Lenfomanın erken evrede teşhis ve tedavi edildiğinde başarı oranının daha da arttığını belirten Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Şahin Balçık, "Hastalar erken dönemde hekime başvurdukları takdirde daha az sayıda tedavi kürü ile şifa elde edilebilmektedir. Böylece kemoterapinin ardından ileride oluşabilecek yan etkiler en aza indirilebilmektedir" dedi.
15 Eylül Lenfoma Farkındalık Günü kapsamında bilgilendirmelerde bulunan VM Medical Park Samsun Hastanesi Hematoloji Uzm. Doç. Dr. Özlem Şahin Balçık, "Lenfoma, kemoterapi ile tam şifa elde edilebildiği anlaşılan ilk kanser türüdür. 2. Dünya Savaşı sırasında lenfoma (lenf bezi kanseri) hastası olan askerlerin kimyasal silah olarak kullanılan hardal gazına maruz kalmalarını takiben lenf bezlerinde küçülme olması, tıp tarihinde bir devrim etkisi yapmıştır. Böylece bir kanser türünün ilaç tedavisi (kemoterapi) ile tam olarak iyileşebileceği (kür) görülmüştür" ifadelerini kullandı.
LENFOMA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER OLDU
Lenfomanın; Hodgkin ve Hodgkin dışı olmak üzere iki ana tipi bulunduğunu belirten Doç. Dr. Balçık, "Günümüzde birçok farklı kanser türü cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi metotlar tek başına veya birlikte kullanılarak tedavi edilebilmektedir. Son yıllarda teknolojik gelişmelere paralel olarak lenfoma tanı ve tedavisinde de çok sayıda yenilik bulunmaktadır. Özellikle kanser hücresini tanıyan ve sadece kanser hücresini yok eden akıllı ilaçlar geliştirilmiştir. Bu ilaçlar tek başlarına veya diğer kemoterapi ilaçları ile birlikte kullanılmaktadır. Kanser aşısı ve kansere yönelik hücresel tedaviler ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir" diye konuştu.
NEDENSİZ ATEŞ VE TERLEMEYE DİKKAT
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi lenfomalarda da erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken Doç. Dr. Balçık, "Lenfoma herhangi bir enfeksiyon durumu olmaksızın boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezlerinde oluşan genellikle ağrısız, büyümeye devam eden şişlik; herhangi bir enfeksiyona bağlı gelişmeyen ve sebebi belli olmayan ateş; pijamaları ve yatak çarşaflarını bile değiştirmeyi gerektiren aşırı gece terlemesi ve 6 ay gibi bir sürede kilo verdirici diyet tedavisi olmadan kişinin normal kilosunun yaklaşık yüzde 10'unu kaybetmesine yol açan istem dışı ve hızla kilo verilmesi gibi şikayetlere yol açabilir. Bu şikâyetleri olan hastalar erken dönemde hekime başvurdukları takdirde hastalık erken evrede yakalanmakta ve daha az sayıda tedavi kürü ile şifa elde edilebilmektedir. Böylece kemoterapi ardından ileride oluşabilecek yan etkiler en aza indirilebilmektedir" şeklinde konuştu.