Kırmızı ışıkta geçen sürücünün çarpması nedeniyle leğen kemiği kırılan ve aylarca yatağa bağımlı kalan 22 yaşındaki bale eğitmeni Kardelen Güleçyüz, Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde yürütülen tedaviyle ayağa kalkıp öğrencilerine kavuştu.
Güleçyüz, yaklaşık 2 yıl önce eğitim verdiği bale kursundan çıktığı esnada kırmızı ışığı dikkate almayan araç sürücüsü yüzünden ölümle burun buruna geldi. Aracın çarpması sonucu leğen kemiği kırılan genç eğitmen, kaza sonrası ambulansla getirildiği Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Nöroloji Ortopedi Hastanesi'nde ameliyata alındı.
Farklı branşlardan uzmanların katılımıyla yapılan cerrahi operasyonda dağılmış kemik parçaları "plak" vida sistemiyle bir araya getirilen ve ardından uzun süre fizik tedavi gören Güleçyüz, bu süreç sonunda yeniden ayağa kalkabildi.
11 ay yatağa bağımlı kaldı
Tekrar bale dersi vermeye başlayan Güleçyüz, hastanedeki kontrolleri esnasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazanın dört yol ağzında karşıya geçtiği sırada meydana geldiğini anlattı.
Araç çarptıktan sonrasını hatırlamadığını ifade eden Güleçyüz, "Burada hocalarımız beni hızla ameliyata almış, oldukça uzun sürmüş ameliyatım. Kendime geldiğimde ameliyattan çıkmıştım. Ardından 11 ay boyunca yatağa bağımlıydım, ayağa hiç kalkamadım." dedi.
Ameliyat sonrası sürekli fizik tedavi gördüğünü ve bir süre yürüteç desteğiyle ayağa kalkabildiğini belirten Güleçyüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaza sonrası tekrar yürüyememekten, bale yapamamaktan çok korkmuştum çünkü sporla iç içe bir insanım. 3,5 yaşından beri bale yapıyorum ve bu benim için bir yaşam biçimi. Sürekli yatmanın psikolojisi ağırdı, çok zor bir süreçti. Şu an çok iyiyim. Tedavim sayesinde artık yürüyebiliyorum, bale eğitmenliğine, işime geri döndüm, spor yapmaya bile başladım. Eski sağlığıma tekrar kavuştum. Bu süreçte hastanedeki hocalarım, ailem hep yanımda oldu. Onların desteği bana güç verdi. Hepsine çok teşekkür ediyorum."
"Sürücülerin bir anlık dikkatsizliği yaşama, hayallere mal olabilir"
Kardelen Güleçyüz, her hafta sonu çocuklara bale eğitimi verdiğini ve minik öğrencilerine tekrar kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını vurguladı.
Kaza nedeniyle hayatını kaybedebileceğine veya sakat kalabileceğine dikkati çeken Güleçyüz, "Sürücülerin karşıdan karşıya geçen yayalara karşı dikkatli olması gerekiyor. Bir anlık dikkatsizlik benim gibi birçok kişinin yaşamına, hayallerine mal olabilir." diye konuştu.
"Leğen kemiği yaralanmaları oldukça tehlikeli"
Güleçyüz'ün ameliyatını yapan ve tedavi sürecini yürüten Ortopedi ve Travmatoloji İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Güzelali Özdemir de "Leğen kemiği içerisinde hayati organlar ve damarlar bulunuyor. Bu nedenle burada oluşan yaralanmalar oldukça tehlikeli. Hastamızın da hayati risk taşıyan çok sıkıntılı bir durumu vardı. Kazanın olduğu gece hemen acil cerrahi müdahaleyi gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.
"Bu tip ameliyatlar büyük bir ekip ve donanım gerektiriyor"
Genç bale eğitmeninin 2 yıl süren tedavi süreçlerinin sonunda tam iyileşmeyi yakalayabildiğini aktaran Özdemir, şunları kaydetti:
"Ameliyatta dağılmış kemik parçalarını bir araya getiren 'plak' vida sistemini kullandık. Bu uygulanırken damar ve sinir yaralanması olmamasına özen göstermek gerekiyor. Bu tip cerrahi operasyonlar büyük bir ekip, donanım ve deneyim gerektiriyor. Leğen kemiği kırıklarına dalak, karaciğer gibi iç organ yaralanmaları, kafa travmaları da eşlik edebiliyor. Bu nedenle yapılan cerrahi operasyonlarda genel cerrahi, göğüs cerrahi, beyin cerrahi, anestezi, acil ve yoğun bakım uzmanlarını da içine alan çok donanımlı bir ekibin hazır bulunması lazım. Hastanemizde bunların tamamı mevcut, ekibimiz 24 saat bu tip yaralanmalara müdahale edebilir durumda. Türkiye'nin birçok bölgesinden gelen pelvis (leğen kemiği) yaralanmaları olan hastalarımızı tedavi ediyoruz."
"Hastaların büyük bölümü olay yerinde kaybedilebiliyor"
Leğen kemiği kırıklarının genellikle motorlu araç kazaları, yüksekten düşme, iş kazaları nedeniyle yaşandığını, ciddi hayati tehlike ve sakatlık riskini doğurduğunu söyleyen Özdemir, "Kaza sonucu leğen kemiği kırılan ve durumu ciddi olan hastaların büyük bölümü olay yerinde veya ilk 1 saat içerisinde kaybedilebiliyor. Bu nedenle hastaların uygun hastanelere en kısa sürede ulaştırılmaları ve hızla müdahale edilmesi büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Özdemir, hastaların büyük bölümünde ameliyat sonrası bir süre yatak istirahatinin ardından kas güçlendirme ve denge problemlerini çözmeye dönük fizik tedavilerin uygulandığını sözlerine ekledi.