İhbarda, çeşitli giyim firmalarının yaptığı yardımları, Türk Kızılayı Sancaktepe Şubesi’nin eski koordinatörü Emrah Aytar’ın, pazarcılık yapan babası İsmail Hakkı Aytar eliyle semt pazarlarında sattığı bilgisi yer aldı. Jandarma ekipleri, alınan mahkeme kararları sonrası, şüphelileri adım adım izledi.
İhtiyaç sahiplerine dağıtılması gereken onbinlerce adet mont, kazak, pantolon gibi giysileri semt pazarlarında satmakla suçlanan 13 kişi hakkında dava açıldı.Elde edilen deliler sonrası 13 kişi gözaltına alındı.
Emrah Aytar (33), İsmail Hakkı Aytar (71), Aytar’ın eski eşi Hatun Yalçın (57), Türk Kızılay Sancaktepe Şube’si eski başkanı Cihan Yalçın (52), Yalçın’ın şubede temizlik işleri yapan kardeşi Himaye Özdemir (47) ile akrabaları Kadir Yalçın (41), Tazebey Daşdemir (41), Veysal Çiçek (39), Salih Yavuz (49), Özcan Bayraktaroğlu (44), Mehmet Karakgöz (47) ile Mustafa Karagöz (42) kardeşler gözaltına alındı. Hatun Yalçın ve Özcan Bayraktaroğlu dışında 11 kişi tutuklandı. 9’u davanın ilk duruşması sonrası tahliye edildi.
KIZILAY'DAN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPILDI
Kamuoyunun Dikkatlerine,
Kızılay Sancaktepe Şubesi’nin eski yönetimi döneminde yaşanan ve tarafımızdan yargıya intikal ettirilen kabul edilemez gelişmeler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu olmuştur.
Sancaktepe Şubesi’nin ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere Genel Merkez tarafından kendisine emanet edilen ve kendisinin bazı firmalardan bağış olarak aldığı kıyafetleri amacı dışında kullandığı duyumları üzerine Kızılay Teftiş Kurulu, Kızılay Hukuk Müşavirliği ve kolluk kuvvetleri 2020 yılının Haziran ayında ortak bir soruşturma başlatmış ve olayda adı geçen kişiler hakkında bizzat Kızılay Yönetim Kurulu tarafından söz konusu tarihte suç duyurusunda bulunulmuştur. Konuya ilişkin olarak 26 Haziran 2020 tarihinde kamuoyuna yaptığımız açıklamada sürece müdahil olduğumuz zaten vurgulanmıştır.
Kızılay Teftiş Kurulu, Kızılay Hukuk Müşavirliği ve soruşturmanın ilerleyen safhalarında Savcılığın ortak çalışması ile suiistimal her yönüyle ortaya çıkarılmış ve konu dava safhasına gelmiştir.
Konudan haberdar olunan ilk andan itibaren Kızılay Yönetim Kurulu hiçbir şekilde kabulü mümkün olmayan suiistimali yakından takip etmektedir. İlk andan itibaren davada adı geçen çalışanların Kızılay ile ilişiği kesilmiş, dolaylı sorumluluğu bulunduğu belirlenen Şube yönetimi görevden alınmış ve yerlerine yeni yönetim atanmıştır.
Kızılay Yönetim Kurulu olarak, bağışçılarımızın emaneti olan her bir kuruşun yerine ulaştırılması sorumluluğu bizlerin üzerindedir. Bu ilkeden hareketle Sancaktepe’deki gelişmeleri de Yönetim Kurulu olarak hukuk müşavirliğimiz vasıtasıyla yakından takip etmekteyiz. Suçluların en ağır cezayı alması için müdahil olduğumuz dava sürecini sonuna kadar takip edeceğimizden de hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Söz konusu davaya konu olan Kurum zararı, bizzat Kızılay Müfettişleri tarafından ortaya çıkartılmış ve iddianameye konulmuştur. Kurum zararının telafisi için de Hukuk Müşavirliğince cezai sürecin yanında müstakil bir hukuki süreci daha başlatılmıştır. Sanıkların ceza alması durumunda kendilerinden tazmin edilecek olan Kurum zararı yine ihtiyaç sahiplerine son kuruşuna kadar ulaştırılacaktır.
Kızılay Yönetim Kurulu, bu ve buna benzer suiistimallerin bir daha yaşanmaması için 2020 yılının Haziran ayında bir komisyon oluşturmuş, komisyon olası riskleri ve alınabilecek önlemleri tek tek belirlemiş, Genel Müdürlüğümüz aracılığı ile sürecin, yardımın kabulünden faydalanıcıya teslimine kadar tüm safhalarının izlenebilir olması amacı ile Yardım Lojistik Otomasyon Sitemi çalışması başlatılmıştır. Amacımız 152 yıllık yardım çınarına zarar verebilecek her türlü kötü niyet ve girişimi öngörmek ve engellemektir.
Yaşanan gelişmelerden büyük bir üzüntü duyduğumuzu, benzer suiistimallerin bir daha yaşanmaması için sanıkların en ağır ve caydırıcı nitelikte cezalara çarptırılması amacı ile her türlü idari ve hukuki imkânı sonuna kadar kullanacağımızı bildirmek isteriz.
Kamuoyumuzun dikkatlerine saygılarımızla sunarız.
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu