Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesindeki İztuzu Plajı'nın Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini anımsatarak, plajda hiçbir yapılaşmanın mümkün olmadığını söyledi.
Plajdaki deniz kaplumbağalarına işaret eden Birpınar, kaplumbağalar için yürütülen çalışmanın çok çevreci ve hayvanları koruma projesi olduğunu dile getirdi.
Birpınar, deniz kaplumbağalarının yaşamasının denizin temizliğine bağlı olduğunu işaret ederek, "Aldığımız iki oksijenden biri ormanlardan diğeri denizlerden geliyor. Denizlerin sağlığı sadece kirletmemekle değil, mevcut durumunu muhafaza ederek, orada sürdürülebilir bir hayatı, habitatı devam ettirmekle ilgili. Dolayısıyla bu hayvanlar da denizin en önemli türlerinden biri. Yok olmaları, denizde başka türlerin de yok olacağı anlamına geliyor. Caretta carettalar her yıl İztuzu Plajı'na gelerek yumurta bırakıyor." diye konuştu.
Caretta carettaların denize sağlıklı şekilde ulaşması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini aktaran Birpınar, bu alanda koruma ve rehabilitasyon projesine ısrarla devam edeceklerini kaydetti.
"Biz suyun ne kadar ısındığını, bu hayvanların hareketleriyle görüyoruz"
Bilimsel veri elde etmek için deniz kaplumbağalarına uydu takip cihazı takıldığına değinen Birpınar, "Bunları keyif için takmıyoruz. Bu sene 10 cihaz taktık. Geçen sene de 10 tane takmıştık. Patara'da bir proje yapmıştık. Belkız'ı denize göndermiştik. Bu hayvanın hareketlerini izliyoruz. Habitatında nereye gidiyor, ne yapıyor, ne kadar uzun süre nefes alıyor veya suyun sıcaklığına göre nasıl hareket ediyor." dedi.
Birpınar, bu şekilde çeşitli veriler elde ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"İki sene önce denize bıraktığımız 'Tuba' adlı kaplumbağa Adriyatik denizine gitti. Normalde o kadar kuzeye gitmemesi lazım. Hatta Çanakkale'ye gidenler oldu. Dolayısıyla 'soğuk sulara gidiyor.' diye düşünüyoruz. Halbuki o sular ısınıyor. Dolayısıyla bu durum Akdeniz'in ısındığını, küresel ısınmadan dolayı deniz sıcaklığının da arttığını gösteriyor. Bu ısınmayı engelleyemezsek o zaman başka türler buraya gelir. Buradaki türleri yok etmeye başlar. Kızıldeniz'den balon balıkları gelip, Akdeniz’deki türleri yiyor. Çünkü orayı kendi habitatı, kendi ortamı zannediyor. Bu da hayırlı bir iş değil. Onun için biz suyun ne kadar ısındığını, bu hayvanların hareketleriyle görüyoruz. Bu carettaların yaşamıyla ilgili bilimsel verileri topluyor, hocalarımızla makalelerle dünyayla paylaşıyoruz."
Antalya, "Akdeniz'i koruma toplantısı"na ev sahipliği yapacak
Akdeniz'in kirliliğe karşı korunmasının önemine işaret eden Birpınar, bu yıl aralık ayında Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Taraflar Toplantısının Antalya'da yapılacağını söyledi.
Akdeniz'e kıyısı olan 21 ülkenin bakanlarının toplantıya katılacağını anlatan Birpınar, şunları kaydetti:
"Akdeniz'i daha fazla kirliliğe karşı nasıl koruruz, buradaki habitatı nasıl muhafaza ederiz diye üç gün boyunca müzakereler yapılacak. Doğaya hükmetmeden insanoğlu doğayla barışık bir şekilde yaşarsa aslında bütün problemler kendiliğinden çözülür. Bundan sonraki süreçte Türkiye'de çevreci bir kalkınma modelini benimseyerek, daha yeşil daha iklim dostu daha çevre dostu şehirler, plajlar olacak. Böylelikle hem ticaretin hem turizmin hem de şehirlerin iklim ve çevre dostu olması noktasında çalışmalara devam edeceğiz."
Çevre meselesinin sınır tanımadığına aktaran Birpınar, dolayısıyla ortak hareket edilmesi gerektiğini savunduklarını dile getirdi.
Birpınar, küresel problemlere küresel çözümler bulunması gerektiğine dikkati çekerek, "Hep beraber bütün ülkelerin imkan ve kabiliyetleriyle beraberce çalışmamız lazım. Burada politika yok. Çevre meselesinde hepimiz gelecek nesillerimizi, çocuklarımızı, torunlarımızı düşünerek hareket etmek zorundayız." ifadelerini kullandı.