Dünya genelinde para politikası yapıcılarının sözle yönlendirmeleri, ekonomik aktiviteye ilişkin veriler ve jeopolitik gelişmeler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.
Dün ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri yaptıkları açıklamada marttaki faiz artırımının büyüklüğü için bugün ABD'de açıklanacak enflasyon verilerinin önemine işaret ederken, Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 7,2 ile 1982'den bu yana en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor.
Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ise dünkü açıklamasında, Fed'in faiz artışını 2015'teki hızından daha yüksek bir hızda yapmasının uygun olacağını belirterek, faiz artırımlarının ne hızda ve ne büyüklükte olacağına ise ekonomideki gidişata göre karar verileceğini kaudetti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic da bütün opsiyonların masada olduğuna değinerek, faiz artırımının büyüklüğünde bugünkü enflasyon verilerinin önemli rol oynayacağını ifade etti.
Analistler, dün küresel bazda yüksek seyreden risk iştahının yeni günde ABD'deki enflasyon verisi öncesinde dünya genelinde azaldığını belirterek, söz konusu verideki olası beklenti dışı gerçekleşmelerin oynaklığı artırabileceği uyarısında bulundu.
Enflasyon verisi öncesinde düzenlenen ihalelere gelen yüksek taleple ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi sınırlı da olsa düşüş eğiliminde hareket ederek yüzde 1,93 seviyelerinde dengelendi.
Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,45, Nasdaq endeksi yüzde 2,08 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,86 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları ise yeni günde karışık seyrediyor.
Avrupa'da, Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinden gelen şahin tonlu açıklamalar devam ederken, pay piyasalarında New York borsasına paralel yükseliş eğilimi dün de devam etti.
ECB Komite üyesi Isabel Schnabel dünkü sözle yönlendirmelerinde enflasyon beklentilerindeki yükseliş devam ederse faiz artırımının gerekli olabileceğini söyledi.
Bir diğer Komite üyesi Joachim Nagel de yıl sonunda faiz artışının mümkün olduğunu kaydederek, "Merkez bankacılığı kitabında faiz artırılan yere gelindi" ifadelerini kullandı.
Avro/dolar paritesi şu sıralarda önceki kapanışın hemen üzerinde 1,1425'ten alıcı buluyor.
Dün, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 1,57, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,46 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 2,72 değer kazandı. Avrupa endeksleri bugün vadeli işlemlerde karışık bir seyir izliyor.
Asya'da, Çin ile ABD arasında ticaret anlaşmasına uyulmadığı gerekçesiyle artan tansiyon ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarındaki yayılmanın hızlanması sonrası özellikle Hong Kong'da artırılan tedbirler başlıca risk unsuru olarak dikkati çekiyor.
Bugün, Hindistan Merkez Bankası politika faizini beklentilere paralel yüzde 4'te sabit bıraktı. Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre ise Japonya'da Üretici Fiyat Endeksi yıllık yüzde 8,6 artarak beklentileri aştı.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,31 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,14 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,28 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,38 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi yükseliş eğilimini sürdürerek, günü yüzde 1,78 değer kazancıyla 2.042,85 puandan tamamladı.
Dolar/TL ise dün yüzde 0,2 azalışla 13,5415’ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 13,57 seviyesinde işlem görüyor.
Açıklanan şirket bilançoları nedeniyle hisse ve sektör bazlı ayrışmalar ise devam ediyor.
Analistler, bugün ABD'de enflasyon verilerinin yanı sıra enerji fiyatlarının seyri ve Ukrayna ile ilgili gelişmelerin de varlık fiyatları üzerinde etkili olabileceğini ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.055 ve 2.100 seviyelerinin direnç, 1.990 ve 1.930 puanın destek konumunda bulunduğunu söyledi.