Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Çok istekliysen terörist Demirtaş'ın hasretini çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan biraz daha devam et sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sen de kapağını atarsın, çulunu serer duvara da halını asarsın" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi: "Yahu sizin feriştahınız gelse bize diz çöktüremez. Kimsiniz siz, kimsiniz ya. Eğer biz hapislerden korksaydık, böyle cesur olmazdık."
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4 yıl 11 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Silivri Cezaevi’ne gönderilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“İstanbul il başkanımız adaletsiz, hukuksuz kararlarla bugün mahkum edildi, hapis cezasıyla mahkum edildi.
– Bugün savcılığa gitti, şu an Silivri Cezaevi’nde. Sabah evden çıkmadan beni aradı, konuştuk. Morali gayet yerinde. Çünkü biliyor ki bir suç işlediği için değil onurlu ve dik durduğu için cezalandırılıyor.
– Biz onların hiçbir siyasi hükmünü tanımıyoruz. Ne derlerse desinler, duruşumuz bellidir. Onurumuz, insanlığımız, hedefimiz bellidir.
– Hapse atarlar, tutuklarlar, ne yaparlarsa yapsınlar asla onurumuzdan ödün vermeyiz, vermiyoruz. Vermeyenlerden biri de İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’dur.”
BAHÇELİ’YE HAPİS YANITI
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Çok istekliysen terörist Demirtaş’ın hasretini çekiyorsan, Kavala olmadan yaşayamam diyorsan biraz daha devam et sonunda kanun yoluyla onların koğuşundaki boş bir ranzaya sen de kapağını atarsın, çulunu serer duvara da halını asarsın” sözlerine de yanıt veren CHP lideri şunları söyledi:
“Yahu sizin feriştahınız gelse bize diz çöktüremez. Kimsiniz siz, kimsiniz ya. Eğer biz hapislerden korksaydık, böyle cesur olmazdık. Biz hapislerden korksaydık, sizin gibi olurduk. Biz sizin gibi değiliz. Dün tükürdüğümüzü, bugün yalamayız biz. Ne söylediysek arkasındayız. Çünkü bizim sözümüz erkek sözüdür, insan sözüdür.”
“HİÇ AMA HİÇ ÇEKİNMİYORUZ”
“Hiçbir gücün karşısında hiçbir arkadaşımız, genel başkandan başlayarak en aşağıdaki üyeye kadar hiçbir gücün, adaletsizliğin karşısında asla diz çökmedik ve çökmeyeceğiz. skı şiddet kimden gelirse gelsin asla boyun eğmeyeceğiz. Çünkü biz Kuvayı Milliye ruhunu taşıyan, ülkesini seven, bizim gibi düşünmeyen insanların da özgürlüğüne kapı aralayan insanlarız. Çünkü biz herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duran insanlarız. Biz bölen değil, beraber olmayı düşleyen insanlarız.
Biz ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz. Bölmek istiyorlar, ayrıştırmak istiyorlar, kavga istiyorlar inadına barış diyeceğiz. İnadına demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz. Asla onlar gibi yapmayacağız. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Baskı mı kuruyorlar göğsümüzü açacağız, yasak mı getiriyorlar yasağa karşı yürüyeceğiz. Sanattan kültürden mi korkuyorlar sanatı ve kültürü yücelteceğiz. O açıdan hiç ama hiç çekinmiyoruz her baskıya karşı dik ve onurlu duruşumuzu her zaman her yerde sergileyeceğiz.”
“DEVLET YÖNETİMİ SORUMLULUK GEREKTİRİR”
“Devlet yönetimi sorumluluk gerektirir. Devleti adalet üzerine inşa etmişseniz, adaleti savunuyorsanız, adaletten yana tavır alıyorsanız o ülkede yaşayan herkes huzur içinde yaşar. Devlet yönetiminde güç bir kişiye teslim edilemez. Bir kişiye teslim ederseniz sonu felakettir. Tarihte hangi devlet olursa olsun güç bir kişiye teslim edilmişse o devletin sonunda hüsran vardır. O nedenle devlette güçler ayrılığı ilkesi diyoruz.
Devletin özünü oluşturan liyakati ve adaleti büyütmek, sağlamak zorundasınız. Devlet halk egemenliğine dayanmak zorundadır. Devleti yönetenler şeffaf, erdemli, ahlaklı olmak zorundadırlar. Devleti yönetenler baskı kurmaz, vatandaşın özgürlük alanını genişletir. O zaman o devlette adalet var demektir. Eğer devleti yönetenler şeffaf değilse, açıklık politikasını izlemiyorsa o devlette yolsuzluk var, siyasetçiler zengin oluyor demektir.”
“İLK İŞLERİ GEÇMİŞTE YAPILANLARIN TAMAMINI SATMAK OLDU”
“Aileleri ile beraber köşeyi dönüyorlar demektir. Devleti yönetirken katılımcı bir anlayışı yönetim içinde egemen kılmanız lazım. Yeri geldiğinde referandum, seçim yapacaksınız. Devlet yönetiminde asıl olan halkın çıkarlarıdır. Vatandaşın cebi para görecek, huzur ve refah içinde yaşayacak. Devleti yönetenler kaynakları en verimli şekilde kullanmak zorundalar. Devleti yönetmek ciddi ve ahlaklı bir iştir. Şeker fabrikaları kurduk. İlk yaptıkları iş geçmişte yapılanların tamamını satmak oldu. Şu soruyu geçmişte AK Parti’ye oy veren bütün kardeşlerimin kendi vicdanlarına sormasını istiyorum. AK Parti Hükümetleri hangi fabrikayı kurdu? Bana bir fabrika örneği versinler.
Satmanın dışında ne yaptılar? Biz her fabrika bir kaledir diyoruz. Her fabrika bir istihdamdır diyoruz. Şeker fabrikalarını sattılar ve 24 yıl sonra yurt dışından şeker ithalat etmek zorunda kaldı. Saman, et, buğday ithal ediyordu en sonunda şeker de ithal etmek durumuna geldi. Her vatandaşımın kendi vicdanına sormasını istiyorum ne oldu da koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışardan şeker ithal etmek zorunda kaldı? Buna devletin sağlıklı yönetimi diyebilir misiniz?”
“BU MUDUR DEVLET YÖNETİMİ, BU MUDUR AHLAK?”
Sadece Nisan ayında bir aylık faiz 19 milyar lira. 10 şeker fabrikasını 11 milyar liraya satıyorsun ama bir ayda 19 milyar lira faiz ödüyorsun. Bu mu devlet yönetimi, ahlak, erdem? Üreticiye destek vermediler, gübre fiyatları ilaç fiyatları bunların hepsi arttı. Sonunda fabrikaları sattılar, dışarıya gidiyoruz el avuç açıyoruz şeker istiyoruz.
Düzelteceğiz. Hiç kimse endişe etmesin. Halkın iktidarında çiftçinin, esnafın, sanayicinin yüzü gülecek. Evde kadınların yüzü gülecek. Gençler bu ülkenin fabrikalarında caddelerinde, sokaklarında parklarında gülerek özgürlüğü teneffüs edecekler. Göreceksiniz, Türkiye’yi ayağa kaldıracağız, göreceksiniz.”
“6 İLDE ÇİFTÇİYE ELEKTRİĞİ ÜCRETSİZ VERECEĞİZ”
“27-28’inde Van’daydık. Selahattin beyin çok sevildiğini gördüm. Haksız, adaletsiz uygulamalardan şikayet ediliyor. Ben de bu kürsüden defalarca şikayet ettim. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıyaysa ona sahip çıkmak insani görevimizdir, politik değil. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Mahkeme kararlarını uygulamıyorlar, AİHM kararlarını uygulamıyorlar.
Yine Vanlı kardeşlerime söyledim Osman Kavala’dan da Selahattin Demirtaş’tan da Harp okulu öğrencilerinin de hakkını, hukukunu savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız. Beşli çetelerden şikayet ediyorsanız, uyuşturucu baronlarından şikayet ediyorsanız adres belli, bize katılacaksınız. Bütün Mardinli kardeşlerime sözümdür. İktidarımızda 6 ilde, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman’da çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Yatırım yapacağız.”