Sevgili Ali Kocatepe’nin İzmir özlemini anlattığı şarkıdır..” Alsancak' tan çıkacaksın günbatımı Kordon'a..İmbatla hasret giderip bineceksin faytona..İzmir'in en güzelleri cilvesiyle nazıyla..Buzlu badem yiyecekler bakınırken etrafa...
Kordon boyu faytonlar..Biri gidip biri gelecek..Körfez vapurlarıyla..Sanki dans edecek.”
Artık o güzelim İzmir kordonunda faytonlar yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’i geçen sene Hayvan Hakları Federasyonu (Haytap ) yetkilileri ziyaret etmiş ve faytonların yasaklanmasını istemişti. Soyer de 18.02.2019 tarihinde Haytap ile ‘Söz Veriyorum Protokolü’nü imzalamıştı.Protokolün maddelerinden biri “Fayton atlarının çalışmasına, deve güreşlerine, hayvanlı sirklerin kentimden bundan böyle olmasına izin vermeyeceğime, hayvan dostu bir kent yaratmak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum” idi. İzmir UKOME kararı ile Fayton Çalışma Esas ve Usülleri Yönergesi iptal edildi. Karşıyaka'da 18, Selçuk'ta 12, Dikili'de 2 olmak üzere toplam 32 faytonun faaliyetleri bu kararla son buldu. Soyer faytonlar yerine akülü araçların hayata geçirileceğini belirtti. Şimdi o hazırlıklar yapılıyor. Uzakdoğu’daki gibi (hiç de güzel görüntüsü olmayan ) Bisi Taksi’ler hizmete hazırlanıyor. İsim Bisiklet ve Taksi kelimelerinin birleşiminden oluşturulmuş.
Atların MÖ 4000 yıllardan bu yana insanlarla uzun münasebetleri olmuştur. At din mitoloji ve sanatta başat bir yere sahiptir. Ve atlar nakliye, ziraat ve harp de önemli bir rol oynamış canlılardır. Büyük savaşlar atlı birlikler sayesinde kazanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonunda Mustafa Kemal’in savaş dehasıyla, Fahrettin Paşa’nın atlı birlikleri sayesinde Yunan ordusunu “hilal” biçiminde kuşatıp esir aldık.II. Dünya Savaşı’nda, Stalingrad’da Alman tankları kara saplanınca, Rus Kazak atlıları tarafından sarılıp esir alındı. Siz yasaklasanız da atlar nakliye ve taşıma görevini de yapacaklardır.
Türkiye’nin birbirinden güzel kıyı kentlerinden en güzelidir İzmir.Yazı, kışı birbirine karışan, kışın en soğuk günlerinde bile insanın içini ısıtan sıcacık bir şehirdir İzmir. Trafiğe kapatılması çok güzel olacak İzmir’in Kordonboyu ‘nda gerek yürüyerek gerekse nostaljik tramvayla insanın rahat, zevkli bir gezinti yapası gelir. Güzel bir akşamüstünde buram buram İzmir kokan saatlerde faytonla, ılık imbat rüzgârını içinize çekerek bir Kordon gezintisi yaptığınızı düşünün. Ve bir unutulmaz anı..
Rahmetli Ahmet Piriştina’nın cenaze töreninde Konak’tayız. Tanıdık tanımadıklarla selamlaşıyor, sohbet ediyoruz. Bir ara gözüm ağlayan yaşlı bir amcaya takıldı. Yanına gittim, teselli etmeye çalıştım. Anlattıkları hala kulaklarımda. “ Ah Ahmet Başkanım ah.. Şimdi bize kim sahip çıkacak. Akşam üstleri bir programı olmadığı zaman Deniz Restoran’da kafa çekerdi. Belediye binasından çıkar toplandığımız yere kadar yürür ve sorardı “Nasıl bugün işler?” “Allah bereket versin” sözümüzden işin kırık olduğunu anlar,Deniz’e kadar faytona biner,ücretini öderdi. Ah Ahmet Başkanım ah”
Viyana’ya gidenler bilir. Stephen Platz meydanındaki dev kiliseyi gezmeden, cafelerde takılmadan, ara sokaklarda yenilen schnitzel’i tatmadan kenti gezdim diyemezsin, faytonlara binmeden de dönemezsin. Bakımlı atlar sanki kral gibi giyinmiş faytoncular size öyle bir keyif yaşatırlar ki.
Onca aydın içinden birisi Suat Yalaz” Fayton konusunda, İzmir’in değerli, çok beğendiğim Belediye Başkanı Tunç Soyer’i çok ayıpladım.. Ya kardeşim, İzmir gibi yokuşu olmayan, uçsuz bucaksız, dünya güzeli “Kordonboyu”ları olan bir şehirde, faytonlar ortadan kaldırılır mı?” diyor.
İzmir’in faytonlarını geri getirin lütfen. 30-40 tane ata mı güzel bakamayacaksınız? Sadece Alsancak Kordon’a değil, Karşıyaka, Güzelyalı, Bostanlı gibi uygun olan yerlere de konuşlandırın. Belediye “İzmir Fayton İşletmeciliği”diye bir şirket kursun , o şirkette Viyana’da olduğu gibi usulüne uygun çalıştırsın faytonları..
Başkan sözünden döner mi?
Sevgili Cem Karaca ile noktalayalım “Ben döneksem döndüm diye memleketime..
Döndüm baba döndüm.. İşte oh be !”