KOMUTANLAR LİBYA YOLUNDAYKEN…

Nuray Başaran

Türkiye’nin Libya hamlesi için,  son zamanlarda Erdoğan hükümetinin bölgeye yaptığı en büyük, ‘One Minute’ydü demek yanlış olmaz.

Hem Akdeniz’de, hem  Ege’de değişik oyunlar ile çevrelenen Türkiye’nin ,Ortadoğu operasyonları için de PKK,PYD, YPG… ve diğerleriyle kırılmaya çalışıldığı bir dönemde, Libya anlaşması ile Türkiye tüm dünyaya büyük ülke ve devlet geleneğini hissettirmişti.

Ancak ne var ki,  ABD seçimleriyle başlayan yeni dönemde, Biden’ın görevini devralmaya bir aydan az bir süre kalırken; hem bölgesel hem de dünyadaki yeni düzenin değişeceği sinyalleri artık açıktan veriliyor.

Trump’ın giderayak yaptığı bazı ticari ve siyasi operasyonlarının ne anlama geldiğini bir önceki yazımda yazmıştım. Trump ile birlikte gidebilecek bölgedeki olası liderlere de vurgu yapmıştım.

Hem Putin’in kendisi için ömür boyu dokunulmazlık alması, hem Trump’ın giderayak damadı Jared için yapmak istediği ticari atılımlar ile  bunlara bağlı olarak bir çok kişiyi affetmesinin şifrelerini de bir önceki yazıda detaylı olarak açıklamaya çalışmıştım.

Ancak şimdilerde Trump,  öyle birini affetmeye hazırlanıyor ki…

Evet O kişi :

HAFTER!

Önceki gün ABD medyasına sızan Libya’nın eli kanlı lideri Hafter ile ilgili af göründüğü kadar masum, sıradan ve basit değil.

Zira , uluslarası arenada Trump’tan af alacağını duyan Hafter’in yeni son dakika saldırılarına hazırlandığı çoktan konuşulmaya başlandı bile…

Hatta Trump’ın görevi devredeceği tarih olan 20 Ocak’a kadar bu saldırıların gerçekleşeceği hesapları yapılırken, ne yazık ki Libya dengelerinin bu saldırılar ile değişebileceği planları da yapılan hesaplar arasında.

Hatta Hafter’in 19 Ocak’a kadar saldırmasına Trump’ın göz yumacağı ve 19 Ocak akşamı da Hafter’i af ile kurtaracağı planı ABD’de devreye alınırken; bugün Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar ve kuvvet komutanlarının Libya gezsinin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu da söylemeye gerek yok.

Bilindiği gibi Türkiye’nin şu anda Tripoli’deki üstünlüğü herkes tarafından kabul edilmiş durumda. Ve bugün Hulusi Akar ve beraberindeki heyetin Libya’daki görüşmeleri çok önemli. Aynı zamanda ABD ve Trump’a da bir cevap niteliğinde dersek yanlış olmaz. Zira Hafter’in bu saatten sonra olası bir saldırısı Trump’sız değil.

Bu şartlarda görünen o ki; Biden’ın gelişi ile ilgili riskleri hesaplanan Türkiye’de , önümüzdeki kısa vadede Trump’ın gidiş risklerinin hesabına da çok ihtiyaç var.

Zira bölge Biden’ın resmi gelişini beklemeden ısınıyor:

İşte bu konuda geçen hafta bölgedeki 3 önemli gelişme:

1.ABD Donanmasına ait  "USS Georgia, nükleer kapasiteli Ohio sınıfı güdümlü füze denizaltısı ile USS Port Royal ve USS Philippine Sea güdümlü füze kruvazörleri geçen hafta Basra Körfezi’ne girdi ve Hürmüz Boğazı’nı geçti. 

ABD, her ne kadar gemilerin, rutin ve muhtemel operasyonlara destek için ABD donanmasının esnek manevra unsurları olduğunu ifade etse de ; açıklamasında, "Georgia'nın orada olması, ABD'nin bölgedeki müttefiklerine bağlılığını ve ortaya çıkabilecek herhangi bir tehdide karşı tam kapasite bölgedeki deniz güvenliğini koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir." değerlendirmesine de yer verildi.

2. İsrail medyası, bir İsrail denizaltısının Mısır'ın onayıyla Süveyş Kanalı'nı göstere göstere geçerek Basra Körfezi'ne yöneldiğini, amacın İran'a karşı güç gösterisi yapmak olduğunu duyurdu.

Haberde, 'Mısır'ın onayı ve bilgisi dahilinde Süveyş Kanalı'ndan herkesin göreceği şekilde deniz yüzeyine çıkarak geçen İsrail denizaltısının Basra Körfezi'ne yöneldiği, bunun Fahrizade suikastının ardından Tahran'ın yaptığı açıklamalara cevap niteliğinde olduğu, İsrail istihbarat kaynaklarının İran'a mesaj verildiğini söylediği' aktarıldı.

3.Abu Dabi’de ilk kez bir sinagog açılışı yapıldı. Sefarad Baş Hahamı Yitzhak Yusuf, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) Yahudi toplumuna ait özel bir kreşin açılışına katıldı ve BAE için dua etti.

Bunlara İsrail’de Netanyahu hükmetinin onaylanmayan bütçesi ve bunun sebep olduğu mayıstaki olası bir erken seçim ihtimalini de eklemeyi unutmamak lazım. Zira 2 yılda dördüncü seçime gidecek olan İsrail’de Netanyahu’nun kaybetmesi uzun yargılanma dönemini başlatacak. Bölgedeki olası sıcak savaş ise Netenyahu’ya da nefes aldıracak.

Yani?

Artık sadece ülkelerin değil, diktatörvari liderlerin de gelecek hesapları, bölgenin  ve dünyanın kaderini belirliyor….

Dikkat!!!

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.