Açıklamalara tepki gösteren AK Parti, İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunacak. Başbuğ'un neyi amaçladığı ise bazılarına göre merak konusu.. Ama aslında son zamanlardaki gelişmeleri birbirine eklediğinizde merak geride kalıyor ve gerçek ortaya çıkıyor.
Zira uzun zamandır Ankara’da Ergenekon mağdurları (davanın kumpas olduğu karara bağlanmasından sonra) ciddi bir hukuk temelinde ispat bir nevi (İNTİKAM ) hazırlığı içindeler. Bugün İlker Başbuğ’un başlattığı bu kampanyaya, yakın gelecekte yenileri eklenecek diye düşünmeden edemiyor insan. Yeni konuşanlar çıkacak. Gerekçe: İntikam!
Aslında bu konuyu daha doğru bakış açısıyla değerlendirmek için Enver Altaylı’nın iddianamesinin tartışıldığı günlere gitmekte fayda var. Zira Altaylı’nın iddianamesinde Feytullah Gülen’e bir mektup gönderdiği ve FETÖ’nün aleyhinde olduğu söyleniyordu. Oysa bunun için böyle bir mektuba gerek bile yoktu.
Zira, İlker Başbuğ, hem 2008’de Harp Akademilerinde FETÖ ile ilgili uyarılarını yaptığı bir konuşma yapmış hem de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la arasında geçen diyaloğu aktararak “2008-2010 sürecinde ben ‘Bugün bizsek hedef yarın siz olacaksınız’ dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl uyarıda bulunabilirdim” açıklamalarını zaten yapmıştı.
Ayrıca Altaylı’nın hem iddianamesinin tamamını hem de savunmasını bilmediğimiz için 15 Temmuz öncesinde Ankara’da yapmış olduğu görüşmeler ortaya çıktığında belki daha fazla aydınlanmış olacağız.
Görünen o ki, Türkiye bir hesaplaşma dönemi ile karşı karşıya.. Burada kilit durum Erdoğan ve Ak Parti’nin suç duyurularıdır. Ve yargının nasıl işleyeceği ya da işletileceğidir.
FETÖ ile mücadelede zaman zaman yalnız olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan ile Başbuğ ile mahkemede hesaplaşacak olan Erdoğan’ın nelerle karşılaşacağı da elbette çok önemli olacaktır. Fitil ateşlendi. Bakalım bu fitil birilerini mi yakacak? Ateş olup yakacak mı , tarihimizi mi aydınlatacak? Bekleyip göreceğiz.