Fed Başkanı Jerome Powell'ın "güvercin" tondaki açıklamalarının etkileri görülmesine rağmen makroekonomik verilerden alınan karışık sinyallerle Fed'in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlik devam ediyor.
Powell, ABD Temsilciler Meclisinin Finansal Hizmetler Komitesi'nde yarı yıllık Para Politikası Raporu'na ilişkin yaptığı sunumda, ekonominin genel olarak beklendiği gibi seyretmesi halinde "bu yılın bir noktasında" politika kısıtlamalarını azaltmaya başlamanın muhtemelen uygun olacağını belirterek, "Ancak ekonomik görünüm belirsiz ve yüzde 2'lik enflasyon hedefimize doğru devam eden ilerleme garanti değil." ifadesini kullandı.
Politika kısıtlamalarını çok erken veya çok fazla azaltmanın enflasyondaki ilerlemenin tersine dönmesine neden olabileceğine işaret eden Powell, böyle bir durumda enflasyonu yüzde 2'ye çekmek için daha da sıkı politikaların gerekebileceğini belirtti.
Powell, ülkenin büyük bankalarının sermaye gerekliliklerine ilişkin önerilen teklifte değişiklik olabileceğinin de sinyalini verdi.
Powell, ABD Senatosu Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesindeki sunumunda da Fed'in bu yıl faiz indirimlerine başlayabileceği yönünde işaretler verirken, politika yapıcıların çok geç faiz indirimine gidilmesi durumunda oluşacak risklerin farkında olduğunu söyledi.
Diğer Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de takip edilirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, gelen verilerin enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 hedefine doğru ilerlediğini göstermesi halinde para politikasının aşırı kısıtlayıcı olmasını önlemek için politika faizini kademeli olarak düşürmenin uygun olacağını söyledi.
"Bana göre henüz o noktada değiliz." diyen Bowman, politika faizini çok erken düşürmenin enflasyonu uzun vadede yüzde 2'ye döndürmek için gelecekte daha fazla politika faizi artışı gerektirebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester de faiz oranlarının çok uzun süre yüksek tutulmasından ziyade çok hızlı düşürülmesinden endişe ettiğini belirtti.
"Kendimizi, çok erken gevşemeye başlayacağımız, enflasyon konusunda kaydettiğimiz ilerlemenin bir kısmını geri alacağımız, potansiyel olarak enflasyon beklentilerini istikrarsızlaştıracak ve ardından rotayı tersine çevirmek zorunda kalacağımız bir durumda bulmak istemiyoruz." diyen Mester, Fed'in bu yılın sonlarında faiz indirimine gitmesinin muhtemel olduğunu söyledi.
Mester, faiz oranlarını muhtemelen kademeli olarak aşağıya çekeceklerini dile getirdi.
Fed'in Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunda da ekonomik faaliyetin ocak ayının başından bu yana hafif artış kaydettiği bildirildi. Raporda, gelecekteki ekonomik büyümeye ilişkin görünümün genel olarak olumlu kalmaya devam ettiği bilgisi verildi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, fiyat istikrarı konusunda "işi bitirmeye" kararlı olduklarını vurgulayarak, yüksek faiz oranlarının konut maliyetlerini geçici olarak artırdığını ancak enflasyonu düşürmek için buna ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Artan konut maliyetlerinin yüksek enflasyonun temel itici gücü olduğunu belirten Daly, Fed'in enflasyonu düşürmede kararlı olduğunu yineledi.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, politika faizi indirilmeden önce enflasyonun düşüşüne dair daha fazla güven kazanılması gerektiğine işaret ederek, bu yıl iki çeyrek puanlık faiz indirimi beklediğini belirtti.
Söz konusu verilerin ardından para piyasalarında, Fed'in ilk faiz indirimine gitme ihtimali mayısta yüzde 25 ve haziranda yüzde 73 ile fiyatlanıyor.
Ayrıca, kripto para birimi Bitcoin'in fiyatı, spot Bitcoin borsa yatırım fonlarına ilginin devam etmesiyle rekor kırdı. Bitcoin, 69 bin doların üzerini test etti.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB), ABD firması Apple'a müzik uygulamalarının dağıtımında hakim konumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle 1,8 milyar avro ceza verdi.
