ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen haftaki toplantısından gelecek döneme ilişkin alınan sinyallerin, bankanın uzun bir aranın ardından ilk kez güvercin mesaj verdiğini göstermesine karşın Fed yetkililerinin şahin sözle yönlendirmeleri risk iştahını baskıladı.
Banka yetkililerinden gelen açıklamalar devam ederken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, Fed'in faiz oranlarını yakın zamanda ve hızlı bir şekilde düşürme konusunda önceden taahhütte bulunmadığını ve piyasa beklentilerindeki artışın bankanın işleyişiyle çeliştiğini söyledi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ise bir röportajında aşırı sıkılaşmayı önlemek için faiz indirimlerinin gelecek yıl gerekli olabileceğini belirtti. Daly, enflasyonun son aylardaki istikrarlı düşüşünü sürdürmesi halinde Fed'in politika faizinde gelecek yıl üç kez indirime gidilse bile oldukça kısıtlayıcı olacağını ifade etti.
Analistler, Fed yetkililerinin devam eden temkinli sözle yönlendirmelerinin ardından pay piyasalarında risk iştahının zayıfladığını belirterek, bu hafta yoğun makroekonomik veri gündeminin yatırımcıların odağına yerleştiğini bildirdi.
Özellikle, Fed'in enflasyon göstergesi olarak yakından izlediği kişisel tüketim harcamaları verilerinin varlık fiyatlarında oynaklığı artırabileceğini aktaran analistler, bununla birlikte Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam etmesinin öngörüldüğünü ifade etti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, bankanın gelecek yılın ilk toplantısında faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, Fed'in martta faiz indirimlerine başlama ihtimali yüzde 70'te bulunuyor.
Öte yandan, dün Uluslararası Para Fonu (IMF) Guvernörler Kurulu, üye ülkelerin kotalarının yüzde 50 oranında artırılmasını onaylayarak, toplam kotaların 960 milyar dolara çıkaracağını duyurdu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen IMF Başkanı Kristalina Georgieva, kota artışının fonun borç alınan kaynaklara bağımlılığını azaltacağını, kredi verme kapasitesinde kotaların birincil rolünü yeniden tesis edeceğini ve IMF'nin Küresel Finansal Güvenlik Ağının merkezindeki rolünü güçlendireceğini ifade etti.
Söz konusu gelişmelerin ardından varlık fiyatlarında temkinli seyir gözlenirken, Kızıl Deniz'den gelen olumsuz haber akışlarıyla dün yüzde 1,6 değer kazanan Brent petrolün varil fiyatı yükseliş eğilimini üst üste beşinci işlem gününe taşıyarak önceki kapanışının hemen üzerinde 78,3 dolardan işlem görüyor.
Pay piyasaları tarafında ise dün US Steel'in hisseleri, Japon Nippon Steel'in şirketi 14,9 milyar dolarlık anlaşmayla satın alacağına ilişkin haberlerin ardından yüzde 26'nın üzerinde değer kazandı.
New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,61 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,45 artış kaydederken, Dow Jones endeksi yatay bir seyir izledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün İngiltere hariç negatif bir seyir izlendi.
Dün, Kızıl Deniz'de artan bölgesel riskler nedeniyle uluslararası lojistik aksamaların olduğuna yönelik haber akışı gündemin odağına yerleşirken, bugün veri gündemi tarafında gözler Avro Bölgesi'nde enflasyon verilerine çevrildi.
Analistler, piyasa beklentilerinin, Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) kasımda aylık yüzde 0,5 gerileyeceği, yıllık bazda ise yüzde 2,4 artış göstereceği yönünde olduğunu söyledi.
Dün, güvenlik riskleri nedeniyle BP, Kızıl Deniz üzerinden tüm tanker sevkiyatının geçici olarak durdurulduğunu bildirdi.
Dünyanın en büyük lojistik şirketlerinin başında gelen MSC, Hapag-Lloyd, CMA CGM ve Maersk de Yemen’deki bazı Husi güçlerinin son dönemde uluslararası nakliye tankerlerine saldırıların düzenlendiğini belirterek geçici olarak Kızıl Deniz’den geçişleri durdurma kararı aldığını duyurmuştu.
Dün, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,44, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,37 ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,60 değer kaybederken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,50 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık bir seyirle başladı.
Asya'da Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikasında değişikliğe gitmemesiyle Japonya'da Nikkei 225 endeksi bölge pay piyasalarından pozitif ayrıştı.
BoJ, negatif faiz politikası uygulayan son merkez bankası olma özelliğinin devam ettirerek, politika faizini eksi yüzde 0,1'de sabit bıraktı.
Piyasalarda artan normalleşme beklentilerine rağmen, BoJ'un kararında gelecek yıl negatif faiz politikasının sonlanacağına yönelik bir sinyal de yer almadı.
Kararın ardından, dolar/yen paritesi yükseliş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşırken, şu sıralarda parite yüzde 0,4 artışla 143,5 seviyesinde bulunuyor.
Öte yandan, Çin'de gayrimenkul şirketlerine yönelik endişeler varlık fiyatlarını baskılamaya devam ederken, ülkenin en büyük şirketlerinden Country Garden'ın olası kayıplar için bir fon ayırdığını duyurmasının ardından şirketin hisse fiyatı tarihi düşük seviyeye indi.
Kapanışa yakın, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1 artarken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,8 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 azalış kaydetti.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi günü yüzde 2,54 değer kaybıyla 7.790,42 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün yükseliş eğiliminde bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,2 üzerinde 29,0566'dan kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 29,0620 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Avro Bölgesi'nde enflasyon, ABD'de inşaat izinleri ve konut başlangıçları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.700 ve 7.600 puanın destek, 7.900 ve 8.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.