Vladimir Putin, Rusya'nın eski SSCB'de bulunanlar da dahil olmak üzere yurtdışındaki Rus varlıklarını ve topraklarını aramasına, tescil etmesine ve yasal koruma sağlamasına olanak tanıyacak yeni bir kararname imzaladı.
Bugünün dünyasında artık bu konuyla ilgili yazılan her makale, Neoconlar tarafından yönetilen ve masrafları ödenen Savaş Araştırmaları Enstitüsü'nden (ISW) alıntı yapıyor.
Tabii esasen Putin bu hamlesi ile "Mevcut veya tarihi Rus mülkünün sınırlarının tam olarak nerde bittiğinin belirsiz olduğunu" da ilan etmiş oluyor.
Ve haliyle tarihin bu kozmik genleşme döneminde belirsizliklerin giderek artmasını fırsat bilerek sınırlarını büyütmek arzusunda olduğunun da işaretlerini veriyor.
Yakın geçmişe bakarsak Putin 2014'teki bir röportajında Alaska hakkında sorulan bir soruya verdiği cevabında Anlaşmanın "ucuz" olduğunu ve "üzerinde kafa yoracak bir şey olmadığını" söylerken, Rusların Alaska’ yı işaret ederek şaka yollu da olsa ABD devletine " Buzlu Kırım " dediğini söylemişti.
Diğer Rus politikacıların da zaman zaman eski bölgeleri geri almakla tehdit ettiklerini hatırlıyoruz.
Diğer taraftan Ukrayna savaşının da bu genleşme politikasının ilk adımı olduğu da değerlendirilebilir pekala.
Hakeza konu üzerine düşünen araştırmacıların çoğunluk görüşüne göre Rusya'nın Alaska'yı geri alması muhtemel görünüyor.
Durup dururken bu hamlesiyle Ruslar, tarihi sıcak denizlere inme hedeflerinde belli bir mesafe kat ettiklerini ve şimdi güneye genleşme politikasından sonra doğu ve batıda genleşme ile Avrupa ve Alaska’ yı hedeflerini de söylemiş oluyorlar bir nevi.
Trump’ ın başkanlığı döneminde Grönland’ ı satın alma projesini hatırlayınız. Alalade bir saçmalık olduğunu düşünenlerin yanıldığı çok açık.
Dünya haritasını önünüze açıp baktığınızda, olası bir Avrupa üzerinden amerikaya saldırıda grönland’ ın yüzen bir uçak gemisi düzlemi olduğunu görebilirsiniz. Bunlar tabi gelecekteki olası riskleri değerlendirenler için birer simülatör.
Dönelim konumuza.
Kısaca tarihe değinmek gerekirse Rusya, Alaska'yı 1867'de ABD'ye sattı. Louisiana da aynı sıralarda Fransızlar tarafından Amerika Birleşik Devletleri'ne satıldı. Binlerce kilometre kare, altın karşılığı yalnızca 7,2 milyon dolara satıldı.
Bugünden ileriye bakınca artık öyle görünüyor ki Putin'in arkasındaki kozmik elitler onlarca yıldır Alaska'nın geri alınmasını yüksek sesle tartışıyorlar. Bu nedenle Putin'den sonra kimin iktidara geleceği konusunda aynı kozmik elitlerin endişelenmesi de pek tabi.
Tıbbi nedenlerden dolayı kenara çekilirse veya suikastla karşı karşıya kalırsa, savaşa aç oligarklar ile katı komünistler için intikam alma şansının doğacağı görünüyor.
Öyle ki Yeltsin’in başarısı, Rusya'yı içlerindeki birbirine düşman olan bu insanlardan korumak için bir anlaşma yaparak Putin'e teslim etmesi olduğunu da söylemeliyiz.
Son olarak bu kararnamenin hiçbir yerinde Putin, Alaska'nın satışının yasa dışı olduğunu belirtmiyor. Peki bu ihtimali canlandırabilirler mi?
Belki Çin ordusunun tam ve sarsılmaz desteğini kazanırlarsa Ve Putin görevden alınırsa. Putin hesaplıdır ve tek sonucu nükleer savaş olacağı için asla bir ABD toprağını Rusya toprakları ilan etmeyecektir.
Putin sonrası belirsizliklerin bölgemiz için de büyük riskler taşıdığı unutulmamalı.