Yazının başlığını söyleyen kişinin kızı ile yıllar evvel bir yerde tanışmıştım kısa sohbet etmiştik.
Mason camiasından çıkan bir söz çok kullanırlar. İşlerine gelmeyen insanlar için kullandıkları bir kelimede EGOİST,
kelimesidir.
Çocukluğumdan itibaren yaşadığım yerlerde mason üstatlarının içinde yaşadım.
Adetlerini, kurallarını iyi bilirim, işlerine gelmeyen insanlara nasıl davrandıklarını, eğer günün işe yarayan insanı ise nasıl davrandıklarını nasıl tepeye çıkardıklarını çok iyi bilirim yaşayarak gördüm.
Toplumda şu inanç vardır tüm masonlar batılı modern görünüş içindedir, toplum bilmez bir çok radikal sağdan, soldan, muhafazakar dindar mason üstadı vardır.
Açığa çıkmış FETTULLAH GÜLEN örneğinde olduğu gibi.
Onlarda siyasi görünüşün bir önemi yoktur beraber yürünen bu yolda istenilen hedefe nihai başarı ile varmak vardır.
Tüm dünya Masonları ile entegredirler, bazı Masonlar dosyalarını yurt dışındaki ülkelerde açtırır sebebi mesleki olarak yurt içinde dikkat çekmemek. Bunlar genellikle kamuda bürokrat, asker, istihbarat ,diplomat gibi mesleklere sahip kişilerdir.
Şahsıma bir çok kez teklif ettiler kabul etmedim. Sebebi ciddi yeminler etmen ve bir fikre netice ile bağlanman yapısal olarak bana ters.
Bizdeki Masonluk dışarıya bağlı bir masonluk, güçlü ve ülkesi için çalışmaktan ziyade dışardaki masonlar ve bu ilişkiler ile gelen başka güçlerin direktifi ile hareket eden bir yapılanma.
Batı ülkelerinde ve Rusya’da Masonluk ülke çıkarlarını ve menfaatlerini önde tutan yapılardır.
Biraderlik(kardeşlik) her şeyden önde gelen bir konudur öz kardeşten ileri olan bir hadisedir. Eğer biraderinin bir işi olacaksa kendi kardeşininkini sonraya bırakır.
Eğer gidecekleri bir yol varsa kendilerinden olmayan herkesi bertaraf etmek için bir araya gelirler nihai hedef için her türlü oyun, kuralsızlık onlar için gayet doğal bir yoldur.
FETÖ ile aynı MASON LOCASI üyesi merhum ÜZEYİR GARİH beyde bir cinayete kurban gitmiş kısa zaman içinde Kayserili bir genç fail olarak bulunmuş ve kamuoyuna ve adalete teslim edilmişti.
25 ağustos 2001ne tesadüftür benim doğum günümde.
Ondan dört bey ay evvel eski mesleki tanıdığım dostum şahsıma yapılan komployu bana uyandırdıktan birkaç gün sonra kaçırılarak öldürülmüş, öyle canice FATİH ilçemizde kadınlar pazarı mahallesinde bilinmeyen bir evde öldürüldükten sonra vücuttaki tüm deliklerine silikon çekilmiş.
Bu cinayette bir fail yakalanmış aynı şekilde öldürülmüş dört cesede daha ulaşılmıştır.
1983 yılından itibaren adım, adım uygulanan planlar kusursuzca ve tüm manialar ve hedefler tek tek yıkılarak bugüne geldik.
Ülke enerjisi ve ekonomisi gelişme gösterdikçe ama bir o kadar yolsuzluklar ile ülke ekonomisinden rant pastası yurt dışına kaçtı ve bu kaçan milyarlarca doların en ufak ülkemiz için bir faydası olmadı.
İşte bunlar BATI dünyasının dayatmalarla önümüze koyduğu planlardı ,bu planlar adeta hastaya uygulanan yanlış tedavi ve ilaç reçetesi olarak bizlere uygulandı.
İşlerine gelmeyen aydınlar, siyaset insanları ve bürokratlarda katledildi, sebebi gidilen yolu açmak.
Örnek olarak verirsek safa safa bazı olaylar ülkemizin kaderi ile paraleldir 1981 yılında başlayan iki Tapınak Şövalyesinin sessiz ve derinden zehirlenerek öldürülmesinden sonra iz bırakmayacak şekilde bunların sahip olduğu dokümanlar ele geçirilerek bunların varisinin tamamen bire bir kopyasını bulup YAŞATARAK serveti istedikleri gibi yönetmişler.
Aslı olan kişiyi MASONİK yapı üyesi devlet istihbarat yöneticilerinden olan ekipleri ile devamlı baskı ve kontrol altında tutmuşlar.
Sadece bu baskıda bir kere başarısız olmuşlar o günün şartlarında çünkü o kişinin arkasında başka bir ülkenin gücü sonuna kadar durmuş, bur da işler bu sefer karışmış.
Asıl kişi yıllarca bilinçli bir şekilde suyun altından takipte olduğu için bu sefer sizi yakaladım elimden kaçamazsınız dedikten sonra o kadar büyük bir uluslararası saldırıya maruz kalmış ve bu operasyonda çok yakınları kullanılmış, sahtekarlık yöntemi ile 17 -25 aralık 1998 yılı tarihi esnasında, elindeki güç alınmış.
Sonrasında mücadele devam ederken her türlü gayri yasal olaylar kullanılırken yıl 2006 senesine gelmiş aniden hiç beklenilmedik anda KANAL D televizyonunda TARİHSEL gerçeklerden alınarak söylemi kullanılarak SAĞIR ODA dizisi oynatılmış, dizinin sonunda dizinin kahramanı öldü kaldı bilinmeden dizi bitirilmiştir.
Çünkü dizinin kahramanını gerçek hayatta kısa zaman sonra rahatsızlanacak ve gözlerini hayata yumacaktır.
Yeşilyurt deniz kulübünde yapılan plan budur ama ALLAH buna müsaade etmeyecektir.
2009 yılında 25 mart günü rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları kaza süsü verilmiş bir suikast ile yok edildikten sonra 30 martta ölümcül bir hastalıkla hastaneye kaldırılan dizi kahramanının ASIL HAYATTAKİ KİŞİSİ ,hastalığının ölümcül olmaması kesin anlaşılınca ALLAH YEŞİL YURT semtindeki arkadaşlara bir tokat daha vurdu.
Fakat dizi kahramanı hasta kendini toplaması en az bir yıl sonra bu esnada kusursuz planlar üstünde çalışmalarını götüren biladerler hadisede beklenecek zaman yoktur diyerek ANKARA SEFERBERLİK TETKİK KURULU 11/16 daha 2005 ve 2006 yılından tanıdığımız arkadaşların olayları ile girdiler.
Arkasından 20 nisan 2010 yılında dizi kahramanına yine sahte bir operasyon düzenleyerek komplo kurdular.
Operasyonu AMERİKALILARA düzenleten bizim YEŞİLYURT semtten arkadaşlar, paketi ne düşünüyorlarsa ABD devletinde FORT KNOXS üstüne tatile yollamışlar.
Arkadaşlar isteyen tarihçi bu yazının içini diğer olaylar ile bugüne gelene kadar doldurur ülke tarihi çıkartır.
Ben bu kadarını yazıyorum, bizde bir cümle vardır lafın tamamı deliye söylenir diye.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.