Bugun yeniden doğuşa, dirilişe, istiklale,hür bir istikbale, kurtarmaya ve kurmaya yonunde çıkılacak muhteşem yolculuğun başlangıcı olan ilk adımın atıldığı tarihin yildonumudur.
Yahya Kemal Üstad diyordu ya "meçhule giden bir gemi..." Gercekten de gidiş limanı belli ama geleceği meçhul bir gemiydi bu...İstanbul kalkış limaniydi, varış limanı Samsun olacaktı...Olacaktı olmasına da, sonra ne olacaktı,işin sonu neye ,nereye varacakti?.. Koskocaman bir "meçhul" vardı.
Gittikleri yer Anadolu'ydu.Dogusundan Rus tehdit ediyor,Ermeni cetecilerle birlikte Erzurum'da,Kars'ta,Agri'da, Ardahan'da,Van'da zulüm estiriyordu.Ayni işi,yine aynı işbirliği halinde,(Fransız asker kıyafeti giydirilen Ermeni ceteleriyle birlikte ) Antep'e,Maras'ta,Adana'da, Osmaniye'de işgalci Fransız yapıyordu.Antalya'ya İtalyan çıkmıştı.Yunan'in İzmir iştahı kabarmışti...Dünyanın incisi İstanbul'u İngiliz kendine ayırmıştı. İstanbul işgal edilmiş,İngiliz,Fransız,İtalyan subaylar ve askerleri sokaklarda,caddelerdeydi.Her sokak,her cadde yabancı bayraklarla doluydu.Denizde ise isgalcilerin bayraklarıyla gemiler.
Ordular dağıtılmış,silahlara el konulmuş,memleketin her yanı acımasız ,emsali görülmemiş bir işgalin eziyet ve zulmüne maruz bırakılmıştı.
Bir avuç Turk genci ( çoğu subay) bu manzarayı içleri yanarak izlemekteydiler.Iste o günlerin en içi yanan bir vatan sevdalısı, Milletine reva görülen bu buyuk dusmanlik karşısında isyan dolu büyük bir Türk milliyetçisi o meşhur sözü söylüyordu: " Geldikleri gibi giderler..." İşte bu sözün dibinde yatan irade ve kararlılık kurtarmaya ve kurmaya dair o gün verilen kararın bir ifadesiydi.Bu karar ve ifade, ete kemiğe büründü ve KURTULUŞ VE KURULUŞ IRADESI oldu ; MUDAFA-I HUKUK OLDU ; KUVAYI MILLIYE OLDU... Bandırma Vapuru oldu, Samsun oldu,Havza oldu,Amasya oldu,Erzurum,Sivas oldu, Hacıbektaş oldu, Beynam oldu,ANKARA'YA GELDI...Ankara milli merkez oldu,karargah oldu,Keçiören oldu,Direksiyon binası oldu ve Buyuk Millet Meclisi oldu.HERSEYIN BASLANGICI ISTANBUL'DAN BANDIRMA VAPURU'NA BINILEN GUNDU...
Bu irade ,irzi,namusu kirletmeyeceğim diyen kuvvacilarin,mudafa-i hukukçuların, vatanseverlerin,milliyetçilerin iradesiydi...Bu topraklarda ezanın dinmemesine,bayrağın inmemesine sebep olan kutlu iradeydi. Milli ve manevi mukaddeslerin mudafaasi için çıkılan yolun adıydı...BINILEN VE ISIN BASLAMASI ICIN YOLA CIKILAN VAPURUN ADI DA BANDIRMA IDI...TARIH 16 MAYIS 1919'DU...
Istanbul'da bu bir avuç insanla aynı iradeyi paylaşmayan, bu cesaretten yoksun bir yönetim vardı.Bir kısmı sahsi emellerini mustevlillerin iradesi ile birleştirip "yerli isbirlikci" olmuştu. Bir kısmı "elimizde Kuran,göğsümüzde iman" diye yırtınıyor ama işgalcilere karşı bagiracagina işgale direnen vatanseverlere dusmanlik ediyordu.Hala bunların torunları ortalıkta gezinmekteler.15 temmuz'da KURTULUS VE KURULUŞ IRADESI ile kurulan YUCE MECLIS bunların torunlarinca bombalanmadi mi?
Ezan için,bayrak için, vatan için,İstiklal ve istikbal için elini oynatmamis ama "elde Kuran,göğüste iman" taşıdığını söyleyen Durrizadeler,Molla Sabri'ler,Kadirler, Adiler,Fettullah'lar daima olacaktir.
Biz, daima mukaddes iradeyi Anadolu'ya taşıyan BANDIRMA VAPURU yolcuları dogrultusunda yol yürüyeceğiz.
ANDIMIZ'i okuya okuya..."Ne mutlu Turkum diyene " diye diye.