Bu iktidar 20 yıldır, Türkiye’de herkesi ikiye ayırıyor, “Biz” dediklerini mükafatlandırıp, “Onlar” dediklerini cezalandırıyor. Ve Türkiye’de toplumun iki kutba ayrılmasının temel nedeninin, “Biz” denilenlerin kollanması, “Onlar” denilenlerin cezalandırılması olduğunu nedense hala anlamıyorlar.
Uygulamalar ortada ve gayet açık:
Osman Kavala ‘Onlar’dan olduğu için tutuklu, ağır cezalar verildi, iki bin günü aşkın süredir hapiste tutuluyor ve şimdi de devlet eliyle kötü gösterilsin diye televizyon dizileri çekmeye başladılar.
Selahattin Demirtaş yine öyle, ‘Onlar’dan sayıldığı için başına gelmedik kalmadı.
Onlar’dan olduğu için Türkiye’den kaçmak zorunda kalan onlarda gazeteci ve akademisyen var.
Türkiye’nin en tanınmış televizyoncusu Uğur Dündar bile söylüyor, ‘Onlar’dan sayıldığı için bilmem kaç yıldır ana akım televizyonlarda iş bulamıyormuş.
‘Onlar’dan olduğu için yurtdışına gitmek zorunda kalan sanatçıları biliyoruz, şimdi bunlara yenilerini ekliyorlar, sadece bir ödül töreninde iki laf etti diye ambargolu sanatçı listesi yayınlıyorlar, müzikle hayatını kazanmaya çalışan gencecik çocukları canavarlaştırıyorlar.
Melek Mosso’ya konser verdiren AKP’li Belediye Başkanı’nı bile görevden aldılar; başka kimse böyle bir şey yapmasın, ‘korku toplumu’ pekişsin diye.
‘Biz’den sayılan ise yükselmeye devam ediyor.
Millete açık açık küfreden müteahhit büyüyor.
Açtığı kursta çocuklar ölen, tecavüz edilen tarikatçılar büyüyor.
Düne kadar CHP’den milletvekili olan ama son anda dönüş yapıp, iktidarı öven akademisyen profesör bile değilken adı hemen rektörlüğe çıkıyor.
İktidarı eleştirdi diye salonlarda terkedilenler, büyükelçi yapılıyor.
Ama bunlardan çok daha önemli bir şey var ki, bu en tehlikelisi.
‘Biz’den değil diye Türkiye’nin geleceği parlak gençlerinin yurtdışına gitmesinin yolu açılıyor.
‘Biz’den sayılan ama sadece dinleri aynı olan, farklı kültürden insanların Türkiye’ye gelmelerinin önü açılıyor, vatandaşlık veriliyor, kırmızı halılar seriliyor.
Ümit Özdağ’ın dediği doğruysa, Türkiye’de bir ithal dindar taban yaratılmaya çalışılıyor.
Ve tüm bunlar, hepimizin gözünün önünde yaşanıyor.