Konuk yazarımız ; Mustafa Özbey‘in yeni yazısı

İktidara yakın medya manşetlerini ‘Türkiye nükleer güç’ diye atıyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ilk yakıtın santrale teslimiyle nükleer tesis statüsüne kavuştu. İktidarın iddiası Akkuyu’nun uzun yıllar temiz enerji üreteceğiz.
Uzmanlara göre, pek çok soru işareti var.
Bu ülkede yaşayan kimsenin enerji bağımsızlığına karşı olduğunu sanmıyoruz. Ama Akkuyu’ya karşı olan çok insan var.
Bir kere ‘yerli ve milli’ bir proje değil. Oysa AKP iktidarı, MHP ortaklığından bu yana ağzından “yerli ve milli” lafını hiç düşürmedi.
Bu ithal projede bütün riski biz alıyoruz.
Üstelik Rusya’yla ilişkilerde bir bağımlılık yaratma potansiyeli var… Biliyorsunuz, Rusya’ya doğalgazda yüzde 44’lük bir bağımlılığımız var. Örneğin, bu konuda epey iyi çalıştığını bildiğimiz İYİ Parti’nin Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale’ye göre; Akkuyu’yla birlikte bağımlılığımız yüzde 50’yi aşacak. Sıkı durun: Projenin sahibi kim, Rosatam… Başka hangi ülkede nükleer inşa ediyor: Hindistan, Mısır, Finlandiya, Belarus, Macaristan ve Çin… Pekiii; hangi santral kendisine ait: Sadece Akkuyu…
Yerli ve milli oldu mu size, yap-işlet-sahip ol!
Bakın şu ana kadar hiçbir şekilde çevresel zararlarına değinmedim.
Sadece “Nükleer Güç Sahibi Ülkeler Ligindeyiz” başlıklarının altını doldurmaya çalışıyorum.
Hangi güç, hangi lig?
Yine birçok uzmana göre; nükleer santraller diğer enerji kaynaklarına kıyasla çok pahalı… Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2022’de ne demişti, hatırlayalım: Önümüzdeki en ciddi tehlike Akkuyu. Sanayici enerjiyi üç kat daha pahalı kullanacak. Türkiye’nin güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerjiye yatırım yapması lazım.
Muhtemel (kulislere göre) Enerji Bakanı Ahmet Akın, bu konuda uzun zamandır çalışıyor, iktidara geldiklerinde adım adım nasıl bir program uygulayacakları belli.
Akkuyu, siyasi, güvenlik, ekonomik ve çevre/sağlık boyutuyla tartışılması gereken bir mesele.
Eğer konuyu merak ediyorsanız, bir kitap tavsiyesi vererek son vereyim satırlarıma.
Filiz Yavuz’un kaleme aldığı, Can Yayınları’ndan çıkan, “Beni Akkuyu’larda Merdivensiz Bıraktın: Türkiye’nin Nükleerle İmtihanı”nı okuyunuz derim.
Mustafa Özbey