Anadolu Ajansı Spor Sohbetleri'ne konuk olan Ali Oto, 4-20 Şubat tarihlerinde düzenlenecek 2022 Pekin Kış Olimpiyatları ve kış sporlarının Türkiye'deki gelişimiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye Kayak Federasyonundan olimpiyatlara 6 sporcunun katılacağını hatırlatan Oto, alp disiplininde Özlem Çakıroğlu ve Berkin Usta, kayakla atlamada Fatih Arda İpçioğlu, kayaklı koşuda Özlem Ceren Dursun, Ayşenur Duman ve Yusuf Emre Fırat'ın Pekin'de mücadele edeceğini belirtti.
Tokyo Yaz Olimpiyatları'nın bir yıl gecikmeli ve seyircisiz yapıldığına işaret eden Oto, "Pandemi nedeniyle kış olimpiyatları da seyircisiz yapılacak. Sonuçta yapılabilir olması da güzel bir şey. Federasyon olarak olimpiyatlara 6 sporcuyla gidiyoruz. Olimpiyatlara katılmak bile büyük bir güzellik. İnşallah bir sürpriz olur. Hayalimiz madalya almak, ilk 30'lara girmek. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Kota sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Oto, şöyle devam etti:
"Bu kotaları sporcular kendi imkanlarıyla aldı. Kendi imkanlarıyla alan sporcular aynı puandalarsa seçme yaptık. Seçmede hangisi iyiyse o gidiyor. Yıllar sonra böyle bir şey yapmamız kamuoyunda ilgi gördü. Bir tek Fatih Arda İpçioğlu, Dünya Kupası'nda atlayarak uluslararası federasyonun davetlisi olarak olimpiyatlara gidiyor. Kayakla atlamada iki sporcuyla katılmayı hedefliyorduk. Muhammed İrfan Çintimar, Dünya Kupası'na katılarak büyük başarı sağladı ama iki kez Kovid-19 geçirdi, babaannesini kaybetti, biraz sıkıntılar yaşadı."
"Türkiye, kayakta olimpiyat madalyasını ne zaman kazanabilir?" sorusuna Oto, "Biz adımları attık. Hedefimiz 10 yıl içinde ilk 20-30'lara girmek." yanıtını verdi.
Ali Oto, dünyada kayak sporuna ilgi olduğunu dile getirerek, "Ülkemiz, bir kış ülkesi değil. Ama kış ülkesi olmamamıza rağmen 'Kış sporlarında varız.' diyoruz. Bunu neden söylüyorum; çünkü Avusturya, İsviçre bir kış ülkesi. İnsanlar yılın 250 günü kayak yapabiliyor. Bizde sadece 60-70 gün kayak yapılıyor ama bu mazeret değil. Biz, yurt dışında antrenmanları yaparak önümüzdeki yıllarda ilk 20-30'u hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Atlama, kayaklı koşu ve biatlonda iddialı olduklarını söyleyen Oto, "Çünkü Türkiye'de büyük tesisler yapıldı. Cumhurbaşkanımız, Gençlik ve Spor Bakanımız bu konuda çok büyük destekler verdi. Sıra bize, spor federasyonlarına düşüyor." diye konuştu.
"Spor ile eğitim bir arada yürütülebilir"
Oto, altyapı konusunda gerekli adımları attıklarını ancak sporcuların belli bir yaşa geldikten sonra "spor mu eğitim mi" ikilemini yaşadığını dile getirdi.
Eğitim ve sporun bir arada yürütülebileceğini ifade eden Oto, şöyle konuştu:
"Maalesef sporcumuz iki işi bir arada yapamıyor. 17-18 yaşına geldiğinde tam verim alacağımız çağda okulu tercih ediyor. Biz, spor ile eğitimin bir arada yürütülebileceğini hep söylüyoruz. Bunu Fransa, Almanya yapıyor, becerebiliyor. Biz de bunu becerebiliriz. Bunu başarabilirsek başarı kendiliğinden gelecektir."
Ali Oto, "Türkiye kış sporlarında daha iyi konumda olabilir miydi?" sorusu üzerine, "Geçmişi suçlamak gibi bir şeyim yok ama olabilirdi. Biz kış ülkesi değiliz ancak 70 gün kayak yapabiliyoruz. Doğu Anadolu'da karın erken yağması sebebiyle kış sporlarını gereken yerlere getirebilirdik. Türkiye'de kayak yapanların sayısı çoğaldı. Yeterli mi derseniz, yeterli değil. Ama son yıllarda kayak sporu iyi adımlar attı." şeklinde görüş belirtti.
Kar alan bölgelere küçük tesisler yaparak sporcu sayısını artırmayı amaçladıklarını anlatan Oto, "kayak zengin sporu" tabiriyle ilgili de şunları kaydetti:
"Bu tabir var. Aslında spor ayrı, turizm ayrı. Performans sporu olarak çok zenginlerin yaptığı bir branş değil. Sporcular, tesisleri ücretsiz kullanıyor. Malzeme olarak da örneğin atletizmden daha ucuz. Çünkü aldığınız malzemeyi 10 yıl kullanabiliyorsunuz. Ama atletizmde bir formayı belki ayda 2-3 defa değiştiriyorsun. Tabii ki turizm merkezilerinde zengin sporu. Tesisten çıkmak para, otelde kalmak büyük para. Ama performans sporu anlamında sporcuya destek veriyoruz, para harcamıyorlar, harcırah alıyorlar. Bu daha da ilerletilebilir. Bizim bir projemiz de şu; kar alan bölgelere küçük küçük tesisler yapmak. Ben Bitlis'te oradan yetiştim. Önemli olan dağa çıkarıp kayak yaptırmamız. Köylere bile böyle tesisler yapmak istiyoruz. Avusturya bunu yapıyor. Binlerce tesis var, onun için sporcu oralardan çıkıyor."
Fotoğraf: Halil İbrahim Avşar