KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'la Lefkoşa'da düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: (KKTC'deki yangın) İnşallah bugün akşam itibarıyla yangını kontrol altına almış olacağız
KKTC'deki orman yangınlarıyla ilgili Tatar, Mersinlik bölgesindeki yangının 18 kilometrekarelik bir alana yayıldığını belirterek söndürme çalışmalarına destek için Türkiye'nin yangın söndürme helikopteri ve çeşitli araçların yanında iki yangın söndürme uçağı gönderdiğini söyledi.
Kendisinin de kriz masasına başkanlık ettiğini söyleyen Tatar, "Geniş bir alan, bu yangın bizi üzdü. Bir kere daha geçmiş olsun diyorum. Bu yangından da derslerin çıkarıldığını, ona göre kapasitemizin nasıl artırılabileceği, böyle yangınların nasıl önleneceği noktasında çalışmalarımızı ekiplerimizle sürdürdüğümüzü söylemek isterim." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kendisini arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini aktaran Tatar, Kovid-19 salgını ve Ukrayna savaşından dolayı yaşanan zorlukların geride bırakılması çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Kıbrıs sorunu bağlamında Rum lider Nikos Anastasiadis'in kendisine bir mektupla öneriler sunduğunu kaydeden Tatar, "Kendilerine sözde güven yaratıcı önlemler bağlamında Maraş'ın iadesi, havalimanı ve limanlarımızın BM ve AB denetiminde direkt uçuşlarla ticarete açılmasını reddettiğimizi, bunların söz konusu bile olamayacağını ifade ettik." dedi.
Tatar, Kıbrıs'ta artık iki devletli siyasetin sürdürüldüğünü ifade ederek kendisinin de Anastasiadis'e iki devletin iş birliğine dayalı KKTC'nin önerilerini sunacağını vurguladı.
Bu tekliflerin Kıbrıs'taki iki halk ile bölgesel istikrarın yararına olduğunun altını çizen Tatar, "Kıbrıs'ta bu yeni siyaseti ileri götürürken bir Maraş açılımı gerçekleştirdik. Maraş açılımı bana göre önemli ve değerli bir adımdı. Çünkü 47 yıldır Maraş'ın kapalı tutulması insanlığa hizmet etmemekteydi." değerlendirmesinde bulundu.
"Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bu yana kimsenin burnu kanamamıştır"
Maraş'ı açarak bölgenin insanlığa kazandırıldığını ifade eden Tatar, bugüne kadar 500 binden fazla kişinin Maraş'ı ziyaret ettiğini söyledi.
Açılımın uluslararası hukuk ile Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına ters düşmediğine dikkati çeken Tatar, Maraş'ın eski sakinlerinin Taşınmaz Mal Komisyonu'na yaptığı müracaatların değerlendirildiğini de vurguladı.
Tatar, Maraş'ın altyapısı ile kullanıma açılan bölgelerin altyapılarına yönelik çalışmalarla Maraş'ın hem şehrin sakinlerine hem de KKTC ekonomisi ile turizmine katkı sağlayacağını belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı ile Türkiye'nin KKTC için ne kadar önemli olduğunun bir kere daha ortaya çıktığını söyleyen Tatar, "Ada'ya barış, esas itibarıyla Kıbrıs Barış Harekatı'yla geldi. O günden bu yana da kimsenin burnu kanamamıştır. Buradaki barış hem Kıbrıs Rum halkının hem de Kıbrıs Türk halkının menfaatine olmuştur. Ondan önceki durumu gayet iyi biliyoruz. Kıbrıs meselesinin özü egemenlik meselesidir. Dolayısıyla yeni siyaset, egemen eşitliğine dayalı, yan yana yaşayan iki devletin varlığına dayalı bir siyasettir." ifadelerini kullandı.
Rum kesiminin federasyon modelini arzuladığını da belirten Tatar, bu modelle Kıbrıs Türk halkının asimile edileceğini ve çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir ortamın oluşacağını söyledi.
"Yunanistan'ın niyetlerini Türkiye çok iyi okumaktadır"
Yunanistan'ın bölgedeki iddialarına da değinen Tatar, "Özellikle Ege adalarında son zamanlarda Yunanistan'ın yaptığı yanlışlar, uluslararası hukukun ihlali ve bunları buraya da yayma niyetlerini Türkiye çok iyi okumaktadır." diye konuştu.
KKTC'nin de bu tuzağa düşmeyeceğinin altını çizen Tatar, 1960'taki kuruluş anlaşmasına göre iki halkın egemenlik haklarının tanındığını ancak ardından yaşanan süreçte Türklerin yönetimden uzaklaştırıldığı ve göçe zorlandığını anlattı.
Türkiye'nin KKTC'ye desteğini her zaman gösterdiğinin de altını çizen Tatar, "Hepimiz de biliyoruz ki anavatanımız Türkiye, Kıbrıs'a 40 mil uzaktadır ve hem bu bölgenin en büyük, en güçlü ülkesidir aynı zamanda da tarihten gelen haklarıyla bir garantör ülkedir. Dolayısıyla garantör ülke Türkiye, her zaman hem kendi ulusal çıkarları hem de Kıbrıs'taki soydaşlarının bu adadaki geleceği içi bütün fedakarlığını yapmıştır, bundan sonra da yapacağından kimsenin şüphesi olamaz." ifadelerini kullandı.
Tatar, Kıbrıs'ta iki halkın yaşadığı egemen eşitlik temelinde iki devletli bir çözümün Doğu Akdeniz'de denge oluşturacağını belirterek "Yeni siyasetimiz kalıcı hale gelmiştir. Bundan geri dönüş olamaz diye düşünüyorum." dedi.