ADANA (AA) - Adana'da yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında hastalığa yakalananlar ile temaslı kişileri belirlemek için çalışan filyasyon ekipleri, görevlerini özveriyle sürdürüyor.
Kentte virüsün izini süren hekim ve sağlık çalışanından oluşan 584 filyasyon ekibi, 7 gün 24 saat salgınla mücadele için en ön cephede savaşıyor.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde yer alan mobil filyasyon ekibi de Kovid-19 hastalarını iyileştirmek için fedakarca çalışıyor.
Kendilerine gelen ihbarların ardından dedektif gibi çalışan ekipler, Kovid-19 tanısıyla evlerinde izole edilen hastaların ve temaslı vatandaşların takiplerini yapıyor.
Temaslı kişilerin evlerinden test alan ekipler, bu kişilerin takiplerini yaparak gerekli durumlarda ilaçlarını veriyor.
Ekipler, acil durumlarda da hastaların veya temaslıların hastaneye sevkini sağlıyor.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Nurşah Keskin, AA muhabirine, hastanelerinde filyasyon ekibinde 15 uzman hekim ile 15 yardımcı sağlık personelinin yer aldığını söyledi.
Salgının oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonun temini, fiziki mesafeyi korumak ve yayılım hızını kontrol altına almak amacıyla oluşturulan filyasyon ekibinin büyük bir özveriyle 7 gün 24 saat çalıştığını ifade eden Keskin, bu süreçte ekibin salgının kontrol altına alınmasında çok ciddi rolünün bulunduğunu kaydetti.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mobil Kovid Sorumlu Hekimi Tuğba Kurumoğlu İncekalan, ekiplerinin 10 Eylül'den bu yana hizmet verdiğini söyledi.
Ekiplerinin kasım ayında günlük 400'e varan talep aldığını aktaran İncekalan, şu anda sokağa çıkma kısıtlamaları ve insanların biraz daha bilinçlenmesiyle sayıların 100'lü rakamların altına indiğini belirtti.
Ekiplerinin, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yönetilen koordinasyon merkezine gelen taleplerin ardından gerek görülmesi durumunda harekete geçtiğini dile getiren İncekalan, şöyle devam etti:
"Ekibimiz, Seyhan ilçesine hizmet veriyor. Uzman hekimlerimiz gerekli aramaları yaparak, hastalara semptomlarıyla, hastalıklarıyla, kullandıkları ilaçlarla ilgili birtakım sorular yöneltiyorlar. Daha sonra ne yapacağımıza karar verip ekiplerimizi güzergahlara ayırıyoruz. Mahalle mahalle ekiplerimiz talep sayısına göre belli aralıklarla çıkıyor. Her ekibimiz bir hekim, yardımcı personel ve şoför olmak üzere 3 kişiden oluşuyor. Ekiplerimiz, hastaların gerekli hallerde örneklerini alıp, muayenelerini yaparak ilaçlarını veriyor. İzolasyon hakkında bilgilendirmede bulunuyor."
"Yerinde çağrılar almaya başladık"
İncekalan, sürecin ilk başlarında çok fazla gereksiz talep geldiğini dile getirerek, "Bir evde biri pozitif çıkınca bütün çevresi, akrabaları inanılmaz talep oluyordu. Çok fazla ve gereksiz talep olunca bunların önüne geçmek, bilgilendirmek, karşılamak sıkıntı oluşturuyordu. Bunlara danışmanlık vererek anlatmak, kimlere test yapılması, ilaca başlanması gerekiyor o başlangıç döneminde sıkıntı oldu. Daha sonra halk bilinçlendi ve yerinde çağrılar almaya başladık. Böylece bizim işimiz de kolaylaştı. Ekiplerimiz, en yoğun döneminde bile 24 saat içerisinde hastaların talebini karşıladı." diye konuştu.
Filyasyon ekibinde yer alan Uzman Dr. Eylül Eren, her gün gelen talepler doğrultusunda hastaneye gelemeyen hastalara hizmet vermeye ve salgınla ilgili teması azaltmaya çalıştıklarını söyledi.
Hastaların ev ortamında gerekli görmeleri halinde test aldıklarını ve ilaçlarını verdiklerini aktaran Eren, kendisinin de eylül ayında testinin pozitif çıktığını ve bu süreçte hastaları daha iyi anladığını kaydetti.
Ev ortamında verilen ilaçları kullanarak atlattığı hastalıkla mücadele eden başka kişilere şifa olabilmek için çalıştığını belirten Eren, bu savaşı kazanabilmek için herkesin kurallara uymasını istedi.
Hemşire Tuğçe Kılınç da 1,5 aydır ekipte görev yaptığını ve hastalara tedavilerinin yanı sıra psikolojik olarak da destek olmaya gayret ettiklerini belirtti.
Filyasyon ekibinin gelen her çağrıya ulaşmak için büyük bir özveriyle görev yaptığını dile getiren Kılınç, "Yakınlarımdan bunu çok ağır şekilde geçirenler oldu. Bana hiç bulaşmaz, bir şey olmaz diyenlerin de hasta olduğunu gördüm. Yakınlarımdan kaybettiklerim de oldu. Bana bulaşmaz diye bir şey yok. En büyük şey de vicdan. Bu yüzden daha çok dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.