KOD ADI DARBE..

Sevgili okuyucularım hepinize iyi bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.
Yazımın başlığı ülkemizin bir çok defa başına gelmiş malesef  ülkemize,devletimize ve milletimize büyük zararlar vermiş ASKERİ DARBELERİN konusu.
Malumu son önlenen darbe kalkışması 15 temmuz 2016 hadisesinin hala tam netleşmiş iç yüzü bilinmezken sizi temin ederim ki hala 27 mayıs 1960 darbesinin bir çok içeriği ve sırrı bilinmiyordur.
Ben ALP TUFAN olarak kendi biyografimi kaleme aldığım derin istihbarat http://blogspot.com adresinde ZEKİ ARSLAN müstear ismi ile kaleme aldığım yazılardan biri şuydu 27 aralık 2013 Cuma günü rumuzu DARBE olan yazım.
Yazının başından itibaren şunu anlatmıştım ülkemizde DARBE yapmaya kalkacaklar,bunun A planı,B planı,C planı olacaktır demiştim yazının ilk başında.
2013 senesinin yine 20 mart tarihinde ALP TUFAN ismime kayıtlı facebook sayfamda ülkemizde ciddi toplumsal hareketlerin çok yakında olacağı ile ilgili uzun bir yazı kaleme aldım ve dediğim gibi 28 mayıs 2013 tarihinde İSTANBUL'DA GEZİ olayları başlangıç verdi ve uzunca bir süre ülkeyi zora sokan günler yaşattı devlete ve millete mal olan.
Bu yazım facebook kaydolmuştur seneyi devriyesinde otamatik facebook tarafında sayfama atılmaktadır.
1 ekim 2016 cumartesi tarihinde yine derin istihbarat blogspot com.adresinde yazdığım ATEŞTE GEZENLER rumuzlu yazımda em.jandarma ALBAY rütbesindeki HASAN ATİLLA UĞUR beyefendinin basına açıkladığı bir istihbari paylaşımda güney doğu ve doğu anadoluda ki AŞİRETLERE yurt dışından para dağatıldığına dair bir açıklama geldi, bu açıklamada aşiretlerin bir kalkışma içinde olacağını anlattı,bende bu yazımın bir kısmında kendisine şiddetle karşı çıkan bir açıklama yaptım.
Kendisinin 1995 yılında görev yaptığı Mardin ilimiz Kızıltepe ilçesindeki anılarımı ve o günlerde şehit edilen MARDİN İL JANDARMA ALAY KOMUTANI RIDVAN ÖZDEN albayın şehit edilmesi ile ilgili konulara nasıl tanık olduğumu anlattım.
Bugünlere gelirsek ömrümüz içinde ülkede o kadar haksızlık,ihanet ve hainlik gördük ki artık ne diyeceğimizi şaşırdık.
Ülkemizin üstündeki hain planlar her zaman dıştan ve içerden çok hızlı bir şekilde yürüyor.
FETÖ terör ve casusluk örgütü ile operasyonlar devam ederken bir yerden de gelen açık istihbarat bilgilerinden FETTULLAH GÜLENİ bu günlere 1960'lı yıllardan itibaren taşıyan ama özellikle 1975 yılında gizli mahfillerde oluşturulan FETÖ nünde BİRADER BARON olarak katıldığı bu yapılanmanın tüm ayaklarına yapılabilecek bir operasyonun haberini alan bu eski BİRADER yapısı ülkede kendilerine bağlı oluşturdukları yine gizli bir askeri cunta yapısı ile bir kalkışma ve kaos planlıyorlardı fakat devletimiz bunu istihbar edip ona göre bir savunma ve harekat planı oluşturmuş olması muhtemel gözüküyor..
Yine bu askeri cunta yapısı ile yapılacak kalkışma ile ülkemizin stratejik büyük kentleri ve hedef bölge güney ve doğu anadoluda ciddi bu bölgenin yönetiminde söz sahibi olan kuyrukları ABD emperyalizmine bağlı BARONLARLA bir tertip kalkışma olağan üstü hareketlenme hazırlığı yapmışlardı.
Bu nedenle olması muhtemeldir ki devletimizi yönetenler bu hafta başı kamuda bazı değişiklikler ve operasyonlar yaptı…
Ülemizdeki tarihsel derin Siyonizim ve ona bağlı emperyalist yapılanmanın dağılımı ve stratejik konumlanması çok zemine yayılmış her türlü ideoloji,siyaset ,sivil toplum kuruluşları medya ve sosyal medya ağında yaygındır.
15 temmuz kalkışma hadisesinde farklı şekilde kendini kamufle eden kimlikler ve çeşitli gurupların var olması çok mümkündür.
Özellikle KOZMİK ODA hadisesinin bugün  hala konuşulduğu bir ortam vardır.
Belkide bu kozmik oda ya girmenin serüveni çok eski 1968 yılına giden ta o zamandan itibaren ülkemiz içindeki Siyonist maşaların hedef olarak saptadığı konuları içermektedir.
Burda TBMM eski başkanımız sayın BÜLENT ARINÇ beyefendi üstünden açılan bu konunun aslında kuvvetli çatışması 2005 yıllarına kadar inebilir.
Tüm gördüğümüz bu olumsuz darbe,kalkışma,kontra faaliyet ve bunlara bağlı dış siyasetimizde yanlış Suriye politikamız ve bunun içinden geçen ülkemize hasar verici ağar niteliklli TERÖR ATAKLARI hep o günlerde seçilmiş stratejik yerlere taşınmış kişiliklerle olması muhtemel senaryolar dahilindedir.
Türkiye 1923 yılından itibaren tekrardan parçalanmak üzere hedef seçilmiş ülkedir.
Mustafa Kemal Paşanın GENÇLİĞE HİTABESİNİ ideolojik düşünmeden tekrar,tekrar okuyun..
En kötü demokrasi halkın iradesine vurularak yapılan bir DARBEDEN çok daha iyidir.
Unutmayın İYİLER MUTLAK KAZANIR.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.