Korona(Corona) serisine devam ediyoruz, uzun bir süre başka bir konu konuşamayacağız sanırım.
Tüm dünyayı ayağa kaldıran, gün geçtikçe yayılımı artan salgın siyasi liderleri de harekete geçirdi.
Bu süreçte kimileri salgını ciddiye almayarak, kimileri de diğerlerini gölgede bırakan etkin bir kriz yönetimi ile ön plana çıktı.
Peki nedir bu etkin kriz yönetimi?
Bu belirsizlik ortamında her vatandaşın beklentisi oldukça yüksek ve süreç içerisinde herhangi bir başarısızlık yaşandığında da kamuoyundaki güvensizlik ve panik git gide artıyor.
İşte bu noktada etkin ve hızlı kararlar almak çok önemli. Bunun öncülüğünü ise bir anne/baba figürü olarak güçlü bir sosyal devlet varlığında liderler yapmalı.
Peki kimler bunu başarabildi?
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başarısının sırrı ulusa seslenişte birçok liderden erken davranmasında gizli.
Konuşmanın içeriği ise ciddiyete ve bilime dayanıyor. Vatandaşa durumun ciddiyetini öyle soğukkanlılık ve kararlılıkla aktarıyor ki, ülkece verilecek mücadelenin başarılı olacağına inanmamak elde değil.
Tabii bunun içinde 750 Milyar Avro’luk bir destek paketi de mevcut.
Bir diğeri Kanada’nın sıra dışı Başbakan’ı Justin Trudeau.
Eşinin de karantinada olduğu sırada evinin önünde basının karşısına çıkan Başbakan halkına; “Siz işsiz kalacağım, gelirim düşecek diye korkmayın! Sağlınıza dikkat edin. Para bulmak bizim işimiz” diyerek Korona siyasetine damgasını vurdu.
Bu krizi de 82 Milyar Dolar’lık ekonomi destek paketi ile yöneteceklerini açıkladı.
Fransa’da sağlık alanında alınması gereken tedbirlerde geç kalınıp kalınmadığı hususunda tartışma sürse de, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ulusa seslenişi de büyük yankı uyandırdı.
Macron, “Savaştayız, paniğe kapılmayın, güçlü olalım” vurgusu yaparak hiçbir şirketin iflas etmeyeceğine ve herkesin bu süreçte gıda gibi temel ihtiyaçlarının karşılaşacağına dair halkına güvence verdi.
Önlem paketi sağlıkçılardan, emeklilere kadar çok geniş kapsamlı, bu yüzden de maliyeti 300 Milyar Avro’yu geçiyor.
Rusya lideri Putin’i en sona bıraktım.
Neden mi?..
Çünkü birçok liderin kendini karantinaya aldığı bir dönemde, Vladimir Putin geçtiğimiz gün üstteki fotoğrafta da gördüğünüz gibi tulum ve maskesiyle hastanelerde Korona(Corona) virüs hastalarını ziyaret ediyordu.
Geçtiğimiz aylarda yayınlanan Pew Araştırma Merkezi'nin yaptığı liderlere yönelik güven araştırması yukarıdaki listenin doğru olabileceğine dair bir kanıt.
Araştırma sonuçlarına göre dünya çapında en güvenilir lider olarak Merkel öne çıkarken, Türkiye’de ise en güvenilir dünya lideri Putin.
Araştırma sonuçları bir tarafa benim favorim dünden itibaren kesinlikle Putin.
Çünkü 300 Milyar Ruble’lik destek fonunun yanında, böyle bir görüntü vermek Putin’e büyük bir itibar sağladı.
İktidara geldiği günden bu yana birçok insan hakları örgütü tarafından eleştirilerin odağı olsa da, liberal ülkelerde ordunun göreve çağrıldığı bu olağanüstü zamanlarda cepheye inen bir komutan edasıyla Korona(Corona) zamanlarının dünya liderliğini şimdilik kimseye kaptırmıyor gibi.