METAM Müdürü Doç. Dr. Mustafa Aslan, AA muhabirine, 2021 yılında kurulan merkezin medikal cihaz tasarım ve üretimiyle faaliyetlerine başladığını söyledi.
Bu faaliyetler içerisinde kişiye özel implant üretiminin temel olarak yer aldığını belirten Aslan, amaçlarının doktorlardan gelen taleplere yönelik tasarım ve üretim süreçlerini yöneterek ihtiyaca cevap vermek olduğunu ifade etti.
Aslan, 3D yazıcı teknolojileri, dijital yazılımlar ve kişiye özel dataları kullandıklarını, böylelikle insan vücudunda kullanılabilen implantlar geliştirdiklerini dile getirdi.
Acil vakalar ve travmatik yaralanmalarda kişiye özel implantın büyük önem taşıdığına dikkati çeken Aslan, şöyle devam etti:
"Proje çalışmalarında da doktorlarımızın fikirleri olabiliyor. Kullandıkları el aletlerinden, birçok elektronik cihaz olabiliyor. Burada mühendisler ve araştırmacılarımızla, proje toplantılarıyla fikirler ortaya çıkabiliyor. Bunları da patentlenme süreciyle beraber özellikle teknoloji transfer merkezimizin destekleriyle fikri mülkiyet haklarını oluşturup, ürün son kullanım alanlarını oluşturabiliyoruz. Hem Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı hem de TÜBİTAK'ın farklı proje konseptlerinden desteklenen projelerimiz var. Bu anlamda KTÜ'de, güçlü bir mühendislik fakültesi ve tıp fakültesine sahip olması dolayısıyla yaygın düzeyde ürün faaliyetlerine dönük çalışmalar yürütülebilmektedir."
"Birçok ameliyata ürün sağlayabilmekteyiz"
Aslan, 2023 yılından itibaren uluslararası akreditasyona sahip olduklarının altını çizerek, "Ortaya koyduğumuz kişiye özel implantlarla birçok ameliyata ürün sağlayabilmekteyiz. Bu anlamda uzman cerrahlarımızla beraber anlık vakalara müdahale ederek gereksinim olan datalardan kişiye özel olarak tüm süreçleri yürütebilmekteyiz." dedi.
Türkiye'de sayılı merkezlerden biri olan METAM'ın uluslararası alanda da faaliyetlerini sürdürmeyi hedeflediklerini belirten Aslan, "Bu anlamda da çalışmalar yürütüyoruz. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından takip edilen medikal cihaz direktifleri doğrultusunda biz de süreçlerimizi yönlendiriyoruz. Buradan çıkacak herhangi bir ürünün CE belgesi alarak ihtiyaç duyulan insanlara uygulanması konusunda süreçlerimiz devam ediyor." diye konuştu.
"Operasyonlardan yüksek olumlu dönüşler almaktayız"
Ürettikleri implantlarda temel olarak kafatası bölgesinin öncelikleri arasında olduğuna değinen Aslan, şunları kaydetti:
"Kafatası bölgesindeki travmatik ve tümör vakalarından özellikle ihtiyaç duyulan anlık kaza yaralanmalarına yönelik implantlar geliştiriyoruz. Bu kısım oldukça önemli çünkü acil müdahale gerektiren operasyonlar olabiliyor. Doktor ve cerrahlarla birebir görüşerek son ürün üzerinde onay alarak üretim yapıyoruz. Burada hastanın iyileşme ve ameliyat süreçlerinde hızlı ve daha yüksek verimlilikte sonuçlar alınabiliyor. Doktorların bu operasyonları önceden çalışabilmesiyle, bu planlamaları gerçekleştirerek daha hızlı ve güvenli ameliyatlar ortaya konulabiliyor. Bu anlamda gerçekleştirdiğimiz şu ana kadarki operasyonlardan yüksek olumlu dönüşler almaktayız. Bu da bizi memnun ediyor ve daha çok çalışmamız gerektiğini hissediyoruz."
Aslan, plastik cerrahide de kişiye özel implantların önemli bir çalışma alanı olduğuna dikkati çekerek, "Güvenlik anlamında yeni gelişen direktiflerle beraber bu süreçler daha da güvenilir hale getiriliyor. Dünyada sayılı merkezler bu süreci yürütebiliyor. Biz hem biyouyumluluk hem de biyomekanik süreçlerini kendi laboratuvar altyapımızda beraber çalıştığımız üniversite içerisindeki diğer kurumlarla yürürlüğe almayı hedefliyoruz. Burada yapılan ürünlerin dünya pazarlarına ulaştırılabilmesi geliştirilen altyapı çalışmalarıyla mümkün olacak." değerlendirmesinde bulundu.