM BOYNUMUN BORCU
85 milyon insanı hiçbir ayrım yapmadan kucaklamak boynumun borcudur. Zor günlerden geçiyoruz. Bazı acılar var ki yüreğimizin köşesinde devamlı durur. Depremin yarattığı büyük acı bütün dünyada yankılandı. Birlikte olmak, beraber olmak, yaralarımızı sarmak gibi hasleti asla unutmayacağız. Benim boynumun borcu millete seslenmek ve doğruları anlatmak. Hatay’da ilk toplantıyı yapıyorum. Bundan sonra millete sesleneceğim.


BAYRAĞIMIZA SAHİP ÇIKMAK NAMUSUMUZDUR
Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz. Vatanımız da bizim için değerlidir. Buraya gelirken mezarlıkları ziyaret ettik. Büyükşehir Belediyesi, Türk bayrağı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi bayraklarını asmış. Ankara'dan talimat, 'Bayrakları indirin' diye. Bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybettiği vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi'ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur. Bir bakan telefon edecek, indirecekler bayrakları. Ne günlere kaldık...
EKREM İMAMOĞLU'NA TEŞEKKÜR EDERİM
Depremin olduğu andan itibaren hepimiz hareket halindeydik. Depremin olduğu yerde büyük bir travma vardı, o şoku atlatmamışlardı. Ama Anadolu'dan binlerce insan geldi. Arama kurtarma ekipleri, yiyecekler... Ekrem İmamoğlu koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisine teşekkür ederim.6693 kişi İBB koordinatörlüğünde görev yaptı. Görev yapanlara da teşekkür ederim.


14 MAYIS'TAN SONRA YENİ BİR GÜNE BAŞLAYACAĞIZ
14 Mayıs'tan sonra yeni bir güne başlayacağız. Hatay da, Kahramanmaraş da yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek.

Şimdi 'Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin', nasıl ödeyecek? Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım... Aksi halde devleti yönetemezsiniz. Beşeri sermayeden büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya'ya gittim. Hatay'a 4'üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım.

OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLER, DEVLETİN OLAĞANÜSTÜ FEDAKARLIKLAR YAPTIĞI DÖNEMLERDİR
Devlet yönetiminde kural şudur, derhal planlarsınız kısa dönem, orta dönem ve uzun dönemde ne yapacağım? Beşeri sermayeden büyük kayıp var, haberleri var mı acaba? Mühendisi, mimarı, doktoru, ustabaşı, sanayicisi, fabrikalarda çalışan nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Bu insanların geri gelmesi lazım. Kısa vadede yapılması gereken şeylerdir bunlar. Çözümü basit, 50 sefer söyledim. 'Olağanüstü bir durum var, deprem bölgesinde çalışmak isteyenden vergi ve sigorta primi almayacağım' diyeceksiniz. Olağanüstü dönemler, devletin olağanüstü fedakarlıklar yaptığı dönemlerdir. Bunlar olmadığı zamanlar devlet yönetilmiyor demektir.

BİR DEVLET BUNU YAPAR MI?
Samandağ'da yazı göndermişler, 'Az su tüketen ürünler ekin' diye. Bir devlet bunu yapar mı? Deyin ki 'Devlet Su İşleri bunu yapamıyor', bizim belediye başkanlarımız yaparlar ve suyu da verirler. Siz bunu yapmadığınız takdirde daha pahalı bedel ödüyorsunuz. Bizim insanımız bunu yapar.

HATAY'IN DEMOGRAFİK YAPISI ÇOK DEĞERLİ
Hatay'ın demografik yapısı çok değerlidir. Dışarıya aşırı göçün ve geri gelmemesinin demografik açıdan sorun yaratacağını biliyoruz. Bunu düşünüyorlar mı, gereğini yapıyorlar mı? Devleti yöneten kişi ülkenin 20-25-30-100 yılını düşünmek zorundadır.

ŞİMDİ DEPREMZEDEYİ BORÇLU ÇIKARIYORLAR
Anayasa'nın 57'nci maddesinde ne diyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 25'inci maddesi... Bir binanın yapımı için 23 imza gerekiyor. 23 imzanın hiçbirisinde konut ve dükkan sahibinin imzası yok, tamamı kamu. Bu güveni kamu veriyor. Şimdi diyorlar ki 'Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.' Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Eğer bir helalleşme olacaksa, anahtarı teslim edeceksiniz, özür dileyeceksiniz. Eve ruhsat veriyorsun, herkes geliyor, bakıyor. 'Sana ev yapacağım, bana parasını ver.' Kimin kusuru varsa, kusuru giderecek olan odur. Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var.

418 MİLYAR DOLARI HORTUMLAYANLARDAN ALACAKSIN PARAYI, VERECEKSİN VATANDAŞA!
Devlet bunu yapar mı? Bunu da düşünen var; niye yapmasın kardeşim? 418 milyar doları hortumlayanlardan alacaksın parayı, vereceksin vatandaşa! Hem helalleşeceğiz hem de evi 5 kuruş almadan anahtarını teslim edeceğiz.

37 GÜN GEÇTİ, RAPOR YOK
37 gün geçti hala rapor yok. Marmara Depremi'nden 21 gün sonra rapor ortaya çıkmıştı. Bu depremin raporu nerede, sorumluları kim? Bunları öğrenmek zorundayız.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri