Prof. Çetin, “SARS ve MERS hızlıca tespit edildi ve global salgına dönüşmeden durdurulabildi. Oysa Covid-19’un uzun kuluçka süresi nedeniyle dünya popülasyonuna yayılması engellenemedi” dedi...
Hayvanlardan insan geçtiği bilinen Korona virüsü çeşitlerinden biri olan Covid-19 (Sars-Cov-2) tüm dünyada korku salmaya devam ediyor…
Bu konuda bilgi kirliliği yaşandığını belirten Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, virüsle ilgili önemli açıklamalar yaptı, uyarılarda bulundu…
– Korona virüsün dünya genelinde paniğe yol açmasının sebepleri nelerdir?
* Korona virüsü grubundan olan SARS ve MERS hızlı semptom vermesi nedeniyle hızlıca tespit edildi ve dünya popülasyonuna yayılmadan karantina uygulamaları ile global salgına dönüşmeden durdurulabildi.
* Bu virüsler ölenler ve iyileşenlerle birlikte yok oldu. Oysa Covid-19'un (Sars-Cov-2) uzun kuluçka süresi nedeniyle dünya popülasyonuna yayılması engellenemedi ve dünya çapında pandemi (salgın) haline dönüşerek, şimdiden 125 ülkeye sıçradı.
SOLUNUMU FELÇ EDİYOR
– Bu virüsün özellikleri nelerdir?
* Korona virüsler, moleküler düzeyde karmaşık bir gen ekspresyonu programını gerçekleştirmek için, çeşitli alışılmadık stratejiler kullanırlar. Maalesef, insan akciğerine tutunduğu yer, akciğer iltihabını önleyen ACE/2 proteini.
* Su toplanması ve aşırı bir iltihaplanmaya neden olarak, solunum sistemini felç ediyor. Ayrıca kalp, karaciğer, bağırsaklar ve böbreklere de zarar veriyor.
* Bir hücreyi enfekte etmek için Korona virüsler, spesifik hücre enzimleri tarafından aktive edilen bir süreç olan hücre zarına bağlanan bir ‘başak' protein kullanır.
* Yeni Korona virüsün genomik analizleri, başak proteininin yakın akrabalardan farklı olduğunu ve proteinin üzerinde furin adı verilen bir konakçı hücre enzimi tarafından aktive edilen bir bölgeye sahip olduğunu ortaya koymuştur.
* Bu önemli, çünkü furin akciğerler, karaciğer ve ince bağırsaklar da dahil olmak üzere birçok insan dokusunda bulunur, bu da virüsün birden fazla organa saldırma potansiyeline sahip olduğu anlamına gelir.
* Yeni virüsle aynı cins SARS ve diğer Korona virüsler furin aktivasyon sitelerine sahip değiller.
– Covid-19 ile ilgili yeni araştırmalar var mı?
* Dr. McLellan'ın Teksas'taki araştırma grubu, yeni Korona virüsün insan hücrelerine neden bu kadar başarılı bir şekilde bulaştığını açıklayabilecek başka bir özellik belirledi.
* Bu ekibin yapmış olduğu bilimsel deneyler, başak proteininin, anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) olarak bilinen insan hücreleri üzerindeki bir reseptöre, SARS virüsündeki başak proteininden en az 10 kat daha sıkı bağlandığını göstermiştir.
* Yani 10 kat daha fazla bulaşıcı olduğunu göstermiştir. Bu bilimsel gerçek insanoğlunun karşılaşmış olduğu büyük tehlikenin boyutunu gözler önüne sermiştir.
GRİPTEN 50-60 KAT DAHA ÖLDÜRÜCÜ
– Korona virüsün bulaşıcılık ve öldürücülüğü griple aynı ya da yüksek mi?
* Virüsün gripten 3.5-4 kat daha hızla yayıldığı gözlendi. Bu da dünyada yaşayan insanların büyük çoğunluğunun 1-2 sene içerisinde bu virüsle enfekte olabileceği anlamına geliyor.
* Nitekim Almanya Başbakanı Merkel, Alman vatandaşlarının yaklaşık yüzde 60-70'inin bu hastalığa yakalanacağı gerçeğini dürüst bir şekilde ilan etti! Türkiye'de bu gerçekle çok yakında yüzleşmek zorunda kalacak.
* Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) virüsün öldürücülük oranını 2'den 3.4'e revize etti. Bu rakam gripten 50-60 kat daha öldürücü olduğunu gösteriyor. Her 30 kişiden biri ölecek anlamına da gelmekte.
AŞI BULUNURSA DA BİR İŞE YARAMAYACAK!
– Virüsle ilgili aşı çalışmaları hızla devam ediyor… Bu konuda neler söyleceksiniz?
* Son 20 yılda ortaya çıkan yeni Korona virüslerin hiçbirine karşı aşı geliştirilemedi. Virüs aşısı yapma araştırmaları uzun vadeli ve ekonomik değil.
* Maalesef bu olayın en acı noktası, virüse karşı bir bağışıklık kazanmak mümkün gözükmüyor. İkinci kez yakalandığınızda sonucu yüksek oranda öldürücü olabiliyor ve gerçek bir tedavisi de yok.
* Tek RNA zincirli virüsün sürekli, mutasyon geçirmesi (Şu ana kadar 156 ayrı genom ve 2 ayrı alt türü tespit edildi, S-Cov ve L-Cov), aşı geliştirme aşamasının önündeki en büyük engel.
* Aşı geliştirilinceye kadar virüs değişecek ve aşı bir işe yaramayacak. Yeni varyasyonların da ne kadar tehlikeli olacağı da ayrı bir muamma!
GENÇLERİ TEHDİT EDİYOR
– Virüs genç ve sağlıklı bireylere nasıl etki ediyor?
* Gençler de gerekli tedbirleri almak zorunda. Çünkü hastalığı kapmaktan öte yayma riskleri çok fazla.
* Ayrıca sahip oldukları mevcut hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemleri çok zayıf olan çocuk ve gençlerde de öldürücü sonuçlar doğurabilir.
* Bu hastalık salgın halinde grip gibi insan popülasyonuna yerleşmiş durumda. Bir mucize olmazsa, hayatımızın geri kalan kısmında bu hastalıkla da mücadele içinde olacağız.
SICAK HAVADA YOK OLUR MU?
– Havalar ısınınca virüs gücünü kaybedecek mi?
* Dışında bulunan protein yapıdaki katmanı nedeniyle, zarflı bir virüs olması çevresel faktörlerin virüs üzerinde etkisinin bir miktar olacağını göstermekte.
* Yaz aylarıyla birlikte maalesef bu öldürücü virüsten kurtulacağımız anlamına gelmiyor.
* Mevsimsel olarak sadece soğuk kuzey yarım küre ülkelerinde görülmesi beklenirken, güney yarım ülkeleri olan; Avustralya'da 37-38, Singapur'da 32 derecede, Buenos Aries'te 28-30, Filipinler'de 32-34 derecelerde vakalar ve ölümler mevcut…
* Şu gerçeği de unutmayalım, Ortadoğu Solunum Sendromu olarak bilinen öldürücü MERS virüsü de ilk defa 2012 yılında 45 derecelerin olduğu Suudi Arabistan'da salgın olarak ortaya çıkmıştı.
* Dünyamızda insan tarafından tetiklenen ekolojik parametrelerin hızlı değişimi, virüslerin de soylarını devam ettirebilmek için, iklimsel değişimlere yeni adaptasyonlar geliştirmelerine neden olmuştur…
* İnsanoğlu ektiğini biçmektedir.