Kurlar arttı, otomotivde şimdi de sert fren endişesi

Otomotivcinin temmuzdaki rekor satış heyecanı 24 saat bile sürmedi. Kurdaki yükselişin satışlara olumsuz yansımasından endişe duyan markalar, siparişleri ve üretimlerini ağustos satışlarına göre revize edecek.

Otomotiv markalarının temmuz satış rekoru heyecanı döviz kurundaki hızlı yükseliş nedeniyle kısa sürdü. Geçen hafta çarşamba günü açıklanan satış rakamlarına göre sektör, temmuzda yüzde 388 artışla 87 bin araç satarak, aylık bazda tarihi rekora imza attı. Ancak hemen ertesi gün yaşanan döviz kurundaki hızlı yükseliş, satışlarda düşüş endişesi yarattı. Son çeyrek siparişleri ve üretimleri için ‘bekle ve gör' moduna geçilirken, bazı lüks markaların şimdiden yurt dışı siparişlerini revize etme telaşına düştüğü belirtiliyor.

Hatırlanacağı gibi, salgından ağır darbe alan otomotiv sektöründe normalleşme sonrası ötelenen talebin devreye girmesi ve kamu bankalarının düşük faizli kredi kampanyası ile haziranda satışlarda yüzde 66'lık artış yaşanmıştı. Pazardaki hızlı yükseliş sonrası markalar, yılsonu hedeflerini de yukarı yönlü revize etmiş, 650 binleri aşacağını öngörmüştü. Temmuz ayında satışlar daha da hızlandı, yılsonu öngörüsünü 800 bin adetlere çıkaran markalar oldu. Son iki aydaki artış, markaların sipariş ve üretim planlamalarını bin ila 3 bin adet yukarı çekti. Ancak kur artışı sonrası fiyat artışının kaçınılmaz olacağı ve bunun da satışlara olumsuz yansıyacağını öngören markaların çoğu son çeyrek planlamalarını ağustos ayı satışlarına göre yapacak. Kur artışı nedeniyle geçen hafta sıfır araç fiyatları yüzde 10'a kadar yükseldi. 

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, kur artışının sektöre olumsuz yansıyacağını belirterek, “İç pazarda dövizin kalıcı olarak yükselmesi fiyatlara artış olarak yansır” dedi. Yenigün, otomotivciler olarak hem iç pazar hem ihracat için stabil ve öngörülebilir bir sürece ihtiyaç duyduklarının tekrar altını çizdi. Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, kurlardaki ani yükselişin taşıt kredi oranlarını da artırdığına dikkat çekerek, “Bu da doğal olarak müşteri ve sektör nezdinde olumsuz bir etki yaratıyor. Açıkçası, mevcut duruma bakarak henüz bir şey söylemek için çok erken. Bu bağlamda, Hyundai Assan olarak yılın ikinci yarısı için yapmış olduğumuz planlarımıza henüz aynı şekilde devam ediyoruz” dedi.

Gelişmelere göre hareket edecek

Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer de kurdaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, “Henüz planlarımızda herhangi bir değişiklik yapmadık. Ancak kurlardaki hareketliliği izliyoruz. Gelişmelere göre son çeyrek siparişlerini ve planlamalarımızı revize edebiliriz” dedi.

“Tüm Türkiye için kritik hafta”

Volvo Cars Avrupa, Afrika ve Ortadoğu (EMEA) Bölgesi Başkan Yardımcısı Sabri Sözen, bu hafta yaşanacak gelişmelerin sektör için önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu hafta Türkiye için kritik hafta. Sonuçta bu dalgayı dengelememiz gerekiyor ki, stabil bir ortam gelsin ve insanlar tekrar ticari faaliyetlerini sürdürebilsin” dedi. Sabri Sözen bu hafta tüketicilerin elinde stok olan ve henüz fiyat güncellemesi yapmamış olan markalara yoğun ilgi olacağını öngörüyor. Sözen, “Diğer yandan elindeki nakdi TL haricinde değerlendirmiş olanlar için zaten değişen bir durum olmadığından, ben halen sektörün ciddi bir artış sergileyeceğini düşünüyorum. 800 bin olmaz ama 650-700 bin adetlik toplam pazara ulaşabiliriz. İleri tarihli sipariş verip, TL bazında fiyat güvencesi almamış olan müşteriler, bu sürede nakitlerini TL'de tutuyor ise bu müşterilerin bu ortamda alımdan vazgeçeceğini öngörebiliriz” dedi.

