Kovid-19, dünya çapında maske ve eldiven gibi koruyucu ekipmanlara olan ihtiyacı artırdı. Ülkeler, daha önce benzeri görülmemiş şekilde, birbirlerinin siparişlerine el koymaya başladı.
Kıtaları aşan bu savaşın ilk örneği mart başında Çekya ve İtalya arasında yaşandı. Çekya, İtalya'nın sipariş ettiği 110 bin maskeye el koydu. Sorun ancak diplomatik girişimlerin ardından çözülebildi.
İtalya, diğer bir sorunu da Fransa ile yaşadı. Fransız basınına göre, İsveç sağlık şirketi Mölnlycke'nin Çin'den satın aldığı maskelere 3 Mart'ta Fransa'da el konuldu. Virüsten en çok etkilenen İtalya ve İspanya'ya gidecek olan maskelerin serbest bırakılması için İsveç hükümeti devreye girdi.
Fransa ancak maskelerin yarısını İtalya ve İspanya'ya gönderdi
Yaklaşık 2 hafta süren diplomatik çabanın ardından ancak maskelerin yarısı İtalya ve İspanya'ya gönderilebildi. Şirket, bundan sonraki siparişleri Belçika üzerinden İtalya ve İspanya'ya göndereceklerini duyurdu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, maske meselesinin "bağımsızlık" ve "egemenlik" sorunu olduğunu belirterek üretim sayısının artırılmasını istedi.
Almanya da 8 Mart'ta İsviçre'ye gidecek 240 bin maskenin ihracatına izin vermeyerek ürünlere el koydu. İsviçre, sorunun çözülmesi için diplomatik girişim başlattı.
Fransa'nın maskeleri, nakit ödeme yapan ABD'ye gönderildi
Başka ülkelerin maskelerine el koyan Fransa ve Almanya'nın da başına aynı şey geldi. Fransa'da Paca Bölgesi Başkanı Renaud Muselier, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, Çin'den sipariş ettikleri maske ve diğer koruyucu ürünlerin ABD'ye gönderildiğini duyurdu.
Ödemesi yapılmasına rağmen ürünlerin kendilerine gönderilmediğini söyleyen Muselier, "Çin'deki havalimanında Fransızların sipariş ettiği maskeler, Amerikalılar tarafından nakit parayla satın alındı ve Fransa'ya gelmesi gereken uçak ABD'ye gitti." dedi.
Almanya, ABD'yi "modern korsanlıkla" suçladı
Almanya da salgınla mücadelede kullanmak üzere satın aldığı 200 bin koruyucu maskeye ABD'nin el koyduğunu duyurdu.
Berlin İçişleri Senatörü Andreas Geisel, 3 Nisan'da yaptığı açıklamada, eyalet yönetiminin satın aldığı, koronavirüs ve enfeksiyona karşı koruma sağlayabilen "FFP-2" maskelere Tayland'ın başkenti Bangkok'ta ABD'nin el koyduğunu söyledi.
Geisel, ABD'yi sert dille eleştirerek ''ABD'nin yaptığı modern korsanlık eylemidir.'' dedi.
"Vahşi Batı yöntemleri uygulanmamalı"
Federal hükümetten ABD'yi uluslararası kurallara uymaya çağırmasını isteyen Geisel, ''Transatlantik ortaklara böyle davranamazsınız. Küresel kriz zamanlarında bile 'Vahşi Batı' yöntemleri uygulanmamalıdır.'' diye konuştu.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da maske savaşı yaşandığını belirterek "Çin'deki bu maskeler yüzünden dünyada savaşan insanların hikayelerini duyuyorsunuz. Bu iyi bir gelişme değil ama güçlü talebi yansıtıyor." dedi.
ABD'de eyaletler ve federal hükümet arasında yarış var
Maske savaşı ABD'de eyaletler ve federal hükümet arasında yaşanmaya başladı. ABD basınına göre, Massachusetts eyaletinin satın aldığı 3 milyon maskeye, New York limanında adı açıklanmayan bir federal hükümet kurumu tarafından el konuldu.
Washington Post, 31 Mart'taki haberinde, Cumhuriyetçi Partinin kontrolündeki bazı eyaletlere talep ettiklerinden daha fazla destek verildiğini iddia etti.
Trump, maske üreticisi şirketi tehdit etti
ABD Başkanı Donald Trump, koruyucu maske üreticisi 3M'yi maske ihracatını kesmesi için tehdit etti. 3 Nisan'da yaptığı açıklamada, ihracatın devam etmesinin şirket için "ciddi sonuçları olabileceğini" kaydeden Trump, "3M'nin ürettiği maskeleri ne yaptığını gördükten sonra, Savunma Üretim Yasası'nı devreye soktuk. Hükümetimiz için maskelere ne olduğunu görmek bizim için sürpriz oldu. Bunun bedeli büyük olacak." ifadesini kullandı.
Firma, uyarıda bulundu
3M'den yapılan açıklamada ise Trump yönetiminin üretilen maskelerin Kanada ve Latin Amerika pazarlarına ihracatının da durdurulmasını talep ettiğine dikkat çekilerek "ABD'de üretilen koruyucu maskelerin ihracatının kesilmesi, diğer ülkelerin de aynı şekilde karşılık vermesine yol açabilir. Durum bu noktaya gelirse de ABD piyasasındaki maske miktarı azalmış olur." uyarısında bulunuldu.
Dünya genelinde salgın kaynaklı can kaybı sayısı 70 bine yaklaşırken, vaka sayısı 1 milyon 250 bini aşmış durumda.