Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna konusunda yaşanan gelişmelerin, Batılı ülkelere güvenilebileceğine dair "illüzyonu” ortadan kaldırdığını söyledi. Lavrov aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetiminde bir dünyayı kabul etmeyeceklerini söyledi.
Rus kamu yayıncısı Russia Today'e konuşan Lavrov, Ukrayna konusunda son gelişmelerin, Batılı devletlerin başını ABD'nin çektiğini ve Avrupa Birliği'nin (AB) büyük ölçüde etkisiz olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Batılı partnerlerimize bir gün güvenme gibi bir illüzyon vardıysa da bu illüzyon artık bulunmuyor” diyen Lavrov, Rusya'nın yüzünü doğuya doğru döndüğünü ifade etti. Lavrov, "Amerikalıların istediği dünyanın tek kutuplu bir yer olması ama küresel bir köy gibi değil de bir Amerikan köyü gibi olması. Ya da en güçlünün sözünün geçtiği bir bar” dedi. Lavrov ayrıca Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin bir şerif gibi davranan ABD tarafından kendilerine ne yapıp yapmayacaklarını söylemesini istemediklerini belirtti.
Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı işgal kapsamında Ukrayna'nın başkenti Kiev de Rusya tarafından bombalanan şehirler arasında yer alıyor.
"Kapıyı Batı kapattı”
ABD, AB ülkeleri, İngiltere, Kanada gibi Batılı ülkeler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in liderliğinde 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna işgaline yanıt olarak Rusya'ya birçok ekonomik yaptırım uygulamaya başladı ve yüzlerce çok uluslu şirket ülkedeki faaliyetlerini durdurdu. Bu yaptırımlar Rus ekonomisini derinden etkileyerek para birimi Ruble'nin hızla değer kaybetmesine neden oldu.
"Artık kendimize ve bizimle duran müttefiklerimize güvenmemiz gerekiyor” diyen Lavrov, Batı'ya kapıyı kapatmadıklarını, kapıyı Batılı ülkelerin kapattığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Ukrayna'daki savaş en az 816 sivilin hayatını kaybetmesine ve 3 milyondan fazla kişinin de Ukrayna'yı terk etmesine neden olurken, bu savaşın dünyanın iki en büyük nükleer gücü olan ABD ile Rusya'yı karşı karşıya getirmesinden endişe ediliyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin, kendilerini artan bir Batı tehdidi altında hissetmeleri nedeniyle NATO'dan Doğu'ya genişlemeyi durdurmasını ve Rusya'ya güçlü, güvenilir, uzun vadeli ve hukuki bağlayıcılığı olacak şekilde yazılı güvenlik garantileri vermesini talep etmiş, ABD ve NATO ittifakı ise bu talebi reddederek her egemen ülkenin yer alacağı ittifakı kendisinin seçme özgürlüğünün olduğunu ifade etmişti. Putin, Batı ittifakıyla yaşanan bu sürece işaret ederek Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik harekatının ülkesi için gerekli bir adım olduğunu savunuyor.
Rusya'nın komşularından Norveç, Estonya ve Letonya'nın yanı sıra, Soğuk Savaş döneminde Doğu blokunu teşkil eden Varşova Paktı'nın eski üyelerinden Bulgaristan, Polonya, Romanya, Çekya ve Macaristan da NATO üyesi.