Pay piyasaları tarafında ise teknoloji şirketlerinin hisselerindeki düşüş dikkati çekerken, Çin'de akıllı telefon satışlarının yılın ilk 6 haftasında yüzde 24 gerilediğine dair raporun açıklanmasının ardından Apple'ın hisseleri bu hafta yüzde 5 değer kaybetti.
ABD'li elektrikli araç üreticisi Tesla'nın Berlin fabrikasında üretimin, tesisin yakınlarında çıkan bir yangın sonrasında yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle durma noktasına geldiği bildirildi. Tesla'nın hisse fiyatındaki düşüş haftalık bazda yüzde 13,5 oldu.
Starbucks'ın Orta Doğu'daki işletme haklarına sahip Kuveyt merkezli Alshaya Group, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle boykotların hedefi haline gelen kahve zincirinin bölgedeki mağazalarında işten çıkarmaya gitme kararı aldı.
Starbucks'ın hisse fiyatı geçen hafta yüzde 2,3 düştü.
Öte yandan, ABD'de başkanlık yarışında 15 eyalette yapılan ön seçimleri, beklendiği gibi Demokrat Parti'de Joe Biden, Cumhuriyetçi Parti'de ise Donald Trump domine etti.
Fed'in yılın ilk yarısında politika faizini indirmeye başlayabileceğine ilişkin beklentilerin gücünü koruması ve Orta Doğu'da devam eden jeopolitik risklerin de etkisiyle altının ons fiyatı, 2 bin 195 dolarla rekor seviyeyi test ettikten sonra haftayı yüzde 4,6 artışla 2 bin 179 dolardan tamamladı.
ABD'de petrol stoklarının artmaya devam ettiğini gösteren raporun arz fazlası olabileceğine işaret etmesiyle Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 2 azalışla 81,6 dolardan tamamladı.
Bu gelişmelerle ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı 11 baz puan azalışla yüzde 4,0790'dan kapattı.
New York borsası negatif seyretti
New York borsası, bu hafta ABD'de açıklanan makroekonomik verilerden gelen karışık sinyallerle negatif seyretti.
ABD'de tarım dışı istihdam, şubat ayında 275 bin kişi arttı. Yüzde 3,7'den yüzde 3,9'a yükselen işsizlik oranı da iki yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Fed'in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç da yüzde 0,1 ile Şubat 2022'den sonraki en düşük artışı kaydetti.
Tedarik Yönetim Enstitüsü hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), şubatta aylık bazda 0,8 puan azalışla 52,6'ya gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, S&P Global'in açıkladığı nihai verilere göre de hizmet sektörü PMI 52,3 ile tahminleri aştı.
İmalat ve hizmet sektörlerini kapsayan bileşik PMI da şubatta bir önceki aya kıyasla 0,5 puan artışla 52,5'e yükselerek öngörüleri geride bıraktı, fabrika siparişleri ocakta aylık bazda yüzde 3,6 azalarak tahminlerin altında kaldı.
30 yıl vadeli mortgage faizleri de geçen hafta yüzde 7,02'ye geriledi. Mortgage başvuruları yüzde 9,7 artmıştı.
Öte yandan ADP özel sektör istihdamı, şubatta 140 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında artış gösterirken, JOLTS açık iş sayısı da ocakta 8 milyon 863 bine gerilemesine karşın öngörülerin üzerinde gerçekleşti.
Yavaşlamaya devam eden yıllık ücret artışı da aynı dönemde yüzde 5,1 ile Ağustos 2021'den sonraki en düşük seviyesini kaydetti.
ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 2 Mart ile biten haftada beklentiler dahilinde 217 bin oldu. Süregelen işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 24 Şubat ile biten haftada 8 bin kişi artarak 1 milyon 906 bine çıkarak kasımdan sonraki en yüksek seviyesini gördü.
ABD'nin ocakta aylık bazda yüzde 5,1 artan dış ticaret açığı, 67,4 milyar dolarla 9 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
ABD'de tarım dışı iş gücü verimliliği, geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 3,2 artış kaydetti. Fed'in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan birim emek maliyeti ise geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,4 arttı.
Ülkede bankacılık sektörünün karı da 2023'ün dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yaklaşık yüzde 44 azalarak 38,4 milyar dolara geriledi. ABD'de hanehalkının net serveti ise yüzde 3,2 artarak 156,2 trilyon dolara çıktı.
Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 1,17, S&P 500 endeksi yüzde 0,23, Dow Jones endeksi yüzde 0,93 kayıpla haftayı tamamladı.
Gelecek hafta salı günü enflasyon, perşembe günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), perakende satışlar, haftalık işsizlik başvuruları, cuma günü New York Fed Sanayi Endeksi, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
Avrupa borsaları İngiltere hariç pozitif seyretti
Enflasyon ve resesyon ikileminin en çok görüldüğü bölge olarak öne çıkan Avrupa'da borsalar karışık seyretti.
Avrupa Merkez Bankasının (ECB) 3 temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tutmasının ardından açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Christine Lagarde, Bankanın enflasyonu yüzde 2 hedefine doğru çekme konusunda kaydettiği ilerlemenin yeterli derecede güvence sunmadığını belirtti.
Lagarde, ekonomik büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü kalmaya devam ettiğini ve jeopolitik gerilimlerin enflasyona yönelik yukarı yönlü riskler arasında bulunduğunu vurgulayarak, "Enflasyonu düşürme sürecindeyiz ve ilerleme kaydediyoruz ancak kendimizden yeterince emin değiliz. Daha fazla kanıta, daha fazla veriye ihtiyacımız var. Nisan ayında biraz daha fazlasını, haziran ayında ise çok daha fazlasını öğreneceğiz." ifadesini kullandı.
Analistler, Lagarde'ın açıklamalarının ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin ilk faiz indirimine gitme ihtimalinin haziranda yüzde 90'a çıktığını bildirdi.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ekonomik duraklama nedeniyle Almanya bankacılık sektörünün görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi.
AB ülkeleri, gelecek kış dönemine hazırlık için doğal gaz tüketimini yüzde 15 azaltma uygulamasının süresini 1 yıl uzatma konusunda anlaşırken İsviçre Merkez Bankası, pozitif faiz oranlarına geçişin etkisiyle 3,2 milyar İsviçre frangı (3,62 milyar dolar) zarar açıkladı.
ECB, Almanya Merkez Bankası ve Hollanda Merkez Bankası da geçen yıl sırasıyla 1,3 milyar avro, 21,6 milyar avro ve 3,5 milyar avro zarar açıklamıştı.
Avro Bölgesi'nde ÜFE ise ocakta aylık bazda yüzde 0,9 ve yıllık bazda yüzde 8,6 azalışla beklenenden daha fazla geriledi.
Avro Bölgesi ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla büyüme göstermedi. Bölgede GSYH, geçen yılın son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine kıyasla ise yüzde 0,1 arttı.
Bu gelişmelerle, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,45, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,42, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,18 değer kazanırken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,30 değer kaybetti.
11 Mart ile başlayan haftada salı günü Almanya'da enflasyon, çarşamba günü İngiltere'de sanayi üretimi, perşembe günü Almanya'da cari denge verileri takip edilecek.
Asya piyasaları karışık seyretti
Bu hafta Asya piyasalarında da karışık bir seyir izlendi.
Çin Başbakanı Li Çiang, Pekin'de düzenlenen Çin Ulusal Halk Kongresi yıllık genel kurulunda hükümetin çalışma raporunu ve bütçe taslağını meclise sundu.
Çin'de GSYH'nin 2023'te yüzde 5,2 artışla 126 trilyon yuanı (yaklaşık 17,5 trilyon dolar) aştığını ifade eden Li Çiang, 2024'te "yüzde 5 civarında" büyüme hedeflediklerini belirtti.
Japonya Merkez Bankasının (BoJ) negatif faiz politikasına son verebileceğine yönelik beklentiler güçlendi.
BoJ Yönetim Kurulu Üyesi Junko Nakagawa, ülke ekonomisinin güçlü ücret artışıyla desteklenen fiyat hedefine ulaşma yolunda istikrarlı bir ilerleme kaydettiğini söyledi.
Japonya'da hazirandan bu yana görülen en hızlı ücret artışının ardından Japon yeni dolar karşısında değer kazanırken, bu durumun ülke pay piyasalarını aşağı yönlü baskıladığı görülüyor.
Analistler, Junko Nakagawa'nın sözle yönlendirmelerinin ardından BoJ'un gelecek aylarda negatif faiz oranlarını sona erdireceği ilişkin beklentilerin arttığını, dolar/yen paritesinin 147,1 ile yaklaşık son bir ayın en düşük seviyesine indiğini bildirdi.
Öte yandan, Japonya'da enflasyonun yıllık bazda yüzde 2,5 ile beklentiler paralelinde gerçekleşmesi, BoJ'un negatif faiz politikasının sonlarına yaklaştığına ilişkin öngörüleri destekledi.
Japonya'da hizmet sektörü PMI 52,9 ile beklentileri aşarken, ülkede hane halkı harcamaları ocakta aylık yüzde 2,1 ve yıllık yüzde 6,3 azalışla beklentilerin altında kaldı.
Analistler, BoJ'un yakın zamanda negatif faiz politikasına son verebileceğine ilişkin beklentilerin sıcaklığını koruduğunu belirtti.
Çin'de Caixin hizmet sektörü PMI ise 52,5 ile tahminlerin altında kaldı. Ülkede ayrıca şubatta yıllık bazda ihracat yüzde 7,1 ve ithalat yüzde 3,5 artışla tahminleri geride bıraktı.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,63, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,43 artarken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,56, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,42 geriledi.
Gelecek hafta pazartesi günü Japonya'da büyüme, salı günü ÜFE verileri takip edilecek.
Yurt içinde gözler ödemeler dengesi ve sanayi üretimine çevrildi
Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,64 yükselişle 9.155,32 puandan tamamladı. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 1,8 üzerinde 31,9289'dan tamamladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir TV programında, "KDV, kurumlar ve gelir vergisi oranlarında genel bir artış olmayacak. Motorlu taşıtlar vergisine ilişkin yeni bir düzenlemeyi aklımızın ucundan bile geçirmedik." dedi.
Piyasaları tedirgin edecek bir adım atmayacaklarını ifade eden Şimşek, "Şu an itibarıyla borsaya ya da başka bir alana yönelik piyasayı bozacak herhangi bir vergi düzenlemesi gündemimizde değil." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sıkı para politikası duruşunu destekleyici ilave sıkılaşma adımları attı.
TCMB, kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi kapsamında, TL ticari krediler için yüzde 2,5 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2'ye indirilmesine, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2'ye düşürülmesine, taşıt kredilerinde ise yüzde 2 sınırının korunmasına karar verdi.
TCMB duyurusunda, "Menkul kıymet tesisine ek olarak, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis edilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesine yönelik ilave adımlar üzerinde çalışılmaktadır." ifadesi kullanıldı.
TCMB ayrıca, sıkı para politikası duruşunu destekleyici ilave sıkılaşma adımları kapsamında, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis edilme kararı aldı.
Merkez Bankasınca belirlenen kredilerin aylık yüzde 2 büyüme oranını aşan kısmı için TL cinsinden zorunlu karşılık 1 yıl süreyle bloke olarak tutulacak.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkardı.
Fitch Ratings'in açıklamasında, not artırımının, makroekonomik ve dış kırılganlıkları azaltmada para politikası sıkılaştırmasının beklenenden daha fazla önden yüklenmesi de dahil olmak üzere, Haziran 2023'teki değişimden bu yana uygulanan politikaların dayanıklılığına ve etkinliğine olan güvenin artmasından kaynaklandığı bildirildi.
Gelecek hafta pazartesi günü iş gücü istatistikleri, salı günü sanayi üretimi ve ödemeler dengesi, perşembe günü konut satışları ve cuma günü TCMB piyasa katılımcıları anketi ve bütçe dengesi takip edilecek.
AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ocak ayında 2 milyar 460 milyon dolar açık verdiğini tahmin ediyor. Ekonomistler, cari işlemler açığının 2024 yılında ise 30 milyar 611 milyon dolar olarak gerçekleşmesini bekliyor.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.000 ve 8.900 seviyelerinin destek konumenflasyonunda olduğunu, 9.200 ve 9.300 seviyelerinin direnç olarak öne çıktığını kaydetti.