İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, İstanbul İklim Vizyonu ve Revize İklim Eylem Planı'nın açıklandığı toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin karbon nötr ve iklim değişikliğine dayanıklı bir kent olma hedefi, iklim kriziyle mücadele yol haritası, İstanbul İklim Vizyonu ve Revize İklim Eylem Planı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu katıldığı ve Müze Gazhane'de düzenlenen programda açıklandı.
"KANAL İSTANBUL İHALESİNİ HİÇ KİMSE ALMAYACAK. ALAN OLURSA ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEYECEKTİR"
Konuşmasında Kanal İstanbul ihalesiyle ilgili Kılıçdaroğlu, "Kanal İstanbul ihalesini hiç kimse almayacak. Alan olursa çok ağır bedeller ödeyecektir. İster içeriden ister dışarıdan bu coğrafyaya ihanet etmek üzere açılan bir ihaleyi birisi alıyorsa ve iklim krizinin bu kadar yaygın olarak konuşulduğu bir dünyada siz hala İstanbul'a ihanet etmeye devam edecekseniz ve bunun ihalesi açılacaksa, o ihaleye giren ağır bedeller ödeyecektir. Bunu herkesin bilmesini isterim. Dolayısıyla bu ihaleye kimse girmeyecektir" dedi.
"İSTANBUL İKLİM EYLEM PLANI İLK OLARAK 2018 YILINDA HAZIRLANDI"
Programda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, "Tüm dünya gibi İstanbul'un da iklime bağlı çok ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilim insanları, önümüzdeki dönemde Dünya'da sıcaklık artışlarını 1,5-2 derece ile sınırlandırmazsak, ciddi felaketlerle karşı karşıya olduğumuza dönük uyarılar yapıyorlar. Daha birkaç yıl öncesine kadar bu mevsimde kazaklar, paltolar giyer dolaşırdık şimdi neredeyse tişörtle, gömlekle geziyoruz. Çok değil birkaç ay önce Batı Karadeniz'de sellerde 82 yurttaşımızı kaybettik. Yaz ayları boyunca iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışıyla beraber Ege ve Akdeniz'de onlarca ormanımızda yangın çıktı ve haftalarca söndüremedik. İnsanlarımızı, ormanlarımızı, diğer canlıları ve meskenlerini kaybettik.
Kuraklık ve susuzluk o da ayrı bir sorun. İstanbul'da iki yıl önce çok sıkı bir kuraklık yaşadık. Her geçen gün kuraklık hayatı çok ciddi bir biçimde tehdit ediyor. Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu hepimizi çok korkuttu, tedirgin etti. Hayatı bitirecek risklere sebep olduğunu hep beraber gördük. Tedirgin olalım, korkalım.
İstanbul'da Akdeniz iklimine geçişi gözlemlemeye başladık. Küresel ısınmaya bağlı olarak buzullar eridikçe dünyanın her anlamda düzeni altüst oluyor. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren İstanbul için bir iklim vizyonu hazırlamaya başlamış ve önceki planı revize ederek İstanbul'un geleceğini etkileyecek çalışmalara başlamıştık. İstanbul İklim Eylem Planı ilk olarak 2018 yılında hazırlandı. Ne var ki eski çalışma kısıtlı bir ilerleme hedefliyor ve dünyanın paralel hedeflerine uyum sağlamıyordu. 2019'da göreve geldikten sonra planda hızlı bir revizyon sürecine girdik. İstanbul'da veri topladık, modelledik. Stratejik eylemlerimize ve hedeflerime hep birlikte karar verdik.
İstanbul'un iklim anayasasını belirlemiş olduk. İstanbul İklim Eylem Planımız Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı, Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı ve İstanbul Atık Yönetim Planı gibi politika belgeleriyle birlikte hayata geçmektedir.
Stratejik amacımız burada İBB'nin tüm plan ve çalışmalarının iklim eylemi perspektifi önceliğinde gerçekleştirilmesi, iklim adaletinin sağlanması. Bu kapsamda 2050 yılında karbon nötr hedefine ulaşabilmek için azaltım yüzdelerini, 2030 yılına kadar yüzde 52 mutlak azaltım, 2040 yılına kadar yüzde 89 mutlak azaltım, 2050 yılına kadar ise yüzde 100 mutlak azaltım olarak belirledik" dedi.
"İKLİM KRİZİNE KARŞI DAYANIKLI BİR KENT HALİNE GELMEZSEK ÇOK ZOR BİR HAYAT GEÇİRECEĞİZ"
İBB Başkanı İmamoğlu, "İklim krizine karşı dayanıklı bir kent haline gelmezsek çok zor bir hayat geçireceğiz. Gıda ve su temininde kıtlık yaşanacak. Orman yangını gibi felaketlerin arttığını hep birlikte göreceğiz. İstanbul Boğazı'nda deniz seviyesinin 75 santimetre yükselmesi riskiyle karşı karşıya kalacağız.
Bir yandan İstanbul'un yıllık yağış miktarı yüzde 12 oranında azalırken bir yandan da yağışlarının yoğunluğunun yüzde 59'a kadar artması söz konusu olacak. Özellikle bunun yaratacağı seller kritik altyapı ve ulaşım sistemleri için gerçekten büyük bir risk oluşturacak. İstanbul'un biyoçeşitliliği azalacak" diye konuştu.
"BETON KANAL EKOLOJİK DENGEYİ TÜMÜYLE BOZACAK"
Kanal İstanbul projesi ile ilgili konuşan İmamoğlu, "Bütün bunların üstüne İstanbul'un farklı bir tehdidi daha var. Beton Kanal dediğimiz ucube. Bu ucubenin şehrimize ekleyeceği korkunç tehlikelerden gerçekten söz etmek bile istemiyorum. Beton Kanal ekolojik dengeyi tümüyle bozacak, binlerce yıldır edindiğimiz kültürel miras üzerinde yok edici etkileri ve afet riskini artıracak.
Kenti, toplumun ve tüm canlıların yaşam hakkını gasp eden bir proje olduğunu Beton Kanal'ın bütün arkadaşlarıma aktarmak isterim. Beton Kanal'ın bölgesel ve küresel bir iklim tehdidi olduğunu da belirtmek lazım. Beton Kanal iklim krizini artırmakla kalmayacak, bu krize karşı alınmakta olan önlemleri de ne yazık ki şehrimiz adına etkisiz hale getirecektir.
Türkiye'de C40'a üye olan ilk ve tek belediyeyiz. 1,5 yıl önce başlattığımız çalışmalar ve C40 ağının teknik desteğiyle 2050 yılında İstanbul'un karbon nötr ve iklim krizine dayanıklı bir kent adımları belirleyip somut yol haritasını tanımladık." dedi.