Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünün yürüttüğü projede, koruma altındaki nadir veya endemik bitkiler laboratuvar ortamında çoğaltılarak sanayi kentindeki biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlanıyor.
Üniversite-sanayi işbirliğinde "sürdürülebilir biyoçeşitlilik" temasıyla 4 yıl önce başlatılan ve nesli tehlike altındaki bazı bitki türlerinin doğaya yeniden kazandırılması yoluyla popülasyonunun genişletilmesi amaçlanan proje, Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bitki Doku Kültürü Laboratuvarı Koordinatörü Doç. Dr. Arda Acemi'nin liderliğinde yürütülüyor.
Laboratuvarda yetiştirildikten sonra en az 200 ile 400 arası bireyin, bulundukları doğaya veya koruma altında olacakları yerlere aktarıldığı çalışmada, mavi yıldız (Amsonia orientalis), kum zambağı (Pancratium maritimum), Riva sığırkuyruğu (Verbascum bugulifolium) çoğaltılarak uygun bölgelere dikildi.
Bu sene endemik Kilyos düğmesini yetiştirme çalışmaları yürütülen laboratuvarda, endemik türler hoş kangal (Lophiolepis byzantina), sık tarlakuşu (Corydalis wendelboi subsp. congesta) ve yitik tülüşah (Rhaponticoides pythiae) ile koruma altındaki orkidelerin arasında bulunduğu yaklaşık 20 türün çoğaltılması hedefleniyor.
Doç. Dr. Arda Acemi, AA muhabirine, "sanayi şehri" olarak anılmasına rağmen Karadeniz ve Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan Kocaeli'nin, doğusundaki Samanlı Dağları, geniş orman arazileri, sulak alanlarıyla, zengin bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliğe sahip olduğunu söyledi.
İlde tehdit altındaki ve nadir bitki türlerinin listesini çıkararak işe başladıklarını belirten Acemi, gelecek yıl "Kilyos düğmesi" ismi verilen endemik türü çoğaltmayı planladıklarını anlattı.
Acemi, yaklaşık 20 bitki türünü çoğaltmayı planladıklarını ifade etti.
"Mevsimden bağımsız olarak bu çoğaltımı yapabiliyoruz"
Listeledikleri türleri doku kültürü yöntemiyle çoğaltıp tekrar doğaya aktardıklarını dile getiren Acemi, "Doku kültürü yönteminin şöyle bir avantajı var. Bir kere mevsimden bağımsız olarak bu çoğaltımı yapabiliyoruz. Aynı zamanda kısa süreler içerisinde yüksek verim elde edebiliyoruz. Bu aynı zamanda metot geliştirmeyi de beraberinde getiriyor. Geliştirdiğimiz metotla bitkileri üretip doğaya aktarıyoruz." diye konuştu.
Bitkileri doğal ortamlarında bulduklarını, gözlemlemek ve tohumlarını toplamak için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden izin aldıklarını kaydeden Acemi, "Tohumlar laboratuvara getirildikten sonra doku kültürü aşaması başlıyor. Kültür aldıktan sonra da bunların uygun zamanlarda çoğalmasını sağlıyoruz. Daha sonra sürgünleri çoğaltıyoruz, köklendiriyoruz, toprağa alıştırıp doğaya aktarıyoruz." dedi.
Acemi, proje kapsamında Kocaeli'de koruma altındaki nadir veya endemik bitkilerin doğadaki birey sayısının çoğaltılması yoluyla popülasyonlarının genişletilmesi ve güçlendirilmesini hedeflediklerini sözlerine ekledi.