“Ortamın durulmasını bekliyoruz”

Volvo olarak eylül ayı dahil, tüm üretimleri ön sipariş ve sipariş anındaki TL fiyatı garantisiyle sattıklarına dikkat çeken Sözen, “Yani bizim açımızdan ekim ayı sonuna kadar herhangi bir iptal veya risk öngörmüyorum. Ekim-aralık üretimlerini satışa sunmak için ortamın biraz durulmasını bekliyoruz. Sonrasında yine güncellenmiş fiyatlar ile sipariş anındaki TL fiyatı koruma garantisiyle satış kampanyalarımızı sürdürmek arzusundayız. Ancak bunun için öncelikle ortamın tekrar sakinleşmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Kuru takip etmek gerekecek”

Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç ise piyasaya yönelik beklentilerini şöyle özetledi: “Kurlarda yaşanan dalgalanmaların seyrini takip etmek gerekecek. Zira geçmiş dönemlerde bu tarz dalgalanmaları yaşadık ama sonrasında piyasa kendi dengesini buldu. Kurun yanı sıra araç tedariği de önemli bir konu olacak. Fabrikalar ağustosta üretime başlayacak. Araç arzı artacak. Siparişlerin yılın son çeyreğinde beklenen yüksek talebe göre verildiğini düşünürsek, pazarın beklendiği gibi gerçekleşeceğini düşünebiliriz."

KUR ARTIŞI 2. ELDE DE DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK

Kurdaki hızlı yükseliş, ikinci el piyasasında da dengeleri değiştirecek. Geçen hafta kamu bankaları haziran ayında duyurduğu ikinci el taşıt kredisi kampanyalarına son verdi, yüzde 0.82 olan ikinci el taşıt kredisi faizi yüzde 1.17'ye yükseltildi. Ancak sektör temsilcileri kur artışının ikinci el piyasasında talebi artıracağını ve buna bağlı fiyatların yükseleceği görüşünde. Garenta ve ikinciyeni.com'un Genel Müdürü Emre Ayyıldız, ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satışlarının 2020 yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20'nin üzerinde arttığını ve toplam 3.9 milyon adet satış gerçekleştiğini hatırlatarak, "2019 yılının son 6 ayında ise 4.5 milyon adet ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satıldı. Bu yılın devamında da aynı performans sağlanırsa, 2020'yi 8 milyon adetin üzerinde ikinci el satışı ile tamamlayabiliriz" dedi.

“Sert kur hareketi güveni bozuyor"

Ancak bu rakama ulaşabilme noktasında sektörün önünde iki önemli engel gördüğünü dile getiren Ayyıldız, "Birincisi faizlerin, her ne kadar hiçbirimiz istemesek de, bir miktar artış trendine girecek olması. İkincisi ise sert kur hareketlerinin tüketici güvenini bozması. Kurların geldiği seviye sıfır araç maliyetlerinin artmasına; bu etki de önce talebin azalmasına, ardından ikinci el fiyatlarının yükselmesine neden olacak. Eğer yaşadığımız kur dalgalanmalarını azaltabilir ve kurların zaman içinde, piyasayı ve tüketici algısını bozmadan, yavaş adımlarla yükselmesine izin verirsek daha sağlıklı bir pazar oluşmasına katkı sağlayacak” dedi.

Aysel Yücel/Dünya

